Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Kentleri çarpık olanın futbolu da çarpık olur
    Esen Çağlar 21 Mayıs 2012
    Dünyada iki çeşit ülke var. Futbol yüzünden polisle taraftarın birbirine girdiği ülkeler ve girmediği ülkeler. Türkiye ve İngiltere ilk grupta, yani futbolun çok sevildiği ülkeler grubunda. Futbolun bu kadar sevildiği ülkeler de kendi içinde ikiye ayrılıyor. Kentlerin içinde her yaştan çocuk ve gencin futbol oynayabileceği geniş yeşil sahaların olduğu ülkeler ve kentlerin içinde sadece göbekli amcaların para karşılığı “halı sahada” futbol oynadığı ülkeler. İngiltere ilk grupta Türkiye ise ikinci grupta. [Devamı]
    Türkiye’de Tasarrufların Alternatifi Arsa Kapatmak mıdır?
    Esen Çağlar 07 Mayıs 2012
    Türkiye’yi takip eden iktisatçıların görüş birliğine sahip oldukları bir konu varsa o da tasarrufların azlığı sorunudur. İktisatçıların bazısı tasarruf azlığını düşük büyümenin bir sonucu olarak görüyor ve büyümeyi kısıtlayan diğer faktörler ortadan kaldırılırsa, tasarrufların kendiliğinden artacağını iddia ediyor.[1] Kimisi de tasarruf azlığını düşük büyümenin ana nedeni olarak görüyor ve büyüme hızımızı yüzde 4’lerden yüzde 8’lere çekebilmek için ön koşulun tasarrufları yükseltmek olduğuna inanıyor.[2] Ben hangi kampta yer aldığımı henüz bilmiyorum. Ama şuna giderek daha fazla inanıyorum: Türkiye’de kentlerin çarpık yapısı ile tasarruf oranları, dolayısıyla da büyüme problemi arasında kuvvetli bir ilişki var. Bu yazıda bu ilişki hakkındaki gözlemlerimi üç tespitle açmak istiyorum. [Devamı]
    Çocuğuna İngilizce öğretemeyen devlet i-Pad dağıtır
    Esen Çağlar 24 Nisan 2012
    Ben Almancayı devletimizin okullarında öğrendim. Orta ikide başladım, lise sona kadar seçmeli Almanca dersleri almaya devam ettim. Şimdi tek söyleyebildiğim şey “ih şiprehe doç niht.”[1] Bu engin Almanca bilgim bana herhangi bir kapı açmadı. Allahtan İngilizceyi hasbelkader öğrenmeyi başardım da Türkiye dışındaki dünya ile az çok bir bağlantı kurabildim. Almancayı becerememiş olmamın ise bana tek bir katkısı oldu: Türkiye’de İngilizce bildiğini sanan (veya özgeçmişine öyle yazan) ama İngilizcesi benim Almancamın ötesine maalesef geçemeyen ne kadar fazla sayıda insan olduğunu görmüş oldum. [Devamı]
    Yeni Teşvik Paketi ve Öteki Türkiye
    Esen Çağlar 09 Nisan 2012
    Geçtiğimiz Perşembe günü yeni teşvik paketi açıklandı. Basındaki ilk yansımalardan anladığım kadarıyla herkes çok mutlu oldu. Bu ülkede bir yatırımcı olsam büyük ihtimalle ben de mutlu olurdum. Sonuçta Ekonomi Bakanlığımızın teşvik uzmanları, bence yatırımcıları azami düzeyde mutlu edebilecek bir tasarıyı çok zekice, başarıyla hazırlamışlar. Bu kadar fazla sayıda talebi, farklı sektörlerden, bölgelerden gelen görüşleri daha iyi biçimde bir düzenlemeye dönüştürmek mümkün olamazdı sanırım. Bu konuda onları tebrik etmek gerekiyor. Buraya kadar her şey güzel. Peki, bu yeni teşvik paketi, temel hedeflerinden biri olan bölgesel gelişmişlik farklılıklarını ortadan kaldırabilecek mi?  Bu yazıda, paketin, diğer zikredilen amacını, cari açığı azaltma hedefini bir kenara bırakıp, Türkiye’nin farklı b [Devamı]
    Kadınları evde tutmanın faturası yılda 574 milyar dolar
    Esen Çağlar 02 Nisan 2012
