Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Yoksa biz bir deneyin kontrol grubu muyuz
    Güven Sak, Dr. 10 Ocak 2009
    Hükümetimiz göstere göstere gelmekte olan iktisadi krizi öyle az buz değil, yaklaşık bir buçuk yıldır seyrediyor. Hiçbir tedbir almıyor. İnsan, bu rahatlığa bakınca, "herhalde bir bildikleri var" diye düşünmekten kendini alamıyor. Geçenlerde bir dostumuz, "Sakın biz kontrol grubu olmayalım?" dedi. Neden olmasın? Belki de biz krize karşı alınması gereken tedbirler konusunda yürütülmekte olan bir deneyin kontrol grubuyuz. Yoksa biz hakikaten kontrol grubu muyuz? Buyurun bakalım, efendim. Bilenler bilirler. Herhangi bir hastalığa karşı bir ilaç geliştirildiğinde öyle hemen ticari kullanıma açılmaz. İlaç, önce, bir grup hasta üzerinde denenir. Hastalığı iyileştirip iyileştiremediğine, yan etkileri olup olmadığına bakılır. Yani ne yapılır? Hastalığın seyrini takip etmek üzere, bir [Devamı]
    Merkez Bankası gerçeklikle bağlantısını bir an önce kurmalıdır
    Güven Sak, Dr. 08 Ocak 2009
    Dünya değişti. Dünya o kadar değişti ki, Uluslararası Para Fonu (IMF) iktisadi danışmanı Olivier Blanchard ve hepimizin yakından tanıdığı, Mali İşler Bölümü Direktörü Carlo Cottarelli geçenlerde yaptıkları ortak açıklamada "nasıl bir genişletici maliye politikası gerekir?", tam da onu anlatıyorlardı. İsteyenler, açıklamanın İngilizcesi için, IMF'nin web sitesine, Türkçesi için ise TEPAV'ın web sitesine bakabilirler. Dünya değişince, IMF dahil, herkes, yeni ortama ayak uydurmaya çalışıyor. Ama bir tek bizim merkez bankamız kendisini hâlâ dünün dünyasında zannediyor. Halbuki merkez bankasının gerçeklikle yeniden bağlantı kurması önem taşıyor. Merak edenleri aşağıya bekleriz efendim. Merkez Bankası'nın bugüne kadar kendisine kredibilite kazandıran en önemli özelliği neydi? Ekono [Devamı]
    Dünün güzel göstergeleri artık müjdeli haber vermiyor
    Güven Sak, Dr. 06 Ocak 2009
    2009, alışmadığımız türden bir yıl olacak. Bundan önce hangi adımın doğru, hangi adımın yanlış olduğunu tespit etmek daha kolaydı. Ekonomi alıştığımız bir çerçevenin içinde faaliyet gösteriyordu. Bu yıl öyle değil. Göstergelerde eskiden gerçekleşseydi olumlu bulacağımız değişimler, bu yıl olumlu bir gidişata işaret etmiyor. Hal böyle olunca, kafa karışıklıkları kaçınılmaz. Bildiklerimizi yeniden gözden geçirmenin gerekli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Neden böyle oluyor? Ekonomi bir halden başka bir hale doğru gidiyor. Bu arada, ekonominin temel meselesi değişiyor. O vakit dünün kavramlar kutusu ve de göstergeleri bugün için bir anlam ifade etmiyor. Bakın günün bağlayıcı kısıtı, nereden nereye doğru değişiyor ve bu ekonomimiz için ne anlam ifade ediyor? Eskiden olsaydı, enflas [Devamı]
    Venezüella gecekondularından keman nağmeleri nasıl yükseliyor
    Güven Sak, Dr. 03 Ocak 2009
    Venezüella deyince aklınıza ne gelir? Herhalde hemen Hugo Chavez gelir. Bir de bugüne kadar çıkartmayı başardıkları ondan fazla dünya güzeli gelir. Halbuki aslında herkesin aklına gecekondulardan yükselen keman nağmeleri eşliğinde, Gustavo Dudamel ve de Jose Antonio Abreu adları gelmeli. Venezüella gecekondularından keman nağmeleri bakın nasıl yükseliyor? Konu Dudamel ile ön plana çıktı doğrusu. Gustavo Dudamel Venezüellalı bir müzisyen, bir orkestra şefi. Dudamel, artık, Los Angeles Filarmonik'i yönetecek. Los Angeles Filarmonik'in müzik direktörlüğüne atanması önce şaşkınlıkla karşılanmıştı. Repertuvarı zayıftı. Bile bile yalnızca pek çalınmayan Latin Amerikalı kompozitörlere ait eserleri biliyordu. Ayrıca pek gençti: Dudamel daha 27 yaşında. Kendisine "halkın orkestra yöneti [Devamı]
    2009 ekonomide kolay kararlar yılı olacaktır
    Güven Sak, Dr. 01 Ocak 2009
    Mutlu yıllar. 2009 yılı güzel mavi küremizin üzerinde yaşayan herkese bereket ve mutluluk getirsin. Aslında ortadaki duruma bakınca en çok sabır ihtiyacı içinde olacağımız bir yıla giriyoruz. Yalnızca bu ülkenin sakinleri için değil, dünyanın üzerinde yaşayan herkes için. Kaderlerimiz hiç bu kadar içiçe geçmemişti. Başımıza hiç bu kadar senkronize felaketler gelmemişti. Dünya ilk kez bir yıla kederde ve tasada ortak olarak giriyor. Bu, Türkiye için de böyle. Peki, 2009 yılında ne beklemek gerekiyor? 2009 yılı ekonomide kolay kararlar yılı olacaktır. Yanlış anlamayın, elbette, zor kararlar alınacaktır. Bu yıl Türkiye ekonomisi için zor bir yıl olacaktır. Ama bu zor kararlar öyle meseleleri sündürmeden, kolayca alınacaktır. Gelin bakın neden öyle olacaktır. 2009 yılı siyasete rağme [Devamı]
    Şirketler için 'kredin mi var derdin var' dönemi başlıyor
    Güven Sak, Dr. 30 Aralık 2008
    Sayın Tuncay Özilhan, "Ankaralılar, Denizli'de Gaziantep'te olanı hissetmiyor" dedi. Doğru söyledi. Konu dün gazetemizin manşetindeydi. Biz de tam Ankara'nın karar alıcılarına memleket havaları dizisine başlamıştık. Bugün müsaadenizle şirketlerin günlük hayatta karşılaştığı problemleri irdelemeye devam edelim. Konumuz, "Kredin mi var, derdin var"dır efendim. Dünya artık değişti. Dün olumlu gibi gözükenler bugün artık öyle değil. Küresel krizin yol açtığı gelişmelerin öncelikle meselelere bakışımızı değiştirmesi gerekiyor. Göstergelere hâlâ dünkü gibi bakarsak yanlış yapma ihtimalimizi yalnızca artırırız. Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu ara dönemin temel özelliklerini iyi tespit etmekte fayda var. Geçen hafta üç hususun altını çizmiştik: Birincisi, ekonomide işlemlerin gi [Devamı]
    Bernard Madoff'a kim yardım etti
    Güven Sak, Dr. 27 Aralık 2008
    Sermaye piyasalarında Bernard Madoff şoku 11 Aralık 2008'de yaşandı. Amerikan Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SEC) web sitesindeki açıklamaya göre Bernard L. Madoff Securities Investment şirketini kuran ve 48 yıldır yönetim kurulu başkanlığını yapan Madoff tutuklandı. Soruşturmanın nedeni Madoff'un, şirkette üst düzey yönetici olan oğullarına yaptığı açıklamalardı. Başarılı işadamımız işte bu yakın çalışma arkadaşlarına "Yaptığımız iş üçkâğıtçılıktan başka bir şey değil, buna yalnızca Ponzi finansmanı denebilir" demişti. Onlar da yememiş içmemiş babalarını ve/veya patronlarını SEC'ye şikâyet etmişlerdi. SEC, şirketi hemen kayyuma devretti ve incelemeye başladı. Şimdi "SEC vs Madoff" davası biçimleniyor. Haberlere göre, aralarında anlı şanlı finansal kurumların da olduğu, bir sürü [Devamı]
    Ne demek piyasada para dönmüyor
    Güven Sak, Dr. 25 Aralık 2008
    Geçen salı "Boş lafı bırakalım, ne yapmak gerektiğine bir bakalım" demiştik. Bu çerçevede, işe şirketler kesiminden başladık. Aslında el atılacak tek kesim şirketler kesimi değil elbette ama geçen hafta buradan başladık artık. Öyle görünüyor ki, içinde bulunduğumuz koşullar öncelikle şirketler kesimini, istesek de istemesek de, üzülsek de üzülmesek de etkileyecek. Bugüne kadar, kibar kibar, teknik teknik "Kredi kanalının tıkanmasını önlemek önemlidir" dedik, kimse bir şey anlamadı. Bu nedenle artık somut somut ne olacağını anlatma zamanı. İlk örneği hatırlıyor musunuz? Sorumuz gayet basitti: "Bankalar şirketlere, 'Aldığınız kredi karşısında verdiğiniz teminatlar artık yeterli değil. Ya ek teminat verin ya da aldığınız kredinin bir bölümünü kapatın' derse ne olur" diye sorduk. İ [Devamı]
    Şirketler kesimine nasıl kaynak aktarılır
    Güven Sak, Dr. 23 Aralık 2008
    IMF İcra Direktörü Dominique Strauss Kahn geçen gün İspanya'da üç noktanın altını çizdi: Birincisi, bankacılık sistemini yeniden işletmek için, koordineli bir biçimde, bankalar yeniden sermayelendirilmeliydi. İkincisi, yaklaşan depresyona karşı, genişletici maliye politikası zamanıydı. Bunu yapabilme kapasitesi olan herkes kamu harcamalarını genişletmeye bakmalıydı. Üçüncüsü, yükselen piyasa ekonomilerine fazla sorup sorgulamadan likidite desteği sağlanmalıydı. IMF İcra Direktörü'nün yukarıdaki açıklaması esasen sırtımızdan aşağıya soğuk ter boşanmasına neden olmalı. Biz IMF'den böyle açıklamalar duymaya alışık değiliz. Ne yapalım ki, alışık olmadığımız şartlar altındayız. Kimsenin sizin yerinize düşünecek vakti olmadığı böyle bir zamanda, herkesin, kendi şartlarını, kendi başı [Devamı]
    IMF, ABD'ye para verir miydi
    Güven Sak, Dr. 20 Aralık 2008
    ABD Merkez Bankası (FED) faiz oranlarını sıfıra indirdi. Ayrıca kendi bilançosundaki büyümenin uzun süreli bir adım olduğunu duyurdu. FED'in bilançosu son bir yılda yaklaşık üç katı arttı. Şimdi bu artışın kısa süreli olmadığı, devam ettirileceği açıklandı. "Bu ne anlama gelir" sorusunu isterseniz şöyle soralım: ABD hükümeti, şu anda yapmakta olduklarını sıralayıp, IMF'ye başvursaydı, bir anlaşma imzalayabilir miydi? Hayır, imzalayamazdı. Peki, ABD hükümeti eğer dolar basmıyor olup da dış finansman için IMF'ye muhtaç olsaydı, bu zor şartlar altında, ne yapmalıydı? Önce bugün yaptıklarını yapmaya başlayıp, sonra IMF'nin kapısını çalmalıydı. Bugünün konusu tam da budur: IMF, bu dönemde akıl almak için hiç de iyi bir adres değildir. Bugünlerde, IMF'ye gidenin ne istediğini baştan [Devamı]