Arşiv

  • Mart 2024 (12)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)
  • Nisan 2023 (9)

    Dünya, Türkiye için daha fazla önemlidir
    Güven Sak, Dr. 15 Ağustos 2016
    OECD, 2016 yılı Türkiye Ekonomisi Raporu’nu 15 Temmuz günü Gaziantep’te açıkladı. Ne raporu sunanlar ne de sunumu dinlemek için gelenler, o akşam dünyanın başımıza yıkılacağını bilmiyorlardı. Demokrasinin kıyısına kadar geldik, aşağıya baktık ve gördüğümüz şeyden doğrusu ya, hiç hoşlanmadık. Darbe teşebbüsü geri püskürtüldü. Şimdi bir geçiş dönemi içindeyiz. Önce bir sakinleşmemiz, sonra da salim kafayla geleceğimiz için düşünmemiz lazım. Bundan sonra, bugüne kadar yaptıklarımızı yaparak durumu idare bile edemeyiz. Bu duygu ve düşüncelerle geçen hafta, OECD’nin Türkiye Ekonomisi ile ilgili 2016 yılı araştırmasını okurken aklıma takılanları anlatmaya başlamıştım. Bu hafta, müsaadenizle, devam edeyim. [Devamı]
    Türkiye’nin bu ezik görünümü değiştirmesi gerekiyor
    Güven Sak, Dr. 11 Ağustos 2016
    OECD’nin 2016 yılı Türkiye Ekonomisi Araştırması (Economic Survey of Turkey 2016), 15 Temmuz 2016 günü Gaziantep’te açıklandı. Darbe teşebbüsünün olduğu o meşum günde açıklanan raporu, onca hayhuy içinde ele alma fırsatı olmadı. Ama madem artık hayat normal akışına dönsün diyoruz, ben de bugün müsaadenizle o raporda gözüme takılan bir noktanın altını çizeyim. [Devamı]
    ‘Kazan-kazan’ çözüm önerisi: 6 milyarı biz verelim; göçmenleri AB alsın!
    Serdar Sayan, Dr. 24 Mayıs 2016
    Suriye’deki iç savaşın trajik sonuçları gözlerimizin önünde yaşanıyor. Son dört yıldır vatanlarını terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca Suriyelinin çok uzun süre hiçbir makamca kayıt altına alınmadıkları, dilini bilmedikleri ve yasal çalışma imkânına, sigortaya vs. sahip olmadıkları bir ülkede, hiçbir düzenli destek almadan hayatta kalma mücadelelerine üzülerek tanık olduk. Sayıları şimdi biraz azalacak ama Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçmek için ölümü göze alarak Ege’ye açılanların durumu/dramı daha da içler acısıydı. İnsanlıktan nasibini almış herkes gibi ben de Suriyeli göçünün safahatını üzülerek izliyorum. Dolayısıyla, yazıya attığım başlığın “ne yapıp edip Suriyelileri buradan göndermemiz lazım” gibi bir iması yok. Zaten bu insanlara yardım etmenin sadece insani değil; aynı za [Devamı]
    Türklerin dış yatırımları konusunda stratejimiz nedir?
    Güven Sak, Dr. 14 Nisan 2016
    Ben bu hafta Washington’da, Amerikan Odalar Birliği (US Chamber) tarafından düzenlenen bir toplantıdaydım. Toplantının adı “Amerika’ya Yatırım Yapın” (Invest in USA) idi. Toplantının hedef kitlesi Amerika’ya yatırım yapacak yabancı yatırımcılardı. Katar, bir yatırımcı olarak konuşmacılar arasındaydı. Çinliler doğrudan yoktu ama herkes onlardan bir yatırımcı olarak bahsediyordu. Ben de oradaydım. Doğrusu ya, bu toplantıya gitmek üzere hazırlık yapmaya başladığımdan beri başlıktaki soruyu düşünüyorum. Nitekim toplantı da beklediğim gibi oldu. Herkes Amerika’ya yatırımdan ne beklediğini, yatırımlarda neye bakacağını anlattı. Eyalet yöneticileri ise neden yatırımlarda kendi eyaletlerinin tercih edilmesi gerektiğinden bahsettiler. Doğrusu, orada Türkiye’nin ve Türklerin dış yatırımları konusund [Devamı]
    Türkiye’de reform yapmak neden bu kadar zor?
