Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Solcu Lula'nın popülaritesi yükselirken sağcı Erdoğan'ınki niye düşüyor
    Güven Sak, Dr. 02 Nisan 2009
    Meğer vaziyet hakikaten kötüymüş. Üstelik son beş aydan beri işler iyi gitmiyormuş. Yöneticilerimiz işleri serip, seçim meydanlarında çelik çomak oynarlarken biz burada, gün gün daha kötü oluyormuşuz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu hafta açıkladı. 2008 yılının son çeyreğinde ekonomimizin küçüldüğü artık resmen teyit edildi. TÜİK rakamlarına göre, 2008 yılının tamamında, Türkiye ekonomisi yalnızca yüzde 1,1 oranında büyüdü. Eğer rakamlarda revizyon yapılmasaydı, son çeyrekteki yüzde 6,2'lik küçülme ile 2008 yılının tamamında büyümenin yüzde 0 olması gerekiyordu. Önceki çeyrekler için yapılan olumlu düzeltmeler nedeniyle büyüme sıfırda kalmadı, yüzde 1,1 gibi pozitif bir rakama sıçradı. Fark eder mi? Etmez. 2009 yılı Türkiye ekonomisi için bir küçülme yılıdır ve öyle kalacakt [Devamı]
    'Mesele iktisadidir kardeşim'
    Güven Sak, Dr. 31 Mart 2009
    Hafta sonu yapılan seçimlerde iktidar partisi yaklaşık yüzde 20 oy kaybına uğradı. Siz istediğiniz kadar "Kriz, buradan çıkmamıştır. Dışarıdan buraya gelmiştir. Bizim bu işte bir kabahatimiz yoktur" diyebilirsiniz. Fark etmez. Küresel kriz artık Türkiye'nin iktisadi krizidir. Kapanan işletmeler, işini kaybeden çalışanlar, düşen üretim rakamları, hepsi bunun şahididir. Pazar günü yapılan seçimlerin sonuçları, özellikle il genel meclisi oy dağılımı sonuçları da gören gözler için, yalnızca küresel krizin artık Türkiye'nin iktisadi krizi olduğunu göstermektedir. Pazar akşamından başlayarak, seçimlerde iktidar partisinin yaklaşık yüzde 20 oy kaybetmesinin nedenleri elbette tartışılmaya devam edilecektir. Ortada bir oy kaybı olduğu açıktır. Oy kaybının nedenleri konusunda ise rivayet [Devamı]
    Zararın neresinden dönülse kârdır
    Güven Sak, Dr. 27 Mart 2009
    Üç gündür küresel iktisadi krizin Türkiye'ye olumsuz etkileri ve bu etkilerin nasıl sınırlandırılabileceği ile ilgileniyoruz. Bizatihi bu konunun moral bozucu olduğunu söylememek mümkündür. Daha iki yıl önce büyüme stratejisi üzerine tartışırken, bugünün konusu küçülme sürecinin başarılı yönetimidir. Krizin yönetimi demek, esasen, ekonominin bugünlerde düzenli olarak daralabilmesini temin etmektir. Krizin yönetimi demek, bu çerçevede, hasarın ortadan kaldırılması değil, hasarın sınırlandırılmasıdır. Önümüzde iki seçenek vardır: Ya bu kriz bizi yönetecektir ya da biz bu krizi yöneteceğiz. İlkinde ortaya çıkacak hasar daha fazla olacaktır. TEPAV çalışmasının ilk olarak bize gösterdiği budur. En başta vurguladık: Küresel bir kriz, küresel çözümler ister. Dolayısıyla ulusal hükümet [Devamı]
    Küresel krizin etkilerini sınırlandırabilmek mümkündür
    Güven Sak, Dr. 24 Mart 2009
