Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İşsizlik oranını düşürmek
    Fatih Özatay, Dr. 17 Ağustos 2022
    İşsizlik oranımız oldukça yüksek. “Hangi işsizlik oranı?” diye sorabilirsiniz. En düşük olanı da yüksek ‘atıl işgücü oranı’ olarak açıklananı da yüksek. İlki yüzde 10,3, ikincisi yüzde 20,4. Bir de şu var. Türkiye’de işgücüne katılım çok az. Oysa farklı işsizlik oranları hesaplanıyorken işgücü dikkate alınıyor. İşsiz olmalarına karşın, iş aramadıkları ya da iş aramaktan usandıkları için işgücünde olmayanlar bir gecede fikir değiştirip işgücüne katılsalar, onlar uzun süre iş bulamayacaklarına göre işgücü büyürken, işsiz sayısı da artacak. Böylelikle işsizlerin işgücüne oranı, yani işsizlik oranı da sıçrayacak. [Devamı]
    Denge-zıvana meselesi
    Fatih Özatay, Dr. 12 Ağustos 2022
    Üretici enflasyonu yüzde 145 iken, yüzde 22 faiz oranı ile kredi alınamadığının belirtildiği, yüzde 22 yerine yüzde 40 civarında bir faiz önerildiğinden şikayet edildiği ve şikayetin muhatabının da yüzde 22’nin üstünde faiz ile kredi alınmamasını tavsiye ettiği bir ülkede ekonomide tüm dengeler zıvanadan çıkmış demektir. Türk Dil Kurumu’na göre ‘zıvanadan çıkmak’ deyiminin üç anlamı var. Üçüncü anlamı olan ‘denetlenemez duruma gelmek’ yerine kullandığımı not edeyim. Enflasyonu önemsemediğinizde böyle oluyor. “Enflasyon birkaç puan artsın ne olacak ki, ben cari işlemler açığını düzelteyim; bunun için de faizi düşüreyim” hayal dünyasına bir girildiğinde, ekonominin iler tutar tarafı kalmıyor. [Devamı]
    Enflasyonu düşürerek büyümeyi yükseltmek
    Fatih Özatay, Dr. 10 Ağustos 2022
    Türkiye ekonomisinin şu anda uygulanmakta olan ekonomi politikası ile yola devam etmesi mümkün değil. Yeni bir politikaya geçiş ancak seçimden sonra olacak gibi görünüyor. Seçime kadar olsa olsa mevcut sorunlara yeni sorunlar ekleyen gelişmelere sahne olacağız. Yeni ekonomi politikasının önce risk primini çok çabuk düşürmesi ve döviz kurundaki köpüğü alması, sonra da enflasyonun başa aşağı bir yol izlemesini sağlaması gerekiyor. [Devamı]
    Rekor eksi faizin yüksek bir maliyet unsuru olması
    Fatih Özatay, Dr. 05 Ağustos 2022
    Temmuz ayı tüketici enflasyonu yüzde 80, üretici enflasyonu ise yüzde 145 oldu. Artık ne yazık ki vurgulamak adet haline geldi, ben de öyle yapayım; bunlar TÜİK’in açıkladığı ‘resmi’ enflasyon değerleri. Bu arada İTO İstanbul ‘Ücretliler Geçinme Endeksi’ ile ölçülen enflasyon ile TÜİK’in tüketici enflasyonu arasındaki fark, görülmemiş ölçüde açıldı. İkisi ayrı endeks olduklarından, elbette iki farklı endeksten elde edilen enflasyon değerlerinin farklı olması normaldir. Ancak, tarihsel olarak iki enflasyon arasındaki fark dar sayılabilecek bir aralıkta bir o yana bir bu yana dalgalanırken, bir süredir İTO enflasyonu giderek TÜİK tüketici enflasyonunun üzerine çıkıyor; fark artıyor. [Devamı]
    Bir yavaşlama göstergesi daha
    Fatih Özatay, Dr. 03 Ağustos 2022
    İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO)… Yok yok, geçen hafta sonu meşhur olan İSO toplantısından söz etmeyeceğim. Hem eski bir Merkez Bankası çalışanı hem de ekonomimizin içine düştüğü duruma son derece üzülen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak o toplantıda olan bitenin ibretlik olduğunun altını çizerek geçeyim. Bir de neden ekonomimizin bu durumda bulunduğunu gayet güzel biçimde ortaya koyan bir toplantı olduğunu belirtmekle yetineyim. [Devamı]
    IMF’nin %4 büyüme tahmini ne anlama geliyor?
