Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Yabancı yatırım olmadan teknoloji transferi olmaz
    Güven Sak, Dr. 28 Nisan 2016
    Ben bugünlerde Ankara’da her mahfilde teknoloji transferinin konuşuluyor olmasından rahatsız değilim. Daha açık bir ifadeyle her yerde üretimin yerlileştirilmesi (localisation) üzerine düşünülüyor olması, beni hiç rahatsız etmiyor. Türkiye, gecikmiş bir tartışmayı yapıyor. Bir nevi demiri tersine bükmeye çalışıyor. Daha önce akıl edememiş olduğunu şimdi düşünüyor. Ben bizim gibi ülkeler için inovasyonun öncelikle teknoloji transferi yapabilmek anlamına geldiği kanaatindeyim. Ancak sabah akşam lokalizasyon üzerine konuşunca lokalizasyonun ön koşulunun yabancı yatırım olduğunu gözden kaçırıyoruz gibi geliyor bana. Demiri tersine bükmeye çalışmak, hep böyle yanlış bir izlenim verilmesine neden olabilir. Dil ağrıyan dişe giderken ortaya yanlış bir izlenim çıkabilir. Avrupa Birliği süreci yenid [Devamı]
    Faiz negatif ama gelin bakın hala tık yok
    Güven Sak, Dr. 21 Nisan 2016
    Büyük finansal krizden bu yana sekiz yıl geçti. Dünya ekonomisinin yeni normalini hala bekliyoruz. Geçen hafta IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporunun Nisan 2016 sayısını yayımladı. Bu yeni sayıda, Ocak 2016’da güncellenen 2016 yılı büyüme tahminlerinin aşağıya doğru revize edildiğini gördük. Daha doğrusu, Avrupa’nın ve Amerika’nın büyüme tahminleri aşağıya çekilirken Türkiye’nin ve Çin’in büyüme tahminleri yukarıya doğru revize edildi. Bu arada Türkiye için hala uzun dönem ortalamasının altında bir rakamdan bahsediyoruz. [Devamı]
    Türklerin dış yatırımları konusunda stratejimiz nedir?
    Güven Sak, Dr. 14 Nisan 2016
    Ben bu hafta Washington’da, Amerikan Odalar Birliği (US Chamber) tarafından düzenlenen bir toplantıdaydım. Toplantının adı “Amerika’ya Yatırım Yapın” (Invest in USA) idi. Toplantının hedef kitlesi Amerika’ya yatırım yapacak yabancı yatırımcılardı. Katar, bir yatırımcı olarak konuşmacılar arasındaydı. Çinliler doğrudan yoktu ama herkes onlardan bir yatırımcı olarak bahsediyordu. Ben de oradaydım. Doğrusu ya, bu toplantıya gitmek üzere hazırlık yapmaya başladığımdan beri başlıktaki soruyu düşünüyorum. Nitekim toplantı da beklediğim gibi oldu. Herkes Amerika’ya yatırımdan ne beklediğini, yatırımlarda neye bakacağını anlattı. Eyalet yöneticileri ise neden yatırımlarda kendi eyaletlerinin tercih edilmesi gerektiğinden bahsettiler. Doğrusu, orada Türkiye’nin ve Türklerin dış yatırımları konusund [Devamı]
    KOBİ’ler ihracat yapmaya nasıl başlar?
    Güven Sak, Dr. 11 Nisan 2016
    Türkiye küreselleşme süreciyle 1980’lerin başında yüz yüze geldi. Küreselleşme bizim için ülke sınırları dışına mal göndermekti o dönemde. Türkiye ihracat yapmaya başladı. 1980’lerin başında toplam ihracatımız yalnızca 3 milyar dolar civarındaydı. 2000’lerin başına geldiğimizde 30 milyar dolar civarına yükselmişti. Şimdi ise 150 milyar dolar civarında. Nedir? Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği düzenlemesi, Türkiye ekonomisinin ihracat performansını önemli ölçüde artırdı. Dünya Bankası çalışmasına göre, 2002’den 2011’e bu etkileyici ihracat performansının yüzde 65’i, aynı şirketlerin aynı ürünleri aynı pazarlara satmalarından kaynaklandı. 2002-2011 ihracat artışının yalnızca yüzde 11’i yeni şirketlerin ihracat yapmaya başlamasından kaynaklanıyor. Ne oldu? 1980’den 2015’e, KOBİ’ler hala ihrac [Devamı]
    Ne zaman 15 bin olur derken, 10 binin altına indik.