    Dünya ilk küresel krizini yaşıyor. İşin gidişatı konusunda rivayet muhtelif, ancak ortadaki uzman sorusu duruyor: Böyle bir ortamda, ulusal hükümetlerin ne yapması gerekir? Küresel bir krize, hiç şüphesiz ki, küresel bir çözüm gerekir. Küresel bir krizi, ulusal hükümetler kendi başlarına çözemezler. Bunlar doğru. Ancak hükümetler krizin olası hasarını, kendi ülkeleri özelinde, sınırlandırabilirler. Krizi tek başlarına çözemezler ama pekala yönetebilirler. O vakit soru şudur: Ulusal hükümetler küresel bir krizi nasıl yönetebilirler? İşte, TEPAV Küresel Kriz Çalışma Grubu'nun "Türkiye Ekonomisi için Kriz Önlemleri" başlıklı projesi bu soruyu Türkiye özelinde cevaplamak için başlatılmıştır. Çalışmanın sonucu şudur: "Türkiye'de, krizin, ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini sınırlan [Devamı]
    Toparlanma logosunu gördünüz mü
    Güven Sak, Dr. 21 Mart 2009
    Bazen nasıl yaptığınız, ne yaptığınız kadar önemli olabilir. Kriz psikolojisine karşı mücadeleyi de içeren krizle mücadele programı bunlardan biridir. Amerikan "Toparlanma Kanunu" çerçevesinde yürütülen krizle mücadele kampanyasının logosunu gördünüz mü? Ortada kurumsal kimlik sahibi bir kampanya var. Gelin bu hafta size bu logoyu ve yürütülen kampanyanın bütününü bir gösterelim. Bakın orada neler var, biz neleri yapmıyoruz. Kafanızda açıklıkla bir canlansın. Hükümetimizin krizle mücadele konusunda "doğru yol"u bulduğu, "doğru ip"e sarıldığı bu günlerde mesele daha da önem kazanıyor. Toparlanma logosu aslında Toparlanma Kanunu'nu (Recovery and Reinvestment Act) şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından takip etmek üzere kurulmuş olan idarenin amblemi. Evet, bu kanunda harcanac [Devamı]
    Yoksa bu kriz sona mı eriyor, anacım
    Güven Sak, Dr. 19 Mart 2009
    Yok canım. Nereden çıkardınız? Ona daha çok var. Hükümetimizin en sonunda doğru yolu bulmuş olması yetmez. Daha atılacak bir sürü adım, alınması gecikmiş bir dizi tedbir var. Vergi indirimleri sonrası otomotiv talebine bakıp "Yoksa bu kriz sona mı eriyor, anacım" demek mümkün değildir. Bu, bir saman alevidir ama içerdiği müjdeli bir mesaj da vardır. Keçiboynuzunu kemirmeye razıysanız, müjdeli haberi size iletelim efendim. Bu hafta otomobil ve beyaz eşyada Özel Tüketim Vergisi oranları üç aylığına düşürüldü. Hafta başından beri herkes otomobil satışlarını takip ediyor. Bayiler memnun, telefonları yeniden çalmaya başlamış. İlk kez siftah yapmaya başlamışlar. Geçen akşam bir televizyon kanalında haber şöyleydi: "İlk gün 600 araba satıldı." Bu, belli bir marka ürünle ilgiliydi sanırı [Devamı]
    Hükümetimiz sonunda doğru yoldadır
    Güven Sak, Dr. 17 Mart 2009
    Sonunda sıkıntı çeken sektörlerde bir dizi adımın atılacağına dair haberler ortalığı kapladı. Esasen ayrıntılı bir resmi açıklama yapılmadığı için ne olup bittiği tam olarak belli değil. Ancak paketten sızanlara bakılırsa, inkâr dönemi sona ermiş gibi görünüyor. Hükümetimiz artık doğru yolda olduğu izlenimini veriyor. Doğru yola nihayet çıkmış olmak, hedefe erişmek anlamına gelmez. Kriz hâlâ ortadadır ve onların, bunların, şunların değil bal gibi Türkiye'nin krizidir. Olan ve de hepimizi sevindiren şudur: "Mışıl mışıl uyuyan güzel" nihayet uyanmıştır. Bu aşamada sevinilmesi gereken budur. Kriz, Türkiye'de hayatı somut bir biçimde etkilemeye başladığı 2008 yılı eylül ayından beri, ilk kez, doğrudan, hükümetimizin dikkatini çekmiştir. Krizin etkisini göstermeye başladığı yedinci [Devamı]
    Bu, sadece bir ekonomik kriz değildir
    Güven Sak, Dr. 12 Mart 2009
    İçinde bulunduğumuz bu küresel afetin yalnızca son otuz yıldır alıştığımız anlamıyla bir ekonomik kriz olmadığının farkında mısınız? Sayın Başbakanımız dahil yöneticilerimiz hâlâ farkında olmayabilirler ama bakınız Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Hüseyin Obama farkında. Gelin bakın nasıl farkında ve biz neyi ıskalıyoruz? Başkan Obama 6 Mart'ta Columbus, Ohio'daydı. "Toparlanma Paketi" çerçevesinde, Columbus Polis Akademisi'nin mezuniyet törenindeydi. Başkan, halkına, Toparlanma Paketi çerçevesinde nasıl Adalet Bakanlığı emrine 2 milyar dolarlık bir fon verildiğini ve bundan böyle sokaklarda nasıl daha çok polis olacağını, nasıl daha fazla savcı istihdam edileceğini anlatıyordu. Başkan, halkına moral verip, kendilerine ve ülkelerine güvenmelerini istiyordu. Ama o zate [Devamı]
    İki ay sonra rakamlara bakarak göreceğinizi ben şimdi yaşıyorum
    Güven Sak, Dr. 10 Mart 2009
    Geçenlerde bir işadamı dostumuz üst düzey bürokratlara ilinde şirketlerin karşı karşıya olduğu problemleri izah ederken en sonunda dayanamadı ve "Sizin iki ay sonra rakamlara bakarak göreceğinizi, ben şimdi yaşıyorum" dedi. Esasen öyle olmuyor mu? Bakın şimdilerde 2008 yılı bilançoları açıklanıyor. Neyi öğreniyoruz? 2008 yılı aralık ayında şirketin durumunun nasıl olduğunu. Şimdi ise 2009 yılının mart ayının başındayız. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2008 yılı için verileri yine benzer bir gecikmeyle açıklıyor. Sonuçta, memlekette ne olup bittiği rakamlara iki ay sonra yansıyor. Bilançolar açıklanıyor, kriz belirginleşiyor. Açıklanan bilançolar yeni bir malumat taşımıyor. Aylar öncesinden belli olanı yalnızca teyit ediyor. Bir de Türkiye'nin ne kadar çok bir acil durum değerl [Devamı]
    Reform, rüşvet algılamasını azaltıyor vatandaş memnuniyetini artırıyor
    Güven Sak, Dr. 07 Mart 2009
    "Toplumun Kamu Yönetimine ve Kamu Hizmetlerine Bakışı" konulu araştırmanın ilk bulguları geçenlerde açıklandı. Araştırmayı, Boğaziçi Üniversitesi'nden Fikret Adaman, Sabancı Üniversitesi'nden Ali Çarkoğlu ve Bilgi Üniversitesi'nden Burhan Şenatalar TEPAV (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) adına yaptılar. Türkiye'de kent nüfusunu temsil eden yaklaşık 2040 denekle Türkiye çapında yapılan çalışmanın verileri Kasım-Aralık 2008'de derlendi. İlk bulgular geçen hafta açıklandı. Kapsamlı rapor ise iki ay içinde yayımlanacak. Toplumun kamu hizmetlerinden memnuniyeti ve aynı zamanda memnuniyetsizliğinin kaynağı kamu idaresinin işleyiş biçimidir. Dolayısıyla bu çalışma bize kamu idaresinin hem yerel düzeyde hem de merkezde işleyiş biçimine ilişkin bir veri seti sunmaktadır. Ç [Devamı]