    Fatih Özatay, Dr. 29 Temmuz 2022
    Bir süredir önümüzdeki dönemde GSYH büyümesinin nasıl şekillenebileceği hakkında yazıyorum. “Geniş halk kesimlerinin GSYH’den aldıkları pay düşerken, çalışanların çoğu asgari ücretle çalışırken ve sigortasız çalışanların toplam çalışanlara oranı azımsanmayacak boyutta iken, GSYH şu ya da bu oranda artmış o kadar da önemli değil” diye düşünülebilir. Böyle düşünenlerin, büyüme oranları potansiyel büyüme oranının oldukça altında kalmadıkça haksız olduklarını söyleyemem. Ancak yüzde 6,5 ya da yüzde 4,5 büyüme değil de yüzde 3 büyüme ya da yüzde 1 daralma önemli. Büyüme oranı çok düşükse ya da ekonomi daralıyorsa, işsizlik de artıyor. Böyle bakınca büyümeden çoğu kesim yeterince yararlanamasa da, daralma halinde durumları çok kötüleşiyor. Asimetrik bir etki söz konusu. [Devamı]
    Reel kesim güveni 2018-19 krizindeki gibi mi?
    Fatih Özatay, Dr. 27 Temmuz 2022
    Dün iki önemli veri açıklandı: Temmuz ayı kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi. Temmuz ayında kapasite kullanım oranında artış var. Buna karşılık ileriye yönelik reel kesimin bekleyişlerini yansıtan reel kesim güven endeksi düşüyor. İki gösterge çelişkili gibi ama değil. Birincisi, bir ekonomideki faaliyet hacmindeki gidişatın yön değiştirmeye başladığı anlarda farklı göstergelerden bu tip çelişkili sinyaller gelebilir. İkincisi, kapasite kullanım oranı mevcut durumu yansıtırken güven endeksinin alt kalemlerinin önemli bir kısmı geleceğe ilişkin. [Devamı]
    Bir başka yavaşlama/daralma sinyali
    Fatih Özatay, Dr. 22 Temmuz 2022
    Salı günü OECD’nin makine öğrenmesi tekniği kullanarak elde ettiği haftalık büyüme tahminlerine yer vermiştim. En son veri, bayramın hemen öncesine aitti. Son haftalarda Türkiye ekonomisinin önemli ölçüde yavaşladığına dair sinyaller geliyor o tahminlerden. [Devamı]
    Büyüme: Nereye?
    Fatih Özatay, Dr. 20 Temmuz 2022
    OECD birkaç yıldır haftalık GSYH büyüme tahminleri açıklıyor. Tahminler, makine öğrenmesi teknikleri kullanılarak yapılıyor. Henüz çok az sayıda gözlem var. Bu az sayıda büyüme verisinin, TÜİK’in açıkladığı aylık sanayi üretim endeksinden ve çeyrek yıllık GSYH verilerinden elde edilen artış oranları ile uyumlu olduğu gözleniyor. Az sayıda gözlem olması bilimsel bir karşılaştırmaya izin vermese de OECD’nin bu verisi, yayınlanmasından oldukça sonra açıklanan diğer iki verinin nasıl şekillenebileceğine dair bir fikir verebilir. [Devamı]
    Düşük ücret-yüksek kur
    Fatih Özatay, Dr. 15 Temmuz 2022
    Dün açıklanan mayıs ayı verilerine göre geniş tanımlı işsizlik oranı (işsizler, iş önerilirse çalışmaya hazır olanlar ve ara sıra iş buldukça çalışanların toplamının işgücüne oranı) yüzde 21,7 düzeyinde. Öte yandan çalışanların azımsanmayacak bir kısmı bir sosyal güvenlik şemsiyesi altında değil. Yine TÜİK verilerine göre 2021 sonunda çalışanların yüzde 27,8’i sigortasız çalışıyor. Bekleneceği gibi, bu oran tarımda çok yüksek. Ancak sanayide de az değil: Yüzde 18,3. [Devamı]