Bunları hak ediyor muyuz?
19 Temmuz 2009
Öncelikle hepinizden özür dilemem gerekiyor. Kaç yazı yazdım hatırlamıyorum otomotiv sektörüne yönelik vergi indiriminin anlamsızlığı üzerine. Yerli üretime yaramayacağını, daha çok ithalatı artıracağını savundum. Yerli üretim bir miktar artsa da, bunun fiyat avantajından yararlanmak için öne alınan otomobil tüketimi nedeniyle ortaya çıkacağını, geçici olacağını ileri sürdüm. Bütçeden bu alanda fedakârlık yapmaktansa, yurtiçinde üretilecek malları satın alacak yoksul kesimlere, mesela işsizlere bütçeden kaynak aktarmanın daha doğru olacağını söyledim. Hem böylelikle sosyal adalet de gözetilmiş olacaktı.
[Devamı]
Patinaj olasılığı artıyor
16 Temmuz 2009
Nisan ayına ait işsizlik verileri dün açıklandı. Son aylarda, açıklanan her veriden sonra 'beklendiği gibi' demek adetten oldu. Bu sefer de durum farklı değil; işsizlik rakamları 'beklendiği gibi' arttı. Nisan 2008'de yüzde 9.9 olan işsizlik oranı, geride bıraktığımız nisan ayında yüzde 14.9'a fırladı. Diğer bir ifadeyle 5 puanlık yükseliş var işsizlik oranında. Tarım dışı işsizlik oranı ise, elbette daha yüksek: Bir yıl öncesinin aynı dönemine göre 5.9 puan artarak yüzde 18.2 olarak gerçekleşti. Daha da kötüsü, ne yazık ki yine beklendiği gibi, 15-24 arası yaş grubundaki hem yüksek işsizlik oranı (yüzde 26.5), hem de bu oranda son bir yıl içinde gerçekleşen artış (8.9 puan).
[Devamı]
On yedinci büyük
13 Temmuz 2009
Haziran ayına ilişkin otomotiv sektörü pazar verileri açıklandı. Fikri-takip zamanı geldi. Mart ortasından geçerli olmak üzere otomotiv sektöründe vergi indirimine gidilmişti. Bu sektörün, hele yan sanayisi ile birlikte düşünüldüğünde ekonomimiz açısından çok önemli bir sektör olduğu açık. Sektörün tökezlemesi ekonomimizi de etkiliyor. Bu öneme karşın, vergi indirimi kararı alınır alınmaz yazdığım yazıda bu kararın yanlış olduğunu savunmuştum.
[Devamı]
Son gelişmeler
12 Temmuz 2009
Cuma günü haziran ayına ait kapasite kullanım oranları açıklandı. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla daha düşük bir kapasite kullanımına işaret ediyor açıklanan rakam. Bununla birlikte, bu orandaki düşüşte iyileşme olduğunu da belirtmek gerekiyor.Çeyrekler itibarıyla bakarsak, ortalama kapasite kullanım oranında bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla azalma, 2008'in son çeyreğinde 11.2 puan olmuş. Aynı değer, bu yılın birinci ve ikinci çeyreğinde ise sırasıyla 16.1 ve 12.2 puan olarak gerçekleşmiş. Haziran ayında ise, bu fark 9.6 puana gerilemiş durumda. Bu açıdan bakıldığında, bu oldukça olumsuz rakam bir olumluluk barındırıyor içinde.
[Devamı]
Çabuk unutuyoruz
09 Temmuz 2009
Son açıklanan veriler, beklendiği gibi ikinci çeyrekte de işlerin yolunda gitmediğini ortaya koydu. Haziran ayında ihracat 2008'in haziran ayına kıyasla yüzde 32.8 oranında azaldı. Mayıs ayı sanayi üretimi ise bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde 17.4 oranında daha düşük bir düzeyde gerçekleşti.
[Devamı]
Yangına körükle gitmek
06 Temmuz 2009
İki yazıdır ekonomi kitaplarının ilk bölümlerindeki ekonomi politikalarına saplanıp kalmanın nasıl da Türkiye'yi yanlış politikalara yönlendirdiğinden söz ediyorum. Aslında bu köşenin düzenli izleyenleri açısından yeni bir tema değil bu. Dönüp dolaşıp laf buraya geliyor.
[Devamı]
Patinaj senaryosu (2)
05 Temmuz 2009
2010 ve 2011'e ilişkin temel ekonomik senaryom 'patinaj' senaryosuydu. Perşembe günü bir miktar neden patinaj yapma ihtimalimizin yüksek olduğu üzerinde durdum: Bizim gibi ülkelere gelecek dış kaynak miktarı 2010'da da az olacaktı. Dış talebin, dolayısıyla da ihracatımızın toparlanması zaman alacaktı. Çok yüksek işsizlik düzeyi yaklaşan seçimler nedeniyle panik halinde tutarsız ekonomik kararlar alınması olasılığını yükseltiyordu. Artık 'yeni şeyler söylememiz lâzımken', tasarım özürlü olmamızın 'eskide' saplanıp kalmamıza yol açması beklenirdi.
[Devamı]
2010 ve 2011: Patinaj senaryosu
02 Temmuz 2009
Herkesin çok büyük bir daralmanın gerçekleştiğini düşündüğü yılın ilk yarısına ilişkin milli gelir rakamları salı günü açıklandı. Beklendiği gibi oldu: Bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla yüzde 13.8 oranında küçüldük. Kamu tüketimi ve yatırımındaki çok önemli artışa karşın gerçekleşti bu küçülme.
[Devamı]
2009 ve 2010 büyüme hızı
29 Haziran 2009
2009'un ilk çeyreğine ilişkin milli gelir rakamları salı günü açıklanacak. Çok yeni bir bilgi içermeyecek bunlar. Açıklanacak rakamların, yılın ilk çeyreğinde çok büyük bir oranda küçüldüğümüze işaret edeceğini herkes biliyor. Üstelik beklenen küçülme oranı da iki haneli.Daha önemlisi bundan sonra ne olacağı.
[Devamı]
Başkalarının krizleri, bizim krizlerimiz
28 Haziran 2009
Bir ölçüde 2006'dan, ama çok daha belirgin olarak 2007'den beri ekonomi politikası açısından patinaj yapıyoruz. Mesela 2007'de bütçe açığımız yükselmeye başladı ve yaklaşan yerel seçimler nedeniyle 2008'de daha da arttı. Küresel krize pek avantajlı bir konumda girmedik.Bunların hepsi doğru. Doğru da sonuçta bu bizim krizimiz değil. Bizim çıkarmadığımız, ama şimdiki gibi 'doyasıya' yaşadığımız bir başka kriz daha var: 1998-1999 krizi. Gelin bugün o krizde başımıza gelenlere biraz bakalım.
[Devamı]