Bir röportajın anatomisi...
30 Eylül 2016
Hükümet, FETÖ ile mücadelesini çeşitli cephelerde sürdürüyor. Hem Türkiye’de hem de yurtdışında. Örgütün finans kaynaklarını kurutmaya, propaganda kapasitesini azaltmaya, bürokrasideki etkinliğini kırmaya çalışıyor. Rakamların dili istatistik disiplininin sağladığı ikna kolaylığı nedeniyle en fazla istihbarat kurumları, mahkemeler ve hapishaneler çalışıyor. Ne de olsa bürokrasinin başarı adına sunduğu rakamlar herkese cazip geliyor.Ancak, “at izi it izne karışınca”, sıradan insanların küçük ama can sıkıcı hikâyeleri FETÖ’nün yaptıklarını gölgede bırakmaya, rakamlara olan güveni sarsmaya başlıyor. FETÖ gibi kitle tabanlı ve küreselleşmiş bir örgütle mücadele bütün bunlardan daha fazlasını, hassas ve sofistike yaklaşımları gerektiriyor. Bunun içinde “örgütü” iyi tanımak, izlemek lazım.Kürese
[Devamı]
Türk tahvilleri nasıl oluyor da yok satıyor?
29 Eylül 2016
Duygusal bir milletiz vesselam. Moody’s, geçen hafta Türkiye’nin kredi notunu kırdı. Biz çok kızdık. Bu karardan hemen sonra, Hazine bir dizi başarılı tahvil ihalesi yaptı. İhale başarılı geçince biz pek sevindik. Bir nevi, ortada bir “Ne haber, Moody’s?” havası oldu. Halbuki ne çok kızmamız ne de çok sevinmemiz gerekiyor. Ne olduğunu değerlendirip ne yapmamız gerektiğine karar vermemizde fayda var. Şimdi bu Türk tahvilleri nasıl oluyor da yok satıyor diye bir başlayayım, müsaadenizle. Sonra da Moody’s kararını esasen neden haksız bulduğuma değineyim. Bu karar bize ne düşündürmeli diye de devam edeyim.
[Devamı]
Ekonomik yavaşlamayı oturup seyredecek miyiz? (1)
28 Eylül 2016
Ekonomi 15 Temmuz’un çok öncesinden beri yavaşlama sinyalleri veriyordu. 15 Temmuz ve sonrasında yaşananlar nedeniyle ekonomideki yavaşlamanın daha da belirginleşmesi büyük olasılık. Bu çerçevede hükümetin yavaşlamayı törpüleyici, mümkünse de tersine çevirici önlemler araması çok doğal. Açıklanan ekonomik önlemlerin önemli bir kısmının kredi arzını artırmaya yönelik olduğunu görüyoruz. Bir ölçüde de kredi maliyetlerini düşürmeyi amaçlayan kararlar yürürlüğe konuldu. Bu önlemlerin ne ölçüde yaraya merhem olacaklarını öngörmek o kadar karmaşık bir analiz gerektirmiyor. Sadece biraz düşünmek, biraz da bazı kritik göstergelere bakmak yeterli. Madde madde neden açıklanan önlemlerin yaraya merhem olamayacaklarını göstermeye çalışayım.Bir: Ekonomik yavaşlama tüketim harcamalarındaki yavaşlamadan
[Devamı]
PKK/PYD’ye silah verilince...
27 Eylül 2016
ABD Genel-kurmay Başkanı Joe Dunford geçen perşembe Senato’da bir soruya verdiği cevapta, Washington’un Rakka’yı DAEŞ’ten geri almak için SDG, Suriye Demokratik Güçleri’ni (siz onu PKK/PYD olarak okuyun) silahlandırmayı değerlendirdiğini söyledi. ABD’nin PKK/PYD’ye hafif silahlar verdiği biliniyor. Bu sefer tartışılan ise ağır ve sofistike silahların tedariki.
[Devamı]
Doğrudan yabancı yatırım, iyi kolesterol gibidir
26 Eylül 2016
Beklenen oldu. Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyenin altına çekti. Türkiye’nin uzun vadeli borç senetlerini çöp etti. Zaten darbe teşebbüsünün hemen ardından bize bir “gözüm üzerinizde” demişti. “Kurumsal kapasiteyi izleyeceğim” diye ikaz etmişti. O gün uyardığını, bugün yaptı. Büyüme ve kurumsal kapasite işindeki erozyonu da gerekçe gösterdi.