    1980’leri yaşayanlar Devekuşu Kabaresinin “Yasaklar” adlı oyununu hatırlayacaktır. O oyun içinde “minik kelebek” isimli bir bölüm vardı.[1] Özgürlükçü bir zihniyetin, devlet denetiminden nasıl geçebileceğini ve neye dönüşebileceğini çok güzel anlatıyordu. Son 30 yılımızı nasıl geçirdiğimizi de anlatıyor aslında. Bu yazıda, “2023’de şöyle mi oluruz, böyle mi oluruz” tartışmasına girmeden, minik kelebek piyesinin bana düşündürttüğü soruyu cevaplamaya çalışmak istiyorum: Acaba son 30 yılı farklı biçimde geçirseydik bugün nerede olabilirdik? [Devamı]
    Türkiye’nin Büyüme Hikayesi Avrupa Birliği'dir
    Esen Çağlar 19 Mart 2012
    Bu aralar Avrupa’daki ekonomik krizin Avrupa Birliği projesinin temelini sarstığını düşünenlerin sayısı artıyor. Türkiye’nin Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle artan ticaret rakamlarına bakıp, zaten çürümekte olan AB’ye bir alternatif bulduk diye sevinenler de var. Ben AB’nin çürümekte olduğunu ve Türkiye’nin başka seçeneği olduğunu düşünenleri üzülerek izliyorum. Cumhuriyet projesi geçtiğimiz yüzyılda Türkiye’yi nasıl dönüştürdüyse, bizi bu yüzyılda iyi bir şeye dönüştürebilecek tek şeyin Avrupa Birliği olduğunu düşünüyorum. Özellikle bugünlerde daha da fazla böyle düşünüyorum. [Devamı]
    Kötü Belediye, Adamı Obez Yapar
    Esen Çağlar 05 Mart 2012
    İşini iyi yapan bir belediye başkanı ile o şehirde yaşayan kadınların güzelliği arasında bir ilişki var. Geçen haftayı Ankara’da, Güney İtalya’da ve Kuzey İtalya’da geçirdim. Ondan önceki hafta Diyarbakır’daydım. Ondan önce de Edirne ve Konya’da. Aklıma doğal olarak Türk şehirleri hakkında bir sürü soru takıldı. Bu yazıda bunlardan en alakasız görünen ikisini birleştirerek, kentlerin tasarımı ve yönetimi ile kadınların güzelliği arasındaki ilişkiden bahsedeceğim. [Devamı]
    Mark Zuckerberg Türkiye’de askere gitseydi ne yapardı?
    Esen Çağlar 22 Şubat 2012
    Mark Zuckerberg 1984’de New York’ta değil de İstanbul’da doğsaydı bugün büyük ihtimalle askere ne zaman nasıl gideceğini düşünüyor olurdu. Bir önceki yazımda[1] Türkiye’deki ekosistemin gençlerimize Zuckerberg’in ABD’de sahip olduğuna benzer bir ortam sunmaktan hayli uzak olduğunu anlatmaya çalışmıştım. O yazıda bir şeyi atlamışım: Askerlik meselesi. [Devamı]
    Mark Zuckerberg gibiler neden Türkiye’de yaşayamaz?
    Esen Çağlar 06 Şubat 2012
    Facebook halka açılmak üzere. Tahminler doğruysa, şirket 100 milyar dolarlık bir değere, Facebook’un kurucusu, Mark Zuckerberg de 27 yaşında 27 milyar dolarlık bir kişisel servete sahip olacak. Facebook, bizim topraklarımızın yaratabildiği en değerli şirket olan Tüpraş’tan nerdeyse on kat daha değerli, Mark da tek başına, ülkemizin en zengin ailesinin toplamından, tek başına üç kat daha zengin. [Devamı]
    Türkiye ve İngiltere Eğitim Bakanlıkları arasındaki 5 fark
    Esen Çağlar 23 Ocak 2012
    Her taraf kar olduğu için aslında kaldırım konusuna devam edesim var. Çünkü arabaların gideceği yerlerdeki karları temizleyen zihniyet, insanların üstünde yürüyeceği kaldırımları pek umursamıyor. Ama bunu bir başka yazıya bırakıyorum. Kaldırımlarda gezinmek isteyen vatandaşa saygı duymuyoruz, bunu artık anladım. Peki internette gezinen vatandaşına devletimiz ne kadar saygı duyuyor? Bu yazıda vasat bir internet kullanıcısı olarak birkaç gözlemimi paylaşmak istiyorum. [Devamı]