Arşiv

  • Mart 2024 (17)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)
  • Nisan 2023 (9)

    Finansal derinleşmede yolun sonu mu?
    Fatih Özatay, Dr. 07 Şubat 2018
    Türkiye ekonomisinin son on beş yılına bakıldığında en çarpıcı gelişmelerden biri finans sektöründe yaşandı. Önemli bir finansal derinleşme gerçekleşti. Finansal derinleşmeyi en belirgin sergileyen göstergelerin başında toplam kredi stokunun gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı geliyor: 2002 sonunda yüzde 10’un biraz üzerindeyken, 2017’nin üçüncü çeyreği itibariyle yüzde 60’ı az miktarda geçmiş durumda (Grafik 1).Finansal derinleşme genellikle olumlu bir gelişme olarak yorumlanır. “Genellikle” çünkü finansal derinleşmenin ne ölçüde sürdürülebilir olduğu da önemlidir. Sürdürülebilirlik açısından özellikle iki noktaya dikkat etmek gerekir. Birincisi, belli bir zaman diliminde gerçekleşen finansal derinleşmenin temel nedeni çok hızlı kredi artışı ise, büyük ihtimalle o ekonomiye ilişkin r [Devamı]
    Büyüme sürdürülebilir değil; çünkü...
    Fatih Özatay, Dr. 28 Haziran 2017
    Yılın ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme oranının sürdürülebilir olmadığını ve nedenlerini ileride ele alacağımı belirtmiştim iki hafta önce. Nedenlerine geçmeden önce iki noktanın altını çizeyim. Birincisi, 'sürdürülemez' derken, büyüme oranında hemen çarpıcı bir düşüş olacağını iddia etmiyorum. Aksine, referandum öncesi uygulanan politikaların büyümeyi artırıcı etkilerinin bir süre daha devam etmesi beklenir. Bu etkiler geçince, geriye büyüme oranımızın kalıcı olarak yüksek olmasını engelleyen temel sorunlar kalacak. İkinci dikkatinizi çekmek istediğim nokta burada ortaya çıkıyor: Temel sorunlara ciddiyetle eğilen yeni bir programın ikna edici bir biçimde uygulamaya sokulması halinde, yüksek büyüme oranının (geçici olumsuz dış şokların büyümeyi azaltıcı etkileri bir tarafa) kal [Devamı]
    Uçtuk, kaçtık derken neden ancak bir arpa boyu yol aldık?
    Güven Sak, Dr. 27 Şubat 2017
    Vakıa ile kavga edilmez. Önce rakamlar. 1970’lerin başından bugüne Türkiye’nin kişi başına milli geliri Amerikan kişi başına milli gelirinin yüzde 20’si civarında oynadı durdu. Az aşağıdaydı eskiden, şimdi az yukarıda. Ama vakıa ortada: Amerikan kişi başına milli gelirinin yüzde 20’si civarı. Arada büyük Türkiye var, nurlu ufuklar var ama sonuç yüzde 20’nin  az altı, az üstü sonuçta. Nedir Türkiye’yi geride tutan? Aklınıza bir sürü açıklama gelebilir elbette ama ben milletin ülke ile ilgili ortak bir gelecek vizyonuna sahip olmasının son derece önemli olduğunu düşünmeye başladım doğrusu. Anlatmak isterim. [Devamı]
    Yeşil Ekonomi ve Biz…
    Halil Agah 22 Haziran 2016
    Sürdürülebilir kalkınma konusunun ülkesel ve küresel ekonominin vazgeçilmez bir unsuru olduğu gerek Kyoto Protokolü ve gerekse Paris Sözleşmesinin benimsenmesi ve kabulü ile devletler nezdinde yerini almıştır. Bu kapsamda hemen tüm gelişmiş ekonomilerde teknoloji konusunda gelişmelerde enerji verimliliği bağlamında yüksek teknolojiler ve yeşil ekonomi kavramları başat duruma geçmiştir. [Devamı]
    Sürdürülebilir büyüme oranımız düştü mü?
    Fatih Özatay, Dr. 28 Ekim 2015
    2012 yılına gelene değin Türkiye’nin son 60 yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 4.8 düzeyindeydi. Bu kadar uzun bir zaman diliminin ortalama büyüme oranını, yaklaşık olarak ‘sürdürülebilir büyüme oranı’ kabul etmek yanlış değildi; biz de yazıp çizerken öyle yapıyorduk. Ama 2012’den bu yana yaşananlar sürdürülebilir büyüme oranımızın daha düşük bir düzeye indiğini düşündürtüyor. Bunun çeşitli nedenleri ve göstergeleri var.Birincisi, köyden kente önemi bir göç oldu. Tarımda ‘çalışır görünen’ ama aslında tarımsal üretime katkısı yok denecek düzeyde olan çok sayıda çalışma yaşındaki insanın kente göçü tarımsal üretimi olumsuz etkilemedi. Buna karşılık, bu insanların bir kısmı kentte iş bulup çalışmaya başlayınca üretmeye de başlamış oldular. Hem üretimi hem de kişi başına üretim düzeyini (verim [Devamı]
    Yaratıcılıkta yeni dönem!
    N. Emrah Aydınonat, Dr. 19 Şubat 2014
    Biliyorsunuz, kredi kartına taksitle cep telefonu satışı yasaklandı. Ama taksitle cep telefonu almak hala mümkün. En çok bilinen yöntem, telefonu GSM operatörlerinden taahhütlü sözleşme karşılığında satın alıp, telefonun parasını peyderpey ödemek. Ancak, daha yaratıcı yöntemler de var. Meraklısı için bunlardan bazılarını sıralayayım. [Devamı]