Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Şimdi bu kelle vergisinin manası nedir
    Güven Sak, Dr. 16 Ocak 2010
    Bankalardan şube başına yıllık belli bir tutarın alınmasına başlanacakmış. Perşembe günü basın toplantısı düzenleyen Sayın Ali Babacan "SSK prim desteğinin uzatılması ve emeklilere yapılan intibak zammının finansmanı için bütçede kaynak gösterilmediğine göre ne yapılacağı"na ilişkin ısrarlı sorulara karşılık olarak bu yeni vergiyi açıkladı. Radikal gazetesi cuma günü haberi "Bankalara kelle vergisi geldi" diye verdi. Olan da esasen buydu. Peki, oldu da iyi mi oldu? Şimdi bu kelle vergisinin bir manası var mıdır? Hayır, yoktur. Tek manası ortadaki maliye politikası felaketine şahitlik etmektir. Nokta. Gelin bakın mesele azıcık düşünülünce neye benzemektedir? Merak edenleri, aşağıya bekleriz efendim. Şimdi hemen "Adamlar biz ağlarken gülüyorlardı, şimdi azıcık da onların canı yan [Devamı]
    Zamanda geriye mi, ileriye mi?
    Fatih Özatay, Dr. 14 Ocak 2010
    Ekim ayındaki hızlı artıştan sonra sanayi üretimindeki artış kasım ayında çok sınırlı bir düzeyde kaldı. Aralık ayı kapasite kullanım oranında ise önemli bir artış gerçekleşti. Bu yıl için yapılan ve genellikle yüzde 4 ile yüzde 5 arasında dolaşan, kimi zaman da yüzde 5'i biraz aşan büyüme tahminlerinin ne ölçüde gerçekçi oldukları hakkında yeni bir şey söylemiyor bu veriler. Bu tahmin aralığı birkaç ay önce de gerçekçi görünüyordu, bu yeni bilgilerin ışığında da gerçekçi görünüyor. [Devamı]
    Neleri unuttuğumuzun farkında mısınız
    Güven Sak, Dr. 14 Ocak 2010
    Sayın Başbakan, daha evvelki gün Rusya'ya giderken, yine aynı şeyi söyledi: "Haydi yine iyisiniz, iyisiniz, dipçik gibisiniz, maşallah" dedi. Sonra da dün akşam yediği dayaktan sonra şişen yüzüne gözüne "Vah, vah!" diye bakanlara "Siz asıl ötekini bir görün!" diyen kavgaperest gibi yine "Bir de ötekilerin halini görseniz!" diye ekledi. Hayır, "Artık internet var, vallahi biz anında oralarda neler olduğunu izleyebiliyoruz" da denmiyor ki koskocaman Başbakan'a şimdi. Kapısında savcısı var, şusu, busu var. Neme lazım değil mi efendim? Bugün, biz en iyisi, bu "siyasi" ("siyasi", yani, doğru olmayan) tespite ilişkin boşuna satır israf etmeyelim, gelin araya giren bu küresel kriz ortamında güme giden meselelerimize bir bakalım. Hem akıl sağlığımızı da muhafaza edelim, değil mi efendim [Devamı]
    Yanıtı duyduk da soru neydi
    Hasan Ersel, Dr. 13 Ocak 2010
    Bir ekonominin durumunun iyileştiği (ya da kötüleştiği) söylendiğinde ne anlaşılır? Bu sorunun yanıtı hiç de kolay değil. Çünkü, bir ekonominin iyileşmesinin ne demek olduğuna karar vermek zor. Bir ekonominin durumu tek boyuta indirgenebilecek bir kavram değil. Bu nedenle de pek çok göstergeye başvuruluyor: Kişi başına gelir, gelir dağılımı, çevre kirliliği, işgücü kalitesi, ödemeler dengesi, cari işlemler hesabı, bütçe dengesi, enflasyon, faiz oranları ve daha başkaları. Eğer bir ekonomi bu göstergelerin tümü itibariyle daha iyi ya da daha kötü bir duruma geçmişse, o zaman sonuca varmak kolay. Ancak bu pek rastlanan bir durum değil. Genelde, göstergeler farklı yönlerde hareket ederler. Ama buna rağmen ekonominin durumu hakkında değerlendirme yapanlar var. Örneğin derecelendirme kuruluşlar [Devamı]
    İşsizliği azaltacak büyüme eşiği
    Fatih Özatay, Dr. 11 Ocak 2010
    Son zamanlarda 2010'a ilişkin çok sayıda büyüme tahmini verildi. Bu tahminlerin ortak noktaları Orta Vadeli Program'da (OVP) verilen resmi tahminden yüksek olmaları. OVP'de yüzde 3.5 olarak tahmin ediliyor. 2010'daki büyüme hızımız. İktisatçıların ve kurumların açıkladıkları tahminler ise genellikle yüzde 3.8  5 aralığında geziniyor, hatta yüzde 5'in biraz üzerine çıkan tahminler de var. [Devamı]
