Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Kimse iktisatçıları sevmiyor
    Güven Sak, Dr. 02 Mayıs 2009
    Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) eğilimlere bakarsanız herkes en çok bankacılardan nefret ediyor. En çok nefret edilenler listesinde ikincilik ise şirket yöneticilerine, yönetim kurulu başkanları ile CEO'lara ait. Bu, özellikle halka açık şirketlerde görülen bir durum. Üçüncülük ise bir bütün olarak iktisatçıların. Artık kocaman kocaman makaleler de yazıyorlar. Ama ortada bir gerçek var: Kimse iktisatçıları sevmiyor. Şimdilerde zaman ABD'de şirket genel kurullarının toplanma zamanı. Bu hafta Bank of America'nın genel kurulu vardı. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ken Lewis işini kaybetti. Twitter'daki fotoğraflarda "Ekonomi ne zaman herkesin faydasına işleyecek" pankartları ile yapılan bir gösteri vardı. Bank of America deyince söz konusu olan bir şirketti. Üstelik işi b [Devamı]
    AB pazarında payımız küçülürken ihracat beklentisi nasıl artar
    Güven Sak, Dr. 30 Nisan 2009
    Geçen salı "Bu beklenti anketlerinin problemi nedir" diye sormaya başlamıştık. Hatırladınız mı? Ortada bir gariplik vardı. "Gelecek üç ay için ihracat siparişleri" beklentisi iyileşenlerin oranı sular seller gibi artıyordu. Beklenti artıyordu artmasına ama aynı dönemde temel ihracat pazarlarımızda yıllık büyüme tahminleri negatife dönüyordu. İhracat siparişleri ile ilgili soru reel kesim güven indeksinin bir parçası olduğu için soruyu şöyle sormaya çalışmıştık: "Yoksa haritası çıkarılmamış topraklardan geçerken, piyasa aktörleri nasıl beklenti oluşturabileceklerini bilemiyorlar mı? Güven indekslerinde bir şaşkınlık mı var?" Bugün müsaadenizle aynı konuya devam edelim. Önce bir konuya açıklık getirelim müsaadenizle. Geçen salı ve bugün yazdıklarımızın "anketlerle oynuyorlar abi [Devamı]
    Almanya küçülürken ihracat siparişlerinin artması nasıl beklenebilir
    Güven Sak, Dr. 28 Nisan 2009
    Ortada bir problem varmış gibi duruyor. Size öyle gelmiyor mu? Son günlerde ihracat pazarlarımızın her birinde 2009 yılı için büyüme beklentileri aşağıya doğru gözden geçiriliyor. Ama gelin görün ki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) iktisadi yönelim anketinde "gelecek üç aya ilişkin ihracat siparişi beklentisi" Kasım 2008'de en düşük seviyeye geriledikten sonra hızla iyileşmeye başlıyor. Nisanda, toplam anket katılımcıları içerisinde gelecek üç ayda ihracat siparişlerinin artacağını düşünenler, azalacağını düşünenlerden yüzde 14 daha fazla. Böyle olunca reel kesim güven endeksi de yukarıya çıkıyor. Buna ne denebilir? Ne oluyor? Beklediğimiz yeşil filiz acaba bu mudur? Geçen hafta piyasalarda göreli olarak artan hareketliliğin "yeşil filiz" olarak nitelenmemesi gerektiği [Devamı]
    Piyasalar açılmaya başladı mı
    Güven Sak, Dr. 23 Nisan 2009
    Yoksa piyasalar açılmaya mı başladı? Siz de etrafta bir hareketlilik hissetmiyor musunuz? Biz, son günlerde, artan bir biçimde, işlerin açılmaya başladığına dair rivayetler işitiyoruz. Acaba ne oluyor? Merak edenleri aşağıya bekleriz efendim. Bize kalırsa ortada açılan bir piyasa filan yok. Daha çok siftahsızlık nedeniyle sıkılan işletme sahipleri daha fazla risk almaya istekli hale geliyorlar. Ne oluyor? Bundan birkaç ay önce "Ne olur ne olmaz?" diye kabul edilmeyen vadeli çekler yeniden devreye girmeye başlıyor. Kredili mal satışları yeniden başlıyor. Stoktaki malını ne yapacağını bilmeyenler "Canım, turşusunu mu kuracağız. Hele bir malı elden çıkaralım. Belki ödemeyi zaman içinde alırız" demeye başlıyorlar. Pek o kadar da rasyonel davranmıyorlar. Bu ortamda daha fazla risk a [Devamı]
    KEP, beklenen çıkış yolu stratejisi değildir
    Güven Sak, Dr. 21 Nisan 2009
    Türümüz böyledir işte. Yıkıntının ortasında hemen bir "yeşil filiz" arayışına girer. Hatırlayın "soğuk savaş" döneminin atom bombası sonrası mavi yerküremizde yaşam filmlerini. İnsanlar sığınaklardan çıkardı. Yıkılmış kentlerin içinde dolanırlardı. Harabeye dönmüş kocaman kocaman binaların çelik iskeleti üzerinde yeşil filizler olurdu. Hayat yeniden başlardı. Her felaket filmi yeşeren umutla biterdi. Türümüzün temel özelliği budur işte: Biz ileriye umutla bakabilen bir türüz. Umut bize en olmadık zamanda yaşama enerjisi verir. Bu iyidir. Gereklidir. Krizle başedebilmek için gereken enerji, zaten genlerimizdedir. Gerekli olmasına gereklidir ama kesinlikle yeterli değildir. Kul yapısı krizden, ancak kul yapısı bir çıkış yolu stratejisi ile çıkılır. Türümüzün genlerinde varoluştan [Devamı]
