Arşiv

  • Nisan 2024 (6)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Suriye, ABD ve hikâye yazımı
    Nihat Ali Özcan, Dr. 03 Mart 2017
    Suriye ile ilgili gelişmeler her geçen gün daha da karmaşık hale geliyor. Ülke adeta atomlarına ayrılmış durumda. Sahadaki askeri gelişmelere, ilgili başkentlerdeki harekât planlarına, siyasi niyetlere ve yerel ittifak ilişkilerine bakınca iç savaşın daha uzun süre gündemde kalacağı açık. Mücadele sadece DAEŞ odaklı devam etmiyor. Çok sayıda, farklı karakterde aktör siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için rekabet ediyor. Elimizde oldukça uzun bir liste var. Esad iktidarını sürdürmeyi, Rusya askeri üslerini korumayı, PKK askeri/siyasi gücünü geliştirmeyi, Türkiye güvenliğini sağlamayı, İran Esad’ı ayakta tutmayı, DAEŞ tutunmayı deniyor. Bu tabloda hedeflerin diplomatik yollarla gerçekleşmesinin mümkün olmadığını görenler, masada ellerini güçlendirmek isteyenler, umutlarını askeri gelişmeler [Devamı]
    Medya, kamuoyu, siyaset ve TSK
    Nihat Ali Özcan, Dr. 28 Şubat 2017
    Geçen hafta Hürriyet gazetesinde yer alan “Karargâh rahatsız” haberinin tetiklediği tartışma ve eleştiriler ders alınacak nitelikteydi. Sadece gazete eleştiri bombardımanına tutulmadı. Aynı zamanda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da hissesine düşeni fazlasıyla aldı. [Devamı]
    Rakka operasyonunun bir adım ötesi: Politik yansımaları
    Nihat Ali Özcan, Dr. 24 Şubat 2017
    Rakka’yı DAEŞ’den almak için girişilen operasyon sürüyor. Harekâtı ABD Özel Kuvvetleri koordinesinde PKK/PYD da yürütüyor. Ancak sorunun karakteri, çatışan çıkarlar, bölgeye hâkim kaotik politik iklim harekâtın sorunları çözmek yerine bir sonraki adımda yeni ve öngörülemez sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Başka bir ifadeyle, harekât açıkça tarif edilmiş bir politik hedefi gerçekleştirmekten uzak. Bugünkü haliyle harekât, “asimetrik bir düşmanın” fiziki kapasitesini azaltmaya ve kamuoyunu rahatlatmaya yönelik istatistikî veri üretmeye matuf görünüyor. Oysa DAEŞ gibi hibrit bir düşmanla mücadele, sadece fiziki kapasiteyi zayıflatmayı hedeflemez. Daha önemli olan, temizlik sonrası coğrafi mekânları elde tutmayı ve yeniden siyasi, sosyal “meşru” bir yapıyı inşayı gerektirir. Bu hedefin gerç [Devamı]
    Geri planda kalan cephe: İran
    Nihat Ali Özcan, Dr. 21 Şubat 2017
    İran yönetiminin Arap Baharı’nın ilk günlerinde kaygılı olduğu gözden kaçmıyordu. Ancak kısa süre sonra, İran, gelişmeleri avantaja çevirmeyi başardı. Özellikle de devletlerin çöktüğü, iç/sivil savaşların etkili olduğu ülkelerde. Bugün hemen her yerde İran’ın ayak izlerine rastlamak mümkün. Devlet dışı aktörlerin ön plana çıktığı iç savaşa duçar olmuş ülkelerde Şii topluluklar üzerinden nüfuzunu hissettiriyor. Şüphesiz ki bu gelişmelerde İran’ın örtülü operasyon kapasitesi kadar, küresel dengelerdeki değişim ve belirsizlik de etkili oldu. [Devamı]
    FETÖ’cülerin darbeye dair ‘hikâye tasarımı’ -2-
    Nihat Ali Özcan, Dr. 10 Şubat 2017
    FETÖ’cülerin “hikâye tasarımında” önemli bir yer tutan, “Batı’da eğitim almış subayları tutukluyorlar” iddiasına farklı bir açıdan bakmak mümkün. FETÖ’cülerin kritik gördükleri kurmay sınıfını ele geçirmek için ellerinden geleni yaptıkları açık. TSK’nın piramidal yapısı, çeşitlenen görevleri, sürekli değişen askeri, teknolojik ortam farklı konularda eğitim almış tecrübeli liderlerle/komutanlara sahip olmayı gerektiriyor. Bu aynı zamanda ordu için karmaşık bir kariyer planlaması anlamına geliyor. Maalesef TSK bu karmaşık ihtiyacı iyi yönetememiş, “tek ve tekelci” kurmaylık sisteminde ısrarcı olmuştur. Kurmaylık, personel terfi sisteminde üstlenmesi gereken doğal rol ve sınırlarını aşmış, tüm alanların vazgeçilmezi ve ayrıcalıklı statüsü haline gelmiştir. Öyle ki yurtdışı görevlerin ve gener [Devamı]
    FETÖ’cülerin darbeye dair “hikâye tasarımı” -1-
    Nihat Ali Özcan, Dr. 07 Şubat 2017
    Geçen hafta, CNN International televizyonu “üst rütbeli” olarak tanımadığı bir Türk subayıyla röportaj yaptı. Türk medyası, röportajı verenin kimliği hakkında tahminlerde bulundu. Röportaj esnasında subay/general darbeyi kınadığını beyan etti. Ardından da ekledi: “Geri çağırdıkları insanların %90’ını hapse attılar. Yüzlerce pilot kovuldu... Türk Hava Kuvvetleri’nin kapasitesi çöktü”. Son cümle darbenin yol açtığı kurumsal yıkımı gösteriyor ve doğru. Ancak TV’deki “general” işin bu noktaya nasıl geldiği ve işin aslı hakkında dürüst bir açıklama yapmadı. Konu bu kadar basit değil ve bu “mağlubun hikâye tasarımı”. [Devamı]
    Yeniden “güvenli bölge” tartışmaları
    Nihat Ali Özcan, Dr. 03 Şubat 2017
    Geçen hafta Suriye’de “güvenli bölge” tartışmaları yeniden alevlendi. Konunun gündeme gelmesini, Trump’ın ABD ordusuna verdiği DAEŞ’le mücadele için alternatif planların hazırlanması emrinin bir parçası olarak düşünmek gerekir. Plan, aynı zamanda Trump’ın mülteci karşıtlığına çare bulmayı, geldikleri yerlerde tutmayı hedefliyor. Teorik olarak bu fikir Avrupa’da da hatırı sayılır taraftar bulabilir.Ancak, Suriye’deki askeri, siyasi ve ekonomik tabloya bakınca düşüncenin hayata geçirilmesinin hiç de kolay olmadığı görülüyor. Bu gün sayıları 6.5 milyonu geçen mülteciler için Suriye’de “güvenli bölge/bölgeler” inşa etmenin önünde ciddi zorluklar olduğu açık. Başka bir ifadeyle, önceki yıllarda var olan fırsatlar artık kaçırılmış gibi görünüyor.       Her ne kadar teorik olarak güvenli bölgeler [Devamı]
    DAEŞ’le mücadele ve ABD’nin ‘yeni planları’
    Nihat Ali Özcan, Dr. 31 Ocak 2017
    Medyaya göre, ABD Başkanı Trump, ordudan DAEŞ’le mücadele için alternatif planlar hazırlamasını istedi. Halen Irak’tan Suriye’ye, Libya’dan Nijerya’ya, Afganistan’dan Yemen’e kadar geniş bir bölgede operasyon yürüten ABD ordusunun elinin altında çok sayıda planın bulunması sürpriz değil. Muhtemelen eski çalışmaları raftan indirip, yeni duruma göre bazı düzeltmeler yaparak başkan Trump’ın önüne koyacaklar. [Devamı]
    ‘OHAL’de referandum çok daha rahat olur’
    Nihat Ali Özcan, Dr. 27 Ocak 2017
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Referanduma, OHAL ile mi gidilecek?” sorusu üzerine “OHAL ile gidilmesinde sorun yok. Çok daha rahat bir zemin de hazırlayabilir. Hükümetin de bu inançta olduğu kanaatindeyim” dedi. Erdoğan “2019’u beklemeden genel başkanlığa dönecek misiniz?” sorusuna da “Bağlayıcı bir şey yok” yanıtını verdi [Devamı]
    Reina saldırısından çıkarılacak istihbarat dersleri
    Nihat Ali Özcan, Dr. 20 Ocak 2017
    Türkiye, hedefi, yapısı, ideolojisi farklı terör örgütleriyle çeşitli cephelerde mücadele ediyor. PKK, DAEŞ, FETÖ ve diğerlerinden söz ediyoruz. Bir yandan devlet kurmak isteyen coğrafya merkezli hiyerarşik yapısıyla politik-askeri strateji izleyen klasik etnik terör örgütü PKK. Şimdilik, şok edici, seçme hedeflere yönelmiş, mezhebi terör örgütü DAEŞ. Dini motivasyonlu olduğu iddiasında siyasi hedefleri olan FETÖ. Son olarak Soğuk Savaş mirası diğer örgütler. Bu farklılıklar ilgilisine, bakış açısının, mücadele stratejisinin, istihbarat ihtiyaçlarının, organizasyon modelinin ve insan niteliğinin de farklı olması gerektiğini söylüyor. Başka bir ifadeyle, aynı bakış açısı, strateji ve insan sermayesiyle etkili bir mücadele mümkün olmaz/olamaz. [Devamı]