Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İsrail’in ‘tırpanlama’ stratejisi ve Filistin
    Nihat Ali Özcan, Dr. 18 Mayıs 2018
    Trump’ın ülkesinin büyükelçi-liğini, Filistinliler için matem, İsrail için zafer anlamına gelen bir günde Kudüs’e taşıması büyük olaylara ve tartışmalara neden oldu. Özellikle İsrail askerlerinin Filistinli göstericilerden altmışını katletmesi ve binlercesini yaralaması bu tarihsel trajediyi bir daha hatırlamamıza vesile oldu. Büyük sayıda kayıplara rağmen, İsrail yönetiminin rahatlığı, dünya kamuoyunun büyük bölümünün sessizliği, öfke, hayret ve bir dizi soruyu da beraberinde getiriyor. Örneğin, İsrail ordusuna mensup keskin nişancıların, hiçbir vicdani ve ahlaki kaygı duymaksızın, seçilmiş hedefleri vurmaları, gösterileri bastırmakla görevli komutanın şahsi kararı mı yoksa İsrail’in değişen “ayaklanmayı bastırma” stratejisinin bir sonucu mu? Cevabı aranan diğer soru da şu:  İsrail bu “st [Devamı]
    İsrail’in ‘cezalandırıcı seri suikastları’
    Nihat Ali Özcan, Dr. 15 Mayıs 2018
    Arap Baharı Ortadoğu’da öncelikler kadar gündemi de değiştirdi. Geleneksel anlaşmazlıkların ve yöntemlerin yanına yenileri eklendi. Suriye, Irak, Yemen ve Libya’da devletler çöktü. DAEŞ, PKK/PYD, terörizm, mülteci sorunu, sınır güvenliği ve vekâlet savaşları öncelikli konular haline geldi.Bu hengâme de gözden ırak kalmayı, gündemden düşmeyi başaran İsrail ise pür dikkat yeni gelişmeleri izlerken, eskileri de asla göz ardı etmedi. Elbette Filistin-İsrail sorunundan söz ediyoruz. Öyle ki İsrail, dikkatini dağıtacak hiçbir şeye izin vermedi/vermiyor. Ekonomik, siyasi, psikolojik, askeri, teknik kapasitesini seferber ederek “demirbaş” sorununa çok hızlı müdahale ediyor.Sadece önleyici değil, aynı zamanda cezalandırıcı operasyonlara da girişiyor. Örneğin, Suriye’de fiziki hedeflere yönelik hava [Devamı]
    İran, Trump ve hoş geldin bela...
    Nihat Ali Özcan, Dr. 11 Mayıs 2018
    Kuzey Kore’ye geri adım attırmayı başaran Trump diğer konularda olduğu gibi İran konusunda da şaşırtmadı. Ülkesinin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıkladı. Şimdi tüm Ortadoğu olabilecekler konusunda kafa yormaya, nasıl bir pozisyon alacaklarını kestirmeye çalışıyor.Trump’a göre, ABD, İran ile tarihinin en kötü antlaşmasını yapmıştı. Çünkü anlaşma eksik ve zayıftı. İran, uranyum zenginleştirme teknolojisini muhafaza ettiği gibi, balistik füze kapasitesini geliştirmeyi de sürdürdü. Trump’a göre, Tahran terörü ve bölgedeki vekâlet savaşlarını desteklemeye devam ediyor. Elindeki füze kapasitesiyle Yemen’de Suudi Arabistan’ı hedef aldırıp, Lübnan’da ve Suriye’de İsrail’i tehdit ediyor.Trump, konuşmasında, İran’ın terörizme destek verdiğini ve vekâlet savaşında önemli rol oynad [Devamı]
    Kıymet bilmek
    Nihat Ali Özcan, Dr. 08 Mayıs 2018
    Türkiye zamanının çoğunu seçim tartışmalarına ayırmış durumda. Ancak küresel sistem ve çevremiz yine toz duman. Kime sorarsanız sorun, size dünyanın geçmişte tanık olmadığımız ölçüde belirsizliklerle dolu bir süreçten geçtiğini söyleyecektir. Çin’in yükselişi, ABD’nin sarsaklığı, Rusya’nın eski günlere özlemi, AB’nin zayıflığı, İran’ın nükleer sorunu, Suriye iç savaşı bunlardan bazıları. Cevabı aranan soru ve sorunların arttığı bu dönemde, “Uluslararası İlişkiler Konseyi” Derneği alanın çalışanlarını geçen hafta sekizinci defa bir araya getirdi. Türkiye’nin farklı üniversitelerinde görevli ve Uluslararası İlişkiler alanında ders veren yüzden fazla hoca Antalya’da konuları ve kendi disiplinlerini masaya yatırdı. Üç gün boyunca onlarca farklı konuda sunumlar yapıldı. Üniversiteler de sayısı [Devamı]
    Suriye iç savaşı, PKK/PYD ve Fransa
    Nihat Ali Özcan, Dr. 01 Mayıs 2018
    Bölgede siyasi, askeri gelişmeler hız kesmeden devam ediyor. Bazı Arap ülkelerinin Suriye’de aktif rol alacağı konuşulurken Fransa daha hızlı davrandı. Önce Esad rejimini füzelerle vuran ABD armadasına dâhil oldu. Ardından da, sembolik de olsa, Özel Kuvvetleri’ni PKK/PYD bölgesine gönderdi.Fransa’nın Suriye hamlesinin ardında birden fazla neden var. İlk olarak, kibirle desteklenmiş “tarihi rol”den söz edebiliriz. Suriye, Birinci Dünya Savaşı mirası eski bir Fransız sömürgesi. İlginçtir, işgal yılları kötü hatıralarla dolu olmasına rağmen Fransa’nın siyasi hafızasında Suriye “efendiliğe ve güce” işaret ediyor. Yine Fransa, bugün de kendisini dünyanın beşinci büyük gücü olarak görüyor. Bu imajı muhafaza etme arzusu onu kriz alanlarında bayrak göstermeye zorluyor.Elbette Fransa’nın Suriye sev [Devamı]
    Trump, İran ve Ortadoğu’da yeni şiddet dalgası
    Nihat Ali Özcan, Dr. 27 Nisan 2018
    Ortadoğu’da kaos sürüyor. Her ne kadar gündemi Suriye, Irak, Yemen, Libya işgal ediyor gibi görünse de liste dışındaki diğer ülkelerde de işler pek yolunda gitmiyor. Birçok ülkenin iç siyasetinde belirsizlikler artıyor. Ekonomik sorunlar derinleşiyor. Güvenlik konuları sınırları aşarken, bölge dışı devletleri de içine alacak biçimde genişliyor. Tıpkı, gerilimin her geçen gün arttığı ABD-İran ilişkilerinde olduğu gibi.Trump, kendisinden önceki başkan Obama’nın giderayak, “başarı” olarak ilan ettiği İran Nükleer Anlaşması’nın eksik olduğu iddiasını sürdürüyor. Eksikliklerin giderilmesi için verdiği süre 12 Mayıs’ta doluyor. Muhtemelen bu tarihten itibaren İran’a uygulanacak yeni yaptırımlar daha detaylı tartışılacak. Trump, hamlesine destek bulmak için AB liderlerini ikna etmeye çalışıyor. N [Devamı]
    ABD-Çin mücadelesinin artan askeri boyutu
    Nihat Ali Özcan, Dr. 24 Nisan 2018
    Türkiye’de iç politik tartışmalar heyecan verici olsa da, küresel gelişmelerde bir o kadar ilgi çekici. Tıpkı ABD ile Çin arasında farklı cephelerde devam eden “savaşlar” gibi.Aslında ABD-Çin karşılaşmasının kaçınılmaz olduğu önceden belliydi. Çin’in konumu ve ABD için ifade ettiği mana, tek başına 1980’lerin Japon ekonomisi ve Sovyetler Birliği askeri gücünün bileşimi gibi duruyor. Çin siyasi, ekonomik, mali, ticari, teknolojik ve askeri alanda tek başına geliyor ve bunu fazla “gürültü çıkarmadan” yapıyor. Çin “sesiz” ilerleyişini İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin kurduğu, ekonomik, mali, ticari, siyasi düzene borçlu. Bu düzenden istifade ederek ABD’nin tahtını sallıyor. Gelişmeler bugünkü haliyle devam ederse ABD’nin kâbusunun gerçeğe dönüşme ihtimali var.Nitekim TEPAV’da direktör, [Devamı]
    PKK, terör ve seçim
    Nihat Ali Özcan, Dr. 20 Nisan 2018
    Erken seçim kararı gündemi ve öncelikleri değiştirdi. Siyasi partileri yoğun bir çalışma temposu bekliyor. Öte yandan, bu karar sadece siyasi partileri, vatandaşları, ekonomiyi, bürokrasiyi ilgilendirmiyor. Aynı zamanda terör örgütlerini, özellikle de PKK’yı ilgilendiriyor.Seçim kararı politik/askeri strateji izleyen, fırsatları değerlendirme, riskleri azaltma arayışındaki PKK’yı aktif olmaya çabaladığı yaz başında yakaladı. Haliyle de örgüt acilen, kısa dönem taktiklerini gözden geçirmek zorunda.PKK, 2014 sonundan itibaren yönetmekte zorlandığı yeni bir sürece girdi. Kobani hadisesiyle Suriye’de büyük avantajlar elde etti. Ne var ki Suriye’deki kazanımların örgüte maliyeti de bir o kadar sarsıcı oldu. ABD desteğiyle DAEŞ’e karşı yürüttüğü operasyonlarda binlerce mensubunu kaybetti.Öte yan [Devamı]
    Savaş içinde savaş; İran, İsrail
    Nihat Ali Özcan, Dr. 17 Nisan 2018
    Geçen hafta tüm dünya ABD ve müttefiklerinin Suriye’ye yaptığı hava harekâtını konuştu. Harekâtın ölçeği, Esad’ın geleceğine etkisi, Rusya’nın tepkisi en fazla merak edilen konulardı. Sonuçta bazı binalar yıkılırken, Esad yerinde kalmaya devam ediyor. Harekât sonrasında taraflar propaganda savaşını farklı cephelerde, farklı araçlarla genişleterek yürütüyorlar. En ilgi çekici olan ise Rusya hedef olmasın diye gösterilen ihtimamın sonuçları ve Rusya’nın “yumuşak” tepkisi.Kimyasal silah kullanımı iddiasıyla başlayan diplomatik tartışmaların ve askeri harekâtın gölgesinde kalan bir diğer gelişme de ayak sesleri duyulan İran-İsrail savaşının tek yanlı hamleleriydi. Oysa bu sorun en az Suriye iç savaşı kadar karmaşık ve önemli. Her ne kadar İran-İsrail ilişkisi “zehirli gaz” tartışmalarının gölg [Devamı]
    Sorun ‘zehirli gaz’ mı?
    Nihat Ali Özcan, Dr. 13 Nisan 2018
    Bugünlerde yine ilginç gelişmelere tanıklık ediyoruz. ABD Başkanı Trump, bir yandan donanmasını harekete geçirirken, bir yandan da “pervasız ve alaycı” bir üslupla Putin’e mesaj vermeye devam ediyor. “Hazırlan Rusya, çünkü füzeler gelecek; iyi, yeni ve ‘akıllı’ olacak! Kendi insanlarını gazla öldüren ve bundan zevk alan bir hayvanla ortaklık kurmamalısın!” diyebiliyor. Öte yandan, İngiliz ve Fransız siyasi liderler de Trump’a desteklerini açıkladılar ve askeri güç kullanmaktan çekinmeyeceklerini ilan ettiler.Putin ve ekibi ise Trump’ın tersine bir tutum takındı. Davranış ve açıklamaları Batı dünyasında “kamuoyunun önemini” bildiklerini gösteriyor. Bu “stratejik cephe’de” tutunmak için gayet “sakin ve sağduyulu” açıklamaları sürdürüyor. Kampın diğer üyesi İran ise, her koşulda Suriye ve Hiz [Devamı]