    3 yıl aradan sonra 2009'da vadeli mevduat artış hızı en düşük seviyede kaldı
    Hasan Ersel, Dr. 11 Ocak 2010
    2009 yılında oluşan tabloya göre vadesiz mevduatta daha önceki yıllarla karşılaştırılamayacak kadar hızlı artış sağlandı. Buna karşın vadeli mevduatta 2006 yılından bu yana en düşük artış hızı gözleniyor.   Parasal büyüklüklerin seyrini takip etmek bir zamanlar pek modaydı. Şimdi o kadar ilgi çekmiyor. Oysa para miktarı ve onun etkileri Aristoteles'ten (MÖ 384-MÖ 322) beri düşünürlerin ilgisini çekmiştir. Para miktarı ile fiyat düzeyi arasında ilişkiyi ortaya koyan ilk yapıt ise ünlü astronom Nicolaus Copernicus (1473-1543) tarafından yazılmıştır. Copernicus, 1526'da yayımlanan "Monetae Cudendee Ratio" (Para Basmak Üzerine) adlı çalışmasında para miktarının artırılmasının genel fiyat düzeyini artıracağını ileri sürmüştü. Böylece Copernicus, astronomideki öncülüğüne bir de iktisatta "Paranı [Devamı]
    Piyasaya iman
    Fatih Özatay, Dr. 10 Ocak 2010
    Ekonomi kuramının zor günler geçirmekte olduğuna değinmiştim geride bıraktığımız yılın son günlerinde. Özellikle, milli gelir, işsizlik oranı, faiz, kur, fiyatlar genel düzeyi gibi değişkenlerin zamanın belli bir noktasında nasıl belirlendiğini ve zaman boyutunda ne tür bir yol izlediklerini açıklamaya çalışan, bu yolun devletin ekonomi politikası müdahaleleriyle değiştirilip değiştirilemeyeceğini incelemeye çalışan makroekonomi kuramı için geçerli bu zorluk. [Devamı]
    Amazon Kindle'ı duydunuz mu
    Güven Sak, Dr. 09 Ocak 2010
    Biz burada farkında olmayabiliriz ama dünya hâlâ değişmeye devam ediyor. Değişmek derken öyle günlük itişmelere sos olsun, sütun dolsun diye gündeme getirilen "değişim"den bahsediyor değilim. Dünya son derece yapısal nedenlerle, çatır çatır değişiyor. Teknolojik değişim öyle kriz mriz de takmıyor. Bugünün sorusu şudur: Siz, hiç Kindle'ın dünyayı nasıl değiştirebileceğini düşündünüz mü? Bugünün meselesi budur. Merak edenleri aşağıya bekleriz. Kindle, Amazon tarafından satışa çıkarılan bir e-kitap (elektronik kitap) okuma aygıtı. İlk versiyon Kindle piyasaya sürüldüğünde, herhalde 2007 sonları filandı. Sonra 2009 yılında yeni versiyonlar pıtrak gibi çoğalmaya başladı. Amazon, bildiğiniz gibi bir sanal kitapçı olarak kurulmuştu. Şimdilerde giderek bir sanal süpermarkete dönüşme e [Devamı]
    Fatih Özatay'ın kitabından
    Hasan Ersel, Dr. 08 Ocak 2010
    Fatih Özatay'ın Finansal Krizler ve Türkiye (İstanbul: Doğan Kitap, 2009) adlı kitabından söz etmek istiyorum. Bu sadece yaşadığımız olağan dışı olayları, kolay anlaşılabilir bir dille bizlere anlatan bir kitap değil. Özatay, bu kitapta "2007-? Krizini" iktisadın derinliklerinden taşıdığı bilgilerle çözümlüyor ve bunlara dayanarak da iktisat politikası önerileri geliştiriyor. Kitabı, cana yakın diline aldanıp, hafife almamak gerek. Ama korkmak da gerekmiyor. Dikkatli bir okuyucu, Özatay'ın düşünce akışını, rahatlıkla takip edebilir. Sanırım kitabın bir önemli katkısı da iktisat politikası önerilerinin "bana öyle geliyor ki" türünde önermeler olmadığını hoş bir biçimde gösteriyor olması. Kitapta önce, krizleri açıklamaya yönelik kuramsal çalışmalar ele alınıyor (İkinci Bölüm). Bunların ışığ [Devamı]
    Böyle mi olacaktı?
    Fatih Özatay, Dr. 07 Ocak 2010
    Sanırım bir şarkının bir yerinde geçiyordu başlıktaki soru. 'Bir şarkı' ve de 'bir yer'; bayağı tanımlayıcı oldu! Milyonlarca şarkı sözü, milyonlarca sözcük; eh elbette birinde vardır böyle bir söz. Varsın tanımlayıcı olmasın, 'hicranlı' bir durumu anlatıyor ya, öyleyse olsun. [Devamı]