Arşiv

  • Nisan 2024 (10)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Lamy’den Sonra, DTÖ Yoluna Kiminle Devam Eder?

    18 Mart 2013 - Okunma Sayısı: 2176

    TEPAV’da 15 Mart’ta ağırladığımız Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Pascal Lamy koltuğunu devretmeye hazırlanıyor.

    Birbirinden iddialı ve deneyimli adaylar bu göreve talip olduklarını açıkladılar. Bu yarış kapsamında adayların kim olduğu kadar nereden oldukları da önemli, çünkü DTÖ Genel Direktörü seçimini sağlayan mekanizmalar alışkın olduklarımızdan biraz farklı.

    Öncelikle DTÖ’nün üyeleri arasındaki çeşitliliği yansıtmak amacıyla düzenlenen kural uyarınca, her seçimde genel direktörlük makamı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında el değiştiriyor. Dolayısıyla Fransız olan Pascal Lamy’den sonra sıra gelişmekte olan ülkelere geçmiş bulunuyor. İkinci olarak adaylar kadar temsil ettikleri coğrafya da önemli. DTÖ, 17 yıllık kısa geçmişli bir örgüt olsa da farklı bölgelerden adaylar göstermeye dikkat ediyor. Üçüncü planda adayın kimliği ve DTÖ’nün savunduğu değerlere karşı duruşu inceleniyor. DTÖ Genel Direktörünü belirleyen son kriter ise adayın ülkesinin baskı yapma ve müttefik yaratma gücü.

    Çok istisnai şartlar dışında DTÖ Genel Direktörü uzlaşma yoluyla seçiliyor. Bir başka deyişle, tüm üye ülkelerin hemfikir olması gerekiyor. Bu yöntem çok tartışılan “tek taahhüt” (yani “ her konuda anlaşılana kadar hiçbir şey kabul edilmeyecektir”) uygulamasının farklı bir yansıması olarak da yorumlanabilir.

    İlk iki kriter çerçevesinde Yeni Zelanda, Endonezya ve Kore’nin şanslarının oldukça düştüğünü söyleyebiliriz. Diğer bir taraftan Latin Amerika ve Afrika ülkelerinin şanslarının yüksek olduğu sonucuna ulaşabiliriz. Latin Amerika’nın Brezilya, Kosta Rika ve Meksika olmak üzere toplam 3 adayı bulunuyor.

    Cenevre kulislerinde çok takdir gören bir isim olan DTÖ Brezilya Daimi Temsilcisi Büyükelçi Roberto Azevedo UNCTAD ve WIPO gibi önemli uluslararası ekonomik organizasyonlarda görev aldı. Doha Turu müzakereleri süresince Brezilya’nın Başmüzakerecisi olarak çok aktif bir rol üstlendi. Aayrıca Mercosur Anlaşması Müzakerelerini yönetti. Azevedo’nun adaylığını zayıflatan unsur ise hiç bakanlık yapmamış olması.

    İzlediği yöntemler beğenilsin veya beğenilmesin, Lamy’nin başkanlığı süresince DTÖ’de sorunları çözmek için belirli yöntemler benimsendi. Sorunları hep devlet erkânının en üst düzeyinde çözen veya çözmeye çalışan Lamy’nin yerine geçecek olan başkanın da en azından bakanlar düzeyinde otorite sahibi olması bekleniyor. Ayrıca 2005 DTÖ Başkanlık seçimlerinde Brezilya’nın Latin Amerika komünitesinin oylarını bölmek pahasına kendi adayı Luiz Felipe Seixas’da diretmiş olması da küçümsenemeyecek bir diğer engel. Çünkü Brezilya’nın bu hamlesi yüzünden Uruguay’ın adayı Carlos Perez del Castillo’nun yerine Lamy seçilmişti.

    Latin Amerika’dan bir diğer güçlü aday ise Meksika Sanayi ve Ticaret Eski Bakanı, Herminio Blanco. Dr. Blanco NAFTA müzakereleri  ve Uruguay Turu süresince  Meksika’nın Başmüzakerecisi olarak görev aldı.

    Genel kanı Latin Amerika’nın bu iki adaydan biri üzerinde uzlaşması yönünde. Fakat bir üçüncü yol arayışına gidilebilir ve bu noktada iki ülke anlaşıp Kosta Rika’nın Dış Ticaret Bakanı Anabel Gonzalez’i destekleyebilir. Gonzalez DTÖ bünyesinde bulunan Tarım ve Emtia Bölümü’nün Direktörlüğü görevini üstlendi. Görev süresi boyunca Lamy ve Doha Raundu tarım müzakereleri eski başkanı Crawford Falconer arasındaki kişisel gerilimin en üst seviyeye tırmandığı dönemlerde bile görevini başarıyla sürdürmüş ve takdir edilmişti. Ayrıca geçtiğimiz günlerde ABD, Gonzalez’i destekleyeceğini duyurdu. Gonzalez’in seçilmesi durumunda ise DTÖ tarihinde bir ilk gerçekleşecek ve örgüte bir kadın başkanlık edecek.

    Öte yandan, son günlerde Afrika’nın başkanlık talepleri de giderek yükseliyor. Yeni Papa’nın Afrika’dan olması gerektiğine yönelik taleplerin ardından gözler DTÖ Direktörlüğü koltuğuna çevrildi. Afrika’dan iki aday bulunuyor. Bunlar; Gana Ticaret Eski Bakanı Alan Kyerematen ve UNEP Yardımcı Genel Direktörü Kenya Büyükelçisi Amina Mohamed.

    Amina Mohamed DTÖ Genel Konsey, Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması ve Ticaret Politikaