Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Hadi orada öyle ama ya burada?
    Güven Sak, Dr. 17 Eylül 2009
    Orta Vadeli Mali Program (OVP) şekillenmeye başladı. Hiç değilse ortada genel hatları üzerinde "hükümetin içinde" anlaşmaya varılmış bir metin olduğunu biliyoruz. Bu olumludur. Şimdi ortaya çıkan genel ifadelerin ne manaya geldiğini ve uygulamaya sorunsuz aktarılıp aktarılamayacağını görmeyi bekleyeceğiz. Bu arada elbette çıkan kısım üzerinde değerlendirme yapmaya da başlayabiliriz. Bugün isterseniz geçen haftadan beri devam ettirdiğimiz şu mali disiplin ve mali kural kavramları üzerinde düşünmeye devam edelim. Sonra açıklanan rakamları bu çerçevenin içinde değerlendirmek daha kolay olabilir.İsterseniz şuradan başlayalım. Dünkü Amerikan Washington Post gazetesinin manşetinde "Dünya hükümetleri zenginlere karşı sertleşiyor" diyordu. Neden böyle diyor? Çünkü gelişmiş ülkelerde ba [Devamı]
    Mali disiplin nedir?
    Güven Sak, Dr. 15 Eylül 2009
    Türkiye 2001 yılı krizinden kemerini sıkarak çıktı. Bütçe disiplini esastı. Buyurun şimdi 2008 yılı krizinin içindeyiz. Yine kemer sıkmamız gereken bir dönemin başındayız. Bütçe disiplini bu kez yine esastır. Peki, 2001 yılındaki problemimizle 2008 yılındaki problemimiz aynı problem midir? Değildir. Bakın, bize kalırsa, neden öyle değildir. İlk soru şudur: 2001 yılı krizi ile 2008 yılı krizi aynı mıdır? Hayır. Elbette değil. 2001 yılı krizi bir tek bizim kendi krizimizdi. 2008 yılı krizi ise bizden ziyade öncelikle küresel ekonominin krizidir. Biz krizin dışarıdan gelen etkilerini küçültebilecekken, inanılmaz bir politika ataleti ile üzerimize düşeni yapmayarak, kendimizi, bize ait olmayan bu krizden en çok etkilenenler listesine başarıyla ekletmiş olabiliriz. Ama sonuç değişm [Devamı]
    Şişmanlığın değişen coğrafyasını takip ediyor musunuz
    Güven Sak, Dr. 12 Eylül 2009
    Geçen hafta dünyadaki bir milyar şişman insanın iktisatçıların başarısızlığına delil olarak alınabileceğinden bahsettik. Muradımız küresel kriz ile birlikte gündeme yerleşen "iktisatçıları sevmiyoruz" ekolüne her iktisatçının aynı olmadığını anlatmaktı. Öyle ya ortada kötü iktisatçılar olduğu gibi iyileri de vardı. İktisat ile ilgili muhabbet kendi başına pek sıkıcı gelir diye konuya şişmanlıktan bahsederek başlamıştık. Ama gelin görün ki, kilosu fazla olanlarla açlık çekenlere ilişkin verdiğimiz rakamlar gazetemizde yanlış çıktı. Bunun üzerine, şişmanlık meselesi ile ilgili bir yazı daha yazıp rakamların doğrusunu kullanmak şart oldu. Konumuz bu durumda şişmanlığın değişen coğrafyasıdır. Reel sosyalizm denemelerinin hazin sonu dünyamızın çivisini bakın nasıl yerinden çıkartmakt [Devamı]
    Dar alanda zorluk nerededir
    Güven Sak, Dr. 10 Eylül 2009
    Salı günü başladığımız konuya devam edelim müsaadenizle. Meselemiz önümüzdeki dönemdi. Etrafınıza baktığınızda, iş iktisat politikasına geldiğinde, bu kriz başladığından beri özellikle kararlı bir uyuyan güzel portresi çizen hükümetimiz sanki bu kez gözlerini açıverecekmiş gibi duruyor. Olur mu olmaz mı belli olmaz ama hazırlıklı olmakta fayda var. Önümüzdeki dönemin temel iktisadi meselelerini şimdiden tartışmaya açmak, bir nevi hazırlıklı olmaya katkıda bulunabilir. İşte bu duygu ve düşüncelerle geçen salı "iktisat politikası alanının daraldığı bir ortamda mıyız" önermesini tartışmaya başlamıştık. Önce çıkan kısmın özetinden başlayalım: İlk olarak, sorulması gereken soruyu sormuştuk: "Nedir bu iktisat politikası alanının daralması?" denilen. Bundan iki husus murat edilebilir [Devamı]
    İktisat politikası alanı hakikaten daralmakta mıdır
    Güven Sak, Dr. 08 Eylül 2009
    İktisat politikası alanının daralması denildiğinde aklımıza gelmesi gereken nedir? Galiba ikidir: Birincisi, içinde bulunduğumuz iktisadi süreçte yapılabilecek bir şey yoktur. Kaderimize rıza göstermekten başka çaremiz yoktur. İkincisi ise yapılabilecekler vardır ancak o yapılabilecekleri yapabilme imkânı son derece sınırlıdır ya da yoktur. Yerimiz dardır, yenimiz dardır. Gelin önümüzdeki dönem iktisat politikası alanına bu çerçevede bir bakalım. Alan hakikaten daralmakta mıdır? Bize kalırsa, önümüzdeki dönemde yapılabilecekler vardır, ancak yapılabilecekleri yapabilme imkânı son derece sınırlıdır. Neden böyledir? Bunu merak edenlerin kamu bütçesine bakmaları yeterlidir. Pardon, pardon elbette kamu bütçesine bakmak isteyecekler için vaziyet son derece zordur. 2009 Eylül ayı iti [Devamı]
    Bir milyar şişman insan iktisatçıları sevmemeye zaten delildir
    Güven Sak, Dr. 05 Eylül 2009
    Yok canım, bütün iktisatçılar şişman değildir. Hepsi bana benzemez ve de sayıları Allah'a şükür daha bir milyara filan varmış da değildir. Yoksa pazarımız pek bölünürdü doğrusu ya. Geçenlerde bıraktığımız "kimse iktisatçıları sevmiyor" meselesinde, işte bu bir milyar şişman insan iktisatçıların başarısızlığına bir başka kanıttır. İktisatçıları sevmemek için kriz bir dizi kocaman delil getirmiştir. Ama bakın hayatın daha içinden deliller zaten eskiden beri mevcuttur. Gelin bakın bir milyar şişman insan niye iktisatçıları sevmemek için bir delil sayılır. Merak edenleri aşağıya bekleriz efendim. Bir milyar şişman insan neden iktisatçıları sevmemeye delil olabilir. Gelin ilk tespitten başlayalım. İlginç bir dönemde yaşıyoruz. Bu çağ kilo fazlalığı olanların sayısının açlık çekenle [Devamı]
    IMF ile anlaşmamış olmanın ilk maliyeti işsizlik rakamlarında
    Güven Sak, Dr. 03 Eylül 2009
    Geçenlerde New York Times'ta (NYT) Türkiye ile ilgili çıkan haber analizi okudunuz mu? Analizde IMF ile anlaşma yapmayarak kumar oynayan Türkiye hükümetinin girdiği bahsi şimdilik kazanmış göründüğünün altı çiziliyordu. Vurgu "şimdilik" üzerindeydi ama özellikle malum medyada haber bir zafer çığlığı gibi manşetlerde patladı. Haber analize göre kur beklendiği gibi patlamamıştı. Faiz oranları düşmüştü. Borsa ise rekor üstüne rekor kırıyordu. Demek ki hükümet bahsi kazanmıştı. NYT'nin analizi ekonomideki paradigma değişikliğinin yalnızca Türkiye'de değil, dışarıda da yeterince kavranmamış olduğu gerçeğini pek güzel yansıtıyordu. Hatırlayın, "kavramların eski tadı yok" diye kaç kere yazdık. 2008 yılında bu krizin bizim alışmadığımız bir yavaş ölüm senaryosu içerdiğine kaç kere deği [Devamı]
    Japonya'da dönem değişti
    Güven Sak, Dr. 01 Eylül 2009
    Beklenen oldu. Japonya'da yaklaşık elli yıldır ülkeyi yöneten Liberal Demokratlar iktidarı kaybetti. Bundan böyle Demokratik Japonya Partisi ülkeyi yönetecek. Eski başbakanlardan Junichiro Koizumi Liberal Demokratlar'ı 2005 yılında büyük bir zafere götürmüştü. Şimdi aynı başarıyı Demokratik Japonya elde etti: 480 sandalyenin yaklaşık 308'ini aldı. Liberal Demokrat Parti'nin (LDP) son kullanma tarihi dolalı epey olmuştu zaten. Ama bilinenin gerçekleşmesi en az bir on yıl aldı. Niye böyle oldu? Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) iktidar Cumhuriyetçiler'den Demokratlar'a geçtiğinde olup bitene "iktisadi kriz iktidarları sallıyor" diye bakmamıştık. Cumhuriyetçiler'in iktidarı terk etmeleri için birden fazla sebepleri vardı. Peki, şimdi Japonya'ya bakıp aynı iddiayı ortaya koyabi [Devamı]
    Bakın Facebook'ta kesinlikle ilk ondayız
    Güven Sak, Dr. 29 Ağustos 2009
    Bu topraklarda yaşayanların tükenmez bir en başlarda olma tutkusu vardır. Birinci gelmek, olmadı ilk beşe girmek, beceremezsek ilk ona dahil olmak her zaman için önemlidir. Ne bileyim işte, öyle bir şeydir. Dünyanın on yedinci büyük ekonomisine sahibiz muhabbetinin kaynağı buradadır. Avrupa ekonomilerine bakıldığında ise Avrupa'nın altıncı büyük ekonomisiyizdir. "Peki, biz kaçıncıyız?" diye saymayı sevenlere biz de bir sıralama verelim bugün. Efendim, sanal malumat paylaşma sitesi Facebook'ta durumumuz gayet iyi görünüyor. Kesinlikle ilk ondayız efendim. Gelin bunun manası üzerine biraz düşünelim bugün müsaadenizle. Bu, şimdi iyi bir şey midir, yoksa kötü müdür? Önce, "Nereden çıkardın şimdi bunu" diyenlere birkaç kaynak sayalım. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun bastırdığı Tü [Devamı]
    Bernanke yeniden atanırken mesele nedir
    Güven Sak, Dr. 27 Ağustos 2009
    Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, bir dönem daha başkanlığını devam ettirecek. Bernanke, 1930'lardaki "Büyük Depresyon" dönemi üzerine çalışmış bir akademisyendi. Şimdi ise "Büyük Depresyon"dan seksen yıl sonra başlayan bir yeni iktisadi durgunluk döneminde iktisat politikalarının tasarımı ve uygulamasında kilit bir rol oynuyor. Ne denir? Hayat işte böyledir. Talihli insan, hayatı boyunca hazırlık yaptığı bir konuda sorumluluk üstlenmiş olan insan değil midir? İşte Bernanke talihli bir insandır. Yıllar boyunca üzerinde düşündüğü bir konu, bu günlerde hepimizin hayatını olumsuz etkilemeye başlamışken, o, yıllardır düşündüklerini hayata aktarabilecek, hepimize liderlik edecek bir konumdadır. Ne mutlu! Peki, Bernanke'nin yeniden atanıyor olması insanın aklına nel [Devamı]