    Güven Sak, Dr. 22 Şubat 2016
    1980’de Türkiye’de kişi başına gelir 1500 dolar civarındaydı. 2010’da 10 bin dolara ulaştık. Hala aynı yerdeyiz. Neden? 1500 dolardan 10 bin dolara her ne yaparak geldiysek, buradan 25 bin dolara aynı işleri, aynı biçimde yaparak çıkamayız. Nitekim çıkamıyoruz da. Bu ne demek? 10 bin dolardan 25 bin dolara çıkabilmek için Türkiye’nin reform yapması lazım. İş yapma biçimimizi radikal bir biçimde elden geçirmemiz lazım. Her sektörde aynı anda verimlilik artışlarına yol açacak bir teknolojik yenilenmenin kapısını aralamamız lazım. Eğitim sistemimizi, vergi sistemimizi ve de adalet sistemimizi gözden geçirmemiz lazım. Dün 1500 dolardan 10 bin dolara işgücünü ucuzlatarak geldik. Şimdi adaleti ucuzlatmamız, eğitimi ucuzlatmamız, yolsuzluk yapmayı pahalılaştırmamız lazım. Bütün bunları biliyoruz. [Devamı]
    Türkiye sosyal uyum endeksinde 155 ülke arasında 120’nci.
    Güven Sak, Dr. 19 Şubat 2016
    Türkiye OECD’nin sosyal uyum (social cohesion) endeksinde 155 ülke arasında 120’nci sırada yer alıyor. Bu endeksle ülkelerin barındırdığı farklı sosyal kimlikler arası uzlaşı, farklı kimliklerin topluma dahli, toplumsal kutuplaşma gibi veriler ölçülüyor. Sıralama, Türkiye’nin sosyal sermayesinin hayli zayıf olduğunu gösteriyor. Türkiye bölünmüş bir toplum. Diyeceksiniz ki, biliyoruz. Ama ben bugün bu eksikliğin, Türkiye’nin başına dünden daha fazla dert olacağını düşünüyorum. Neden? [Devamı]
    Nedir bu Türkiye’nin kamudan çektiği?
    Güven Sak, Dr. 01 Şubat 2016
    Ben Türkiye’nin temel meselesinin kamu kesiminin hantallığı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin büyük hayalleri var ancak Türkiye’nin bu hayalleri gerçekleştirebilme kapasitesi yok. Çünkü Türkiye’nin sonuç odaklı ve etkin bir biçimde çalışan bir kamu idare sistemi yok. O olmayınca ne kadar reform tasarlasanız boşa. Zira Türkiye’nin reform yapabilme kapasitesi yok. Reform yapabilmek için gereken altyapı bu memlekette bulunmuyor. Üstelik kimsenin oturup bu idare nasıl daha etkili bir biçimde çalıştırılabilir diye düşündüğü de yok. Bu temel meseleyi ele almadan, ağzımızdaki bu, “zaten memleketin hastanesi neyse postanesi de o’dur” tadını silebilmek ne yazık ki mümkün değildir. Müsaadenizle bugün bu konuya bir değineyim. [Devamı]
    Kenya’da gençler, Türkiye’de ise yaşlılar gelecekten daha umutlu
    Güven Sak, Dr. 04 Ocak 2016
    Ben bu sonuçta bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyorum. Geçen gün Amerikan Pew Araştırma Merkezi’nin bir araştırmasına bakıyordum. Başlığa koyduğum o sonucu gördüm. Doğrusu ya, şaşırdım. Nedir? Türkiye’de gelecekten umutlu olan yaşlıların oranı, gelecekten umutlu olan gençlerin oranını aşıyordu. Kenya’da ise gelecekten umutlu olan gençlerin oranı, gelecekten umutlu olan yaşlıların oranını aşıyordu. Yaşlı deyince 50 ve üst yaşlarda olanları, genç deyince ise 18-29 yaşları arasındakileri kastediyorlardı. Ben bu araştırma sonucunu önemsedim doğrusu. Kenya’da gençlerin, Türkiye’de ise yaşlıların gelecekten umutlu olması, Türkiye’de bir şeylerin yolunda gitmediğine dair delildir. Türkiye’de neler yolunda gitmiyorsa düzeltmek isteyenlerin önce buraya bakması gerekir. Türkiye’yi bir an önce genç [Devamı]