Arşiv

  • Nisan 2024 (10)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Zaman kaybı
    Fatih Özatay, Dr. 30 Temmuz 2009
    Son iki yazımda, içinde bulunduğumuz keskin daralma dönemi geçtikten sonra sürdürülebilir büyüme hızımızı nasıl yükseltebiliriz sorusunun yanıtını aramaya başlamıştım. Ana hatlarıyla elbette. Dikkat ederseniz soru şu anda içinde bulunduğumuz daralmadan nasıl kurtulabiliriz ile ilgili değil. Soru sürdürülebilir büyüme hızı ile ilgili; dolayısıyla kısa vadeye odaklanmıyor. [Devamı]
    Devletten devlete kaynak aktarımı
    Fatih Özatay, Dr. 27 Temmuz 2009
    Dünkü sorumuz şuydu: 'Yeni finansal sistemde' dış kaynak daha az olacaksa, yüksek bir büyüme hızını nasıl elde edeceğiz? Finansal sistemden kasıt küresel finansal sistem. Bunun bir yolu yurtiçi tasarruf oranımızı artırmaktan geçiyor. İkincisi, yeni finansal sistemin bizim gibi ülkelere kaynak aktarma biçiminin tasarımında Türkiye olarak katkıda bulunmak gerekiyor. Üçüncü olarak da doğrudan rekabet gücümüzü ve kişi başına gelir düzeyimizi artıracak reformlar üzerinde yoğunlaşmak düşünülebilir. [Devamı]
    Tasarruf oranı üzerine
    Fatih Özatay, Dr. 26 Temmuz 2009
    Son zamanlarda giderek sık tartışılmaya başlandı yurtiçi tasarruf oranımızın düşüklüğü ve bu düşüklüğün yarattığı problemler. Bir ara bu köşede ben de birkaç yazı yazdım bu konu hakkında. Düşük tasarruf oranının bu kadar tartışılıyor olmasının birkaç nedeni var. Birincisi, yurtiçi tasarruf oranlarını kalıcı olarak yükselten ülkelerin, hiç de azımsanmayacak bir süre eskisine kıyasla daha yüksek bir kişi başına büyüme hızı yakalamaları mümkün. Bunun doğal bir sonucu olarak, bu hızlı büyüme döneminin sonunda kişi başına gelir düzeyleri, başlangıçtaki düzeyin üzerine çıkıyor; bu da kalıcı oluyor. [Devamı]
    Olmayınca kültürde, neylesin Mahmut!
    Fatih Özatay, Dr. 23 Temmuz 2009
    Önemli bir eksiğimiz var. Normal koşullar altında resesyonla nasıl mücadele edileceğini bilmiyoruz. Böyle bir kültürümüz yok. Şimdiye kadar yaşadığımız resesyonlar hep bozuk bir ekonomik yapı varken gerçekleşti. Resesyondan çıkmak için uygulamaya çalıştığımız ekonomi politikaları da, bu durumda, doğal olarak bu bozuk başlangıç koşullarına göre tasarlandı. Oysa 2008'in son çeyreğinde girdiğimiz küçülme döneminin önemli bir farkı var: Başlangıçtaki ekonomik koşullarımız 'vahim' değildi. Bu olumluluk ne yazık ki, talihsizliğimiz oldu; ne yapacağımızı bilemedik. Bilip de öneri üzerine öneri getirenlere de uzunca bir süre kulak tıkadık. [Devamı]
    Umarım yanılıyorumdur
    Fatih Özatay, Dr. 20 Temmuz 2009
    Krize karşı ekonomi politikası tasarımında ve uygulamasında çok önemli hatalar yaptık. Şimdi bu hatalar, büyüme hızımızı artırıcı politikalar uygulamamızın önüne önemli engeller çıkarıyor. "Bütçe açığı çok arttı, bundan sonra iç talebi artırıcı politikalar uygulayamayız" deniliyor. Ama bunu diyenler o bütçe açığının artmasının tohumlarını 2007 ve 2008'de, üstelik ekonomi dışı nedenlerle ekenlermiş, ne gam. [Devamı]
    Bunları hak ediyor muyuz?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Temmuz 2009
    Öncelikle hepinizden özür dilemem gerekiyor. Kaç yazı yazdım hatırlamıyorum otomotiv sektörüne yönelik vergi indiriminin anlamsızlığı üzerine. Yerli üretime yaramayacağını, daha çok ithalatı artıracağını savundum. Yerli üretim bir miktar artsa da, bunun fiyat avantajından yararlanmak için öne alınan otomobil tüketimi nedeniyle ortaya çıkacağını, geçici olacağını ileri sürdüm. Bütçeden bu alanda fedakârlık yapmaktansa, yurtiçinde üretilecek malları satın alacak yoksul kesimlere, mesela işsizlere bütçeden kaynak aktarmanın daha doğru olacağını söyledim. Hem böylelikle sosyal adalet de gözetilmiş olacaktı. [Devamı]
    Patinaj olasılığı artıyor
    Fatih Özatay, Dr. 16 Temmuz 2009
    Nisan ayına ait işsizlik verileri dün açıklandı. Son aylarda, açıklanan her veriden sonra 'beklendiği gibi' demek adetten oldu. Bu sefer de durum farklı değil; işsizlik rakamları 'beklendiği gibi' arttı. Nisan 2008'de yüzde 9.9 olan işsizlik oranı, geride bıraktığımız nisan ayında yüzde 14.9'a fırladı. Diğer bir ifadeyle 5 puanlık yükseliş var işsizlik oranında. Tarım dışı işsizlik oranı ise, elbette daha yüksek: Bir yıl öncesinin aynı dönemine göre 5.9 puan artarak yüzde 18.2 olarak gerçekleşti. Daha da kötüsü, ne yazık ki yine beklendiği gibi, 15-24 arası yaş grubundaki hem yüksek işsizlik oranı (yüzde 26.5), hem de bu oranda son bir yıl içinde gerçekleşen artış (8.9 puan). [Devamı]
    On yedinci büyük
    Fatih Özatay, Dr. 13 Temmuz 2009
    Haziran ayına ilişkin otomotiv sektörü pazar verileri açıklandı. Fikri-takip zamanı geldi. Mart ortasından geçerli olmak üzere otomotiv sektöründe vergi indirimine gidilmişti. Bu sektörün, hele yan sanayisi ile birlikte düşünüldüğünde ekonomimiz açısından çok önemli bir sektör olduğu açık. Sektörün tökezlemesi ekonomimizi de etkiliyor. Bu öneme karşın, vergi indirimi kararı alınır alınmaz yazdığım yazıda bu kararın yanlış olduğunu savunmuştum. [Devamı]
    Son gelişmeler
    Fatih Özatay, Dr. 12 Temmuz 2009
    Cuma günü haziran ayına ait kapasite kullanım oranları açıklandı. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla daha düşük bir kapasite kullanımına işaret ediyor açıklanan rakam. Bununla birlikte, bu orandaki düşüşte iyileşme olduğunu da belirtmek gerekiyor.Çeyrekler itibarıyla bakarsak, ortalama kapasite kullanım oranında bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla azalma, 2008'in son çeyreğinde 11.2 puan olmuş. Aynı değer, bu yılın birinci ve ikinci çeyreğinde ise sırasıyla 16.1 ve 12.2 puan olarak gerçekleşmiş. Haziran ayında ise, bu fark 9.6 puana gerilemiş durumda. Bu açıdan bakıldığında, bu oldukça olumsuz rakam bir olumluluk barındırıyor içinde. [Devamı]
    Çabuk unutuyoruz
    Fatih Özatay, Dr. 09 Temmuz 2009
    Son açıklanan veriler, beklendiği gibi ikinci çeyrekte de işlerin yolunda gitmediğini ortaya koydu. Haziran ayında ihracat 2008'in haziran ayına kıyasla yüzde 32.8 oranında azaldı. Mayıs ayı sanayi üretimi ise bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde 17.4 oranında daha düşük bir düzeyde gerçekleşti. [Devamı]