    Güven Sak, Dr. 07 Nisan 2016
    Geçen hafta Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 yılının büyüme rakamlarını açıkladı. Türkiye ekonomisi 2015 yılında yüzde 4 civarında büyüdü. Şimdi herkes meşrebine göre değerlendirme yapıyor. Bazıları Türkiye’yi bir dizi ülke ile kıyaslayıp yüzde 4’ün neden başarı olduğunu anlatıyor. Kimileri ise Türkiye’nin uzun dönem ortalamasının altında bir hızla büyüdüğünü söylüyor. Her ikisi de doğru. Mesela portföy yöneticileri Türkiye’ye bakarken bizi Brezilya, Rusya, Güney Afrika ile kıyaslıyor. Bakın şimdi onların hepsinden daha iyiyiz. Hani biri çıkıp da “Şimdi bizim gibi ülkelere fon yatıranlar, Türkiye’ye gelmeyip de ne yapacaklarmış? Güney Afrika, Brezilya ya da Rusya’ya mı gideceklermiş?” dese, haklı. Ben bunun Türkiye’nin şansı olduğunu düşünüyorum. Yine aynı biçimde “Türkiye artık uzun [Devamı]
    BBC, geçen hafta 1 milyon çocuğa micro:bit dağıtmaya başladı
    Güven Sak, Dr. 31 Mart 2016
    BBC, geçen hafta 11-12 yaşlarındaki çocuklara micro:bit dağıtmaya başladı. Kampanyanın hedefi, 1 milyon çocuğu dijitalleşmeye doğrudan katkıda bulunmaya çağırmak aslında. Kampanyanın adı da manidar: Dijitalleştirin (Make It Digital). Nedir? Daha önce dijitalleşmemiş olanı dijitalleştirin. Birbiri ile konuşmayan makineleri birbiri ile konuşturun. Kampanyayı 29 adet kuruluş ve şirket düzenlemiş. Hedef kitle 11-12 yaşlarında. [Devamı]
    KOBİ’leri dijitalleştirmeden hiçbir şey olmaz
    Güven Sak, Dr. 28 Mart 2016
    Bazen, dünyanın kendi etrafımızda döndüğü zehabına kapıldığımızı düşünüyorum.  Sanki herkes her an bizimle ilgileniyor. Halbuki ilgilenmiyor. Türkiye’nin orta teknolojili bir sanayi ülkesinden ileri teknolojili bir sanayi ülkesi haline dönüşmesi, dünyanın hiç umurunda olan bir konu değil doğrusu. Türkiye, ileri teknolojili bir ülke olmasa dünyanın bundan kaybedeceği hiçbir şey yok. Dolayısıyla ortada “aman bunlara yardım edelim de zenginleşsinler, yoksa bunun bize negatif bir etkisi olur” diye bir mecburiyet de yok dünya açısından. [Devamı]
    Türklerin yarısı, bir önceki gün hiç gülmemiş
    Güven Sak, Dr. 18 Mart 2016
    Amerikan kamuoyu araştırma şirketi Gallup, her yıl bir Küresel Duygular Raporu (Global Emotions Report) yayımlıyor. Araştırmanın 2016 yılı sonuçları daha yeni açıklandı. Gallup araştırmacıları 140 ülkeden 147 bin kişiye sormuşlar: “Dün hiç gülümsediniz mi ya da doya doya güldünüz mü?” İyi haber şu: Bu soruya cevap verenlerin yüzde 72’si 2015 yılında anketin yapıldığı günden 1 gün önce gülümsemiş ya da doya doya gülmüş. Bu oran yalnızca 7 ülkede yüzde 50 ya da daha düşük çıkmış: Ukrayna, Irak, Türkmenistan, Nepal, Sırbistan, Suriye ve de Türkiye’de. Bu soruya Türklerin yalnızca yüzde 50’si, “Evet, bir gün önce gülümsedim ya da doya doya güldüm” diye cevap vermiş. Ne diyeyim? Türklerin yarısı, bir önceki gün hiç gülmemiş. Gallup anketi böyle diyor. [Devamı]
    Suriye krizi, Soğuk Savaş’tan beri Türkiye’nin başına gelmiş en iyi şeydir
    Güven Sak, Dr. 17 Mart 2016
    Bugünlerde milletçe moralimiz son derece bozuk. Başkent Ankara’da son 5 ayda 3 büyük terör saldırısı oldu. Canımız çok acıdı. Ama asıl ruhsal olarak çok yıprandık. Diyarbakır’dan gelen ölüm haberleri ve Halep görüntüleri zaten içimizi acıtıyordu. Ülkenin her tarafında iktisadi aktivitenin azalıyor olması da cabası. Bu aralar bütün felaketlerin arka arkaya bizi bulduğunu düşünüyoruz bir nevi. En azından ben etrafımda öyle bir ruh hali görüyorum. Bütün bu olup bitenlerden ise en çok Suriye krizini sorumlu tutuyoruz. Memleketteki coşku eksikliğinin önemli bir nedeni, bu felaketler arka arkaya bizi buluyor sendromu bana sorarsanız. Bugün bu nedenle, size aynı hadiseye farklı bir açıdan bakmanın da mümkün olduğunu anlatmak istiyorum. Böyle bakınca doğrusu ya, olaylar bir başka perspektife oturu [Devamı]
    Göçmen stratejisi olmadan ileri teknoloji filan olmaz
    Güven Sak, Dr. 14 Mart 2016
    Türkiye’nin mülteciler arasında ayrım yaptığını biliyor muydunuz? Avrupalı mültecilerle Avrupalı olmayan mültecileri birbirinden ayırıyoruz. Avrupalı olan ve Avrupalı olmayan mülteciler arasındaki ayrımı en etkin şekilde uygulayan tek ülkenin Türkiye olduğunu söylüyor Uluslararası Af Örgütü. İsteyenler 2009 tarihli “İki Arada Bir Derede: Türkiye’deki Mültecilere Koruma Sağlanmıyor” başlıklı rapora bakabilir. Türkiye, Batılılara insan gibi davranıyor, Doğuluları sevmiyor. Onlara hak vermiyor. Kağıt üzerinde vaziyet böyle. Türkiye, bir nevi Avrupalıdan daha fazla Avrupalı gibi davranmayı seçmiş görünüyor. Üstelik de dünyada tek ve bir numara. [Devamı]