[Devamı]
Suriye sorunu ve cevabını arayan sorular...
23 Eylül 2016
Suriye, sahada hız kazanan gelişmelerin yanı sıra Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM ziyaretiyle yeniden gündemin ön sıralarına taşındı. Türkiye’nin cevabını bulması gereken beş önemli soru masada duruyor.İlk olarak, güvenli bölgeden söz etmek gerekiyor. Teorik olarak güvenli bölge iki farklı fonksiyona sahiptir. Savaş devam ederken sivillerin her türlü saldırıdan korunması ve/veya muhalif silahlı grupların “gerilla savaşını” sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu “korunaklı geri bölge’ye” dönüşmesi. Zihinleri kurcalayan soru şu: Uçuşa yasak bölge kurulacaksa temel fonksiyonu bunlardan hangisi olacak? ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Ankara’nın “uçuşa yasak bölge”ye aynı anlamı yükleyip yüklemediklerini bilmiyoruz. Dahası, Rusya bu fikirden hiç hoşlanmayabilir. İkinci konu, PYD/PKK’nın bölg
[Devamı]
Asıl sorunla yüzleşmemek
21 Eylül 2016
Yılın ilk yarısına ilişkin açıklanan son veriler ne yazık ki 15 Temmuz darbe girişiminden epey önce bu köşede yer alan “duvara toslamak üzereyiz” sevimsiz kehanetine uygun bir ekonomik gelişmeyi yansıtıyor. Bayramdan önce yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH verileri, dün ise haziran dönemi işgücü verileri açıklandı. Önce “taze” gelişmeden söz edeyim.Nisan döneminde (mevsimlik hareketlerinden arındırılmış) işsizlik oranı yüzde 9.9 düzeyindeydi. Mayıs döneminde yüzde 10.3’e, haziran döneminde ise yüzde 10.9’a sıçradı. Bu üç dönemde işgücüne katılım oranında bir artış yok; yani işgücüne katılım oranı arttığı için işsizlik artmıyor. İstihdam azaldığı için artıyor. Veride bir yanlışlık yok ve dolayısıyla revize edilmeyecekse gerçekten çok yüksek bir artış. Haziran dönemi verisi mayıs-haziran-te
[Devamı]
Yeniden Suriye...
20 Eylül 2016
Suriye’de siyasi ve askeri manzara bazı bölge ve konularda sabit hale gelirken, bazılarında hızla değişiyor. Türkiye’nin desteklediği ÖSO’nun güneye doğru ilerlemesinde olduğu gibi.
[Devamı]
Fransa, tabak çanakta bildiğimiz plastik kullanımını yasakladı
19 Eylül 2016
Dünya büyük bir hızla değişiyor. Biz değişenin ardından bakakalma ihtimalimizi her gün biraz daha artırmak için yoğun çaba harcıyoruz. Bugünlerde Türkiye’deki firmalar dünyada neler olup bittiğine bakacaklarına, kendi tedarik zincirlerinin herhangi bir parçası, yurt içindeki ucu bucağı belirsiz terör soruşturmalarından birine takılmış mı diye bakıyorlar. Ama vaziyet son derece değişken. Geçenlerde bir dostum, sonradan sıkıntı olmasın diye yabancı davetlere cevap vermeden önce, ilgili makamlara yurt dışına çıkış yasağının olup olmadığını sormuş. Cevap pek hoş: “Şimdilik yok ama listeler sürekli değişiyor, onun için emin olmak zor.” Şirketlerimiz için de vaziyet böyleyken böyle.
[Devamı]
Yeni dönem PKK ile mücadeleye dair notlar -3-
16 Eylül 2016
Arap Baharı, Suriye sorunu, DAEŞ ve FETÖ ile mücadelenin PKK’ya ciddi avantajlar sağladığı kesin. Bütün bu olumsuzluklara rağmen devlet, PKK ile mücadelede orantısız güce, kaynaklara ve meşruiyete sahip. Bu durum “kesin başarının” garantisi değildir. Bu nedenle, siyasilerin, karar alıcıların bazı hususlarda dikkatli olmaları işin maliyetini azaltabilir.
[Devamı]
1 2