Riyad’da da Über
06 Nisan 2017
Geçen gün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daydım. İlk gün, gitmek istediğim binayı sokakta her yerden görebildiğimi anlayınca, istediğim yere yürüyerek gitmeye karar verdim. Buyrun ilk Riyad dersine: Riyad, yürünebilir bir şehir değil. Otelin önünden çıkıp yürümeye başladım. Gideceğim binayı da ötelerde görebiliyorum bir yandan. Bir süre gittikten sonra, birden üzerinde yürüdüğüm kaldırım ortadan kalktı, Kral Fahd caddesinde yolun ortasından yürümeye başladım. Her yanı trafik. Binayı görüyorum ama hâlim pek iyi durmuyor doğrusu. Etraftan taksiler geçiyor ama Riyad’da hiç taksi deneyimim de yok.
[Devamı]
Bu Milli Eğitim ile Sanayi 4.0 bizi kasıp kavurur
15 Mart 2016
Doğrusu ya, ben Dünya Bankası’nın bu yılki Dünya Kalkınma Raporu’nu daha fazla tartışacağımızı zannediyordum. Öyle olmadı. 2016 yılı Dünya Kalkınma Raporu’nun adı “Dijital Temettü” (Digital Dividends) idi. Çalışma, üretim süreçlerinde artan dijitalleşmenin verimlilik ve iktisadi refah üzerine olası etkilerine değiniyordu. Nedir bu üretimdeki dijitalleşme? Makinelerin makinelerle dorudan konuşmasını, pek çok işin artık insan emeği yerine doğrudan makinler tarafından yapılmasını, bilgi ve iletişim teknolojisinin bildiğimiz üretim sürecini dönüştürmesini dijitalleşme olarak niteleyebiliriz.
[Devamı]
Peki, ya yandaş şirketlerin hisselerine ne oluyor?
26 Şubat 2016
Mısır devlet başkanı Hüsnü Mübarek, 11 Şubat 2011’de, yoğun sokak gösterileri nedeniyle istifa etti. O zamandan bu yana tam 5 yıl geçti. 5 yıl önce Arap Baharı ile bozulan eski statükonun yerine hiçbir yerde yeni bir statüko inşa edilemedi. Tunus’ta ve Mısır’da olmadı, Suriye’de de olmadı. Neden? “Belki onlar eski hali istiyorlar.” diyebilirsiniz. Ben de size cevaben kısa bir söz söyleyeyim; ezber edebilirsiniz: “İşte, eski hal mûhal, ya yeni hal veya izmihlal.” Eski hal gidince, yeni hal otomatik olarak çıkamazsa, hakikaten bir çöküş dönemi başlıyor ve dengeler yerine oturmuyor.
[Devamı]
Maduro petrol zengini Venezuela’yı nasıl madara etti? (…ve bundan bize ne?)
14 Mart 2014
Buzlar çözülmeden adlı tiyatro oyununu biliyor musunuz? Cevat Fehmi Başkut’un 1965’de yazdığı, 1986’da Deli Deli Küpeli adıyla sinemaya da uyarlanan ünlü oyununu yani.[1] Kemal Sunal’ın başrolünde oynadığı film televizyonlarda hala gösteriliyor ara ara. Tımarhaneden kaçıp yoksul bir ilçeye gelen bir delinin, ilçeye atanan ama yoğun kar yağışı ve fırtına yüzünden görev yerine ulaşamayan yeni kaymakam zannedildiği ünlü filmden söz ediyorum. Hani deli de rolü benimser ve ilçedeki esnafı, sattıkları malın fiyatını düşürmeye zorlamak da dâhil bir dizi icraat yaparak halkın sevgisini kazanır ya; o film.
[Devamı]