Arşiv

  • Mart 2024 (17)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)
  • Nisan 2023 (9)

    Küçülme dönemi bitti mi? Nasıl ölçeceğiz?
    Fatih Özatay, Dr. 03 Aralık 2009
    Önemli veriler açıklanacak önümüzdeki günlerde: Önce ekim ayı sanayi üretim endeksi, sonra üçüncü çeyreğe ilişkin milli gelir ve kasım ayı kapasite kullanım oranı, sonra da eylül dönemine ait işsizlik verileri. Özellikle ilk üçü için iki tür karşılaştırma yapılacak; bir yıl öncesinin aynı dönemine göre ve bir dönem öncesine kıyasla. Bir yıl öncesine kıyaslamak bazen sorunlu oluyor. Özellikle de ekonomik faaliyet düzeyinde aşağıya doğru ya da yukarıya doğru bir dönüşün gerçekleşmesini beklediğimiz dönemlerde. Bu sorunu aşmanın bir yolu bir ay öncesine (çeyrek yıllık veriler için bir önceki üç aya) göre kıyaslama yapmak. Ama incelediğimiz seri ekonomik nedenler dışındaki nedenlerle önemli dalgalanmalar gösteriyorsa, bu kıyaslama hiçbir anlam taşımıyor. Böyle yaparak elde edilen büy [Devamı]
    Küresel kredi piyasasına bir tokat daha mı?
    Fatih Özatay, Dr. 30 Kasım 2009
    Bir süredir ağırlıkla olumsuz haberler gelmeye başladı. 2010 için yapılan büyüme öngörülerinde hata riskinin aşağıya doğru olduğunu gösteriyor bu durum. Zira şu ana kadar gün yüzüne çıkan öngörülerin dayandığı temel senaryolarda gelişmiş ekonomilerin ılımlı da olsa toparlanmaya başlayacakları varsayımı var. Bu mesela, birkaç ay önce açıklanan Orta Vadeli Program'da yer alıyor. Kasım ortasından itibaren bu köşede 2010'a ilişkin bazı senaryolar oluşturdum, ekonomimizi etkileyecek dışsal koşulların nasıl şekilleneceği incelemeye çalıştım ve alternatif büyüme öngörülerine yer verdim. Benim temel senaryomda da benzeri bir varsayım vardı. [Devamı]
    Yoksulları gözetmek: Nasıl?
    Fatih Özatay, Dr. 29 Kasım 2009
    Küresel finansal kriz önemli bir gerçeğin altını bir kez daha çizdi: Finansal sektörden reel sektöre kredi akımları büyük ölçüde ekonominin faaliyet hacmiyle beraber hareket ediyor. Ekonomiler hızla büyürken, 'oh ne alâ' durumu hüküm sürdüğünden kredi miktarı da hızla genişliyor. Hem bankaların kredi açma iştahları artıyor çünkü, hem de şirketlerin ve tüketicilerin kredi talepleri. Tersine, ekonomiler hızla daralıyorken kredi arzı da azalıyor. Makroekonomik açıdan bakıldığında talebi artırmak için tam ihtiyaç duyulduğunda ortadan kalkıyor kredi. [Devamı]
    Otomatik dengeleyici gereksinimi
    Fatih Özatay, Dr. 26 Kasım 2009
    29 Eylül'de TEPAV, Dünya Bankası ve UNICEF birlikte gerçekleştirdikleri bir ankete dayanan raporu tanıtan bir basın toplantısı düzenlediler. Bu toplantıda temel sonuçları özetlenen Türkiye Refah İzleme Anketi'nin bulguları çok düşündürücüydü. Krizin olumsuz etkisi sadece işsizlik artışı ile sınırlı kalmıyordu. Özellikle kayıt dışı sektörlerde çalışanlar ve kendi işini yapanlar başta olmak üzere çalışanların çoğu gelirlerinde düşüş olduğunu belirtiyorlardı. Adana, Ankara, İstanbul, İzmir ve Kocaeli illerinde düzenlenen anket, kriz sonuçları ile başa çıkabilmek için ailelerin çok çeşitli yollara başvurduğunu gösteriyordu. Mesela yoksul ailelerin ebeveynlerinin neredeyse yarısı çocuklarının gıda tüketimlerini kısmak zorunda kaldıklarını bildiriyorlardı. [Devamı]
    2010'da ne olacak? (2)
    Fatih Özatay, Dr. 23 Kasım 2009
    Dün 2010'da geçerli olacağını düşündüğüm temel ekonomik senaryoyu verdim. Özetle şuydu: 2009'un son çeyreği ile 2010'un ilk yarısını kapsayan dönemde hem bankalarımızın hem de şirketlerimizin dışarıya aktardıkları kaynak miktarı ılımlı bir biçimde azalacak. Gelecek yılın ikinci yarısında ise net dış borç kullanımı 'sıfır' düzeyinde olacak. Türkiye'nin gerçek (reel) mal ve hizmet ihracatı, her çeyrek bir yıl öncesinin aynı çeyreğine kıyasla yüzde 1'in biraz altında yükselecek. 2009'un son çeyreği ile tüm 2010 boyunca her çeyrek bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.5'in biraz altında gerçek bir tüketici kredisi artışı olacak. Diğer kredilerde ise bu oran yüzde 1 düzeyinde gerçekleşecek. Yabancıların risk alma iştahları, ekonomiye duyulan güven ve reel kur bugünkü düzeylerinde sabit kal [Devamı]
    2010'da ne olacak? (1)
    Fatih Özatay, Dr. 22 Kasım 2009
    Artık "2010'da ne olacak?" sorusunun yanıtına geldi sıra. Türkiye ekonomisinin 2010'da büyüme hızının ne olacağına dair bir rakam vermeden önce bir takım senaryolar oluşturmak gerekiyor. Her bir senaryo altında büyüme hızının ne olacağını saptamak tek bir rakama bağlı kalmaktan daha anlamlı. [Devamı]
    İhracatımız nasıl şekillenecek?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Kasım 2009
    '2010'da ne olacak?' sorusuyla bitirmiştim son yazımı. Soruyu yanıtlayabilmek için alternatif senaryolar altında büyüme öngörüleri vermek gerekiyor. 2009 için de benzer bir yol izlemiştim bu yılın başında. O öngörüleri elde ettiğim modeli kullanacağım. Ama pazar yazısına bırakıyorum bu işi; biraz daha çalışmak gerekiyor. Bir ekonomide başat olan eğilim yerini başka bir eğilime bırakmak üzereyken, diğer bir ifadeyle, dönüm zamanlarında öngörü yapmak zorlaşıyor. Çok karışık sinyaller geliyor çünkü. Bu işi pazara ertelememin temel nedeni bu. [Devamı]
    Hâlâ dışarıya kaynak aktarıyoruz
    Fatih Özatay, Dr. 16 Kasım 2009
    Yılın son çeyreğinde o çok beklenen pozitif büyüme gerçekleşecek mi? İzleyen çeyreklerde ne olacak? Bu soruları yanıtlayabilmek için dün iç kredi gelişmeleri ile işe başlamıştım. Bugün de aynı soruların peşinden gideceğim. [Devamı]
    Kredi piyasasından çelişkili sinyaller geliyor
    Fatih Özatay, Dr. 15 Kasım 2009
    Genel kanı 2009'un son çeyreğinden itibaren artık pozitif büyüme rakamları göreceğimiz şeklindeydi. Hem sanayi üretiminde hem de milli gelirde. Bu görüşün arkasındaki temel neden şuydu: İçinde bulunduğumuz dönemin büyümesini bir yıl öncesine kıyaslayarak hesaplıyoruz. Bir yıl öncesinin aynı döneminde ekonomimiz küçüldü. Buna kıyasla içinde bulunduğumuz dönemde pozitif büyüme rakamı elde etmek kolay çünkü. İkinci bir neden de şu: Gelişmiş ekonomilerin yılın ikinci yarısından itibaren yavaş da olsa toparlanmaları öngörülüyordu. Bu durumda bizden satın aldıkları mal miktarının artması beklenirdi. [Devamı]
    Beklenen iyileşme gecikiyor mu?
    Fatih Özatay, Dr. 12 Kasım 2009
    Son iki gün içinde üretime yönelik iki önemli veri açıklandı: Eylül ayı sanayi üretim endeksi ve ekim ayı kapasite kullanım oranı. Bu iki seri genellikle birlikte hareket ediyorlar. 'Genellikle' diyorum; çünkü kapasite kullanım oranını ölçmek daha zor. Bu, özellikle bazı sektörler için geçerli. Ayrıca, hemen her sektörde aynı tesiste çok çeşitli sayıda mal üreten fabrikalar için de geçerli. [Devamı]