TEPAV BIO Startup Programı İlk Meyvelerini Vermeye Hazırlanıyor TEPAV öncülüğünde 2016 Nisan-Haziran aylarında gerçekleşen Türkiye’nin ilk teknoloji odaklı BIO Startup Programı meyvelerini vermeye başladı.
Programın Türkiye ayağını başarı tamamlayan fikir aşamasında birinci seçilen girişim RF-SENS, bu yıl San Francisco’da düzenlenen dünyanın en büyük biyoteknoloji organizasyonu olan BIO 2016’ya katılma hakkı kazanmıştı.
BIO 2016 süresince yatırımcılar ve inkübasyon merkezleri ile görüşme şansı yakalayan bu girişim, ABD’nin en kapsamlı hızlandırıcı programı ve en başarılı tematik kuluçka merkezi olan IndieBio ile başladığı yatırımcı görüşmelerinde son aşamaya kadar ilerledi.
RF-SENS son aşamayı da başarı ile tamamladığı takdirde, San Francisco’da 6 aylık hızlandırıcı programına katılma fırsatı yakalarken aynı zamanda 250.000 dolarlık bir yatırım ile IndieBio tarafından fonlanacak.
BIO Startup Programında neler oldu?
TEPAV ve Viveka işbirliğinde Nisan-Haziran 2016’da düzenlenen BIO Startup Programı ile hem fikir aşamasındaki hem de firma aşamasındaki biyoteknoloji girişimcilerinin desteklenmesi amaçlandı. Programa sadece biyoteknolojiyi kullanan 50’den fazla biogirişimci başvurdu. Programın Türkiye ayağında 37 fikir 15 firma eğitim ve mentörlük aldı.
Programın Türkiye’deki ayağının finalinde, 7-8 Mayıs’ta düzenlenen Demo Day’de biogirişimciler (MSD, Sanofi, Janssen, GE) ve TEPAV’dan temsilcilerden oluşan jüri karşısında sunumlarını yaptılar. Seçilenlerden biri fikir, biri de firma aşamasındaki girişimler, Türkiye heyeti programı TEPAV tarafından organize edilen BIO 2016’ya katılma hakkı kazandı. BIO Startup Programı’nın teşkili ve buradan seçilenlerin BIO Girişimcilik kampına katılımı MSD’nin desteği sayesinde mümkün oldu.
Bu iki girişim, San Francisco’da BIO 2016 kapsamında düzenlenen BIO Girişimcilik kampına ve biyoteknoloji inkübasyon merkezlerinin de arasında yer aldığı inceleme gezilerine katıldı. Biogirişimciler dünyanın önde gelen uzmanlarından eğitim aldılar, geliştirdikleri ürünleri ve fikirlerini küresel platformda tanıtma ve tartışma imkanı buldular.
RF-SENS Elektronik Biyoteknoloji
RF-SENS anında ve yerinde, ucuz maliyetli ve güvenilir, kolay kullanıma sahip tek kullanımlık biyoçipler tasarlıyor. Bu biyoçipler sayesinde bakterilerin varlığı ve çeşidi, inkübasyon işlemi olmadan, radyo-frekanslı dalgalar ve immünoassay gibi yöntemlerle dakikalar içerisinde algılanıyor. Uluslararası patent başvurusu yapılan bu teknolojinin ilk olarak sudaki bakterilerin dakikalar içerisinde hassas ve seçici bir şekilde tespit edebilen ColiSense ile ürüne dönüşmesi planlanıyor.
Biyosensör uygulamalarında laboratuvar deneyimine gerek duyulmaması, analizin herkes tarafından gerçekleştirilebilmesi ve çoğunlukla ayırma, inkübasyon gibi ek işlemler gerektirmemesi, biyosensörlerin mikroorganizma tayininde odak nokta haline gelmesinin en temel nedeni.
Ekip:
Kurucu ortaklarından Ahmet Kuzubaşlı (25), ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği yüksek lisans mezunu. Prof. Dr. Şimşek Demir, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde öğretim görevlisi, Prof. Dr. Tayfun Akın ise ODTÜ-MEMS Üretim ve Araştırma Merkezi'nin başkanı. ODTÜ'deki görevinden ayrılan Ahmet Kuzubaşlı, firmada İş Geliştirme görevini yürütüyor.
Süleyman Kazım Sömek (24) (Lisans ODTÜ Makine Mühendisliği; Yüksek Lisans ODTÜ Mikro Nano Teknoloji Departmanı) daha önce 4 senelik start up deneyiminin ardından Mikro sistem tasarımı ve akışkan modelleme mühendisi olarak Rf Senste çalışıyor. İlker Comart (33) (ODTÜ Elektronik Elektronik Mühendisi; Yükseklisans ODTÜ Elektik Elektronik Mühendisliği; Doktora ODTÜ Mikro Nano Teknoloji Departmanı) 10 senelik mikro elektro mekanik üretim proses tecrubesisnin ardından proses mühendisi olarak ekipte yer alıyor.
Bu proje, TÜBİTAK tarafından Türkiye'de düzenlenen ulusal yarışmada ve Birleşmiş Milletler tarafından San Francisco'da gerçekleştirilen global yarışmada birincilik elde etti.