    Sayın Mehmet Şimşek hepten haksız değildir
    Güven Sak, Dr. 16 Nisan 2009
    Türkiye ekonomisi toparlanma yoluna ne zaman girecektir? Piyasada para ne zaman dönmeye başlayacaktır? Toparlanma kendiliğinden başlayabilir mi? Hükümetimizin krizi nihayet resmen kabul edip, tedbir alacağını beyan etmesiyle birlikte üzerinde düşünmeye başlamamız gereken konu budur. Devlet Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek'in "Hanehalkı ve bankaların durumu iyi, şirketlerinki de fena sayılmaz" önermesi dikkate alınmalı ve değerlendirilmelidir. Bundan önce, krizle birlikte, şirketlerin durumunun kötü olduğunu vurguladık. (Hatırlayın, "Sizin iki ay sonra rakamlara bakarak göreceğinizi, ben şimdi yaşıyorum" başlıklı yazıyı.) Geçen hafta "Şirketleri kötü durumda olan bir ülkenin bankaları iyi olamaz" dedik. Sonra Referans'taki habere göre, Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Sayın [Devamı]
    İnkâr döneminin bitmesi iyidir
    Güven Sak, Dr. 14 Nisan 2009
    Türkiye yaklaşık altı aylık bir gecikmeden sonra, küresel iktisadi krizle ilk kez yüzleşmektedir. Pardon, pardon, düzeltelim. Ülkemiz küresel iktisadi krizle ilk kez "resmi olarak" yüzleşmektedir. Yoksa biz bu ülkede yaşayanlar küresel kriz ile zaten yüzleşmiştik. Ortada olumsuz bir gelişme olduğunu zaten biliyorduk. Şimdi resmi "inkâr dönemi"nin sona eriyor olması kötü değil iyidir. Kredibilite kaybettirmez, kazandırır. Küresel kriz dünyanın her tarafını kasıp kavururken burada hiçbir mesele yokmuş gibi davranmak zaten manasızdı. Dün Sayın Nazım Ekren'in açıklamaları "resmi inkâr dönemi"ni bitirmiştir. Bu, kamu politikasına yönelik kredibilite inşası için ilk adımın atıldığını göstermektedir. Dün ortaya konulan yeni çerçeve taze bir başlangıç fırsatı sunmaktadır. Şimdi yapılma [Devamı]
    Sayın Başbakanımız, 'Alo Presidente'yi hiç izlediniz mi
    Güven Sak, Dr. 11 Nisan 2009
    Mutlaka izleyin, lütfen. Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez Frias'ın ülkesinde aynı zamanda bir televizyon yıldızı olduğunu biliyor muydunuz? Evet evet, bildiğimiz televizyon yıldızı. Chavez, 1999'dan beri hem ülkesini yönetiyor hem de haftalık bir televizyon programını sunuyor, yönetiyor, tasarlıyor. Alo Presidente (Merhaba Başkan) işte o şovun adı. Başkan Obama iktidarı aldığında, hemen Beyaz Saray'ın internet sitesini elden geçirtip, herkese "açık hükümet" vaat etmişti. Buna göre alınan ve alınacak kararlar mümkün olduğunca herkesin gözü önünde olacak ve de görüş alınacaktı. Başkan Chavez'in "Alo Presidente"si böyle bakıldığında değil "açık hükümet", "apaçık hükümet" oluyor. Bakın neden öyle oluyor? "Alo Presidente" pazar günleri Venezüella devlet televizyonunda yayımlanıyor. [Devamı]
    Hadi yine iyisin, iyisin; dipçik gibisin maşallah
    Güven Sak, Dr. 09 Nisan 2009
    Sayın Mehmet Şimşek şirketlere, bankalara, hanehalkına, vallahi hepimize, "Hadi yine iyisiniz, iyisiniz; dipçik gibisiniz maşallah" dedi. Sayın bakanın görüp de bizim göremediğimiz acaba nedir? Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Şubat Ayı Sanayi Üretim İndeksi"ni açıkladı. Sanayimiz şubat ayında da iki rakamlı erimeye devam etmiş. Hatırlayın Ocak 2009'da indeks yüzde 21,3 azalmıştı. Şubat ayında da yüzde 23,7 azaldı. İşsizlik artmaya devam ediyor. İŞKUR, daha geçenlerde, ocaktan marta işsizlik sigortasından para alanların sayısının 67 bin kişi daha arttığını açıkladı. Bu rakamlar yılın ilk çeyreğinde reel tarafta daralmanın olanca hızıyla devam ettiğini gösteriyor. Buna karşılık bankaların kârları yılın ilk ayında geçen yılın aynı ayına göre nominal olarak, yüzde 23 arttı. Bu a [Devamı]
    Obama, Türkiye'yi dansa davet etti
    Güven Sak, Dr. 07 Nisan 2009
    Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Sayın Barack Hüseyin Obama, Avrupa ziyaretinin son durağında Türkiye'ye geldi. Bu ziyarete birden çok anlam yüklemek elbette mümkündür ama bize kalırsa ortada tek bir amaç vardır: Hasar kontrolü. Tek taraflı kararların egemenliği altındaki Bush dönemi sonrasında, ABD'nin müttefikleri ile ilişkilerinde oluşan hasarın onarılması bundan sonrasının temel önceliğidir. Dolayısıyla Obama'nın Türkiye ziyareti ile Türk-Amerikan ilişkilerinde hasar kontrolü başlamıştır. Hem de çok sağlıklı bir teklifle başlamıştır. Gelin bakın o teklif nedir? Bu çerçevede, Obama'nın Türkiye ziyaretine; Türkiye'den nasıl bakmak gerekir? Bizim gördüğümüz iki uç var meseleye bakışta: Birincisi, şüpheci bir "Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü?" yaklaşı [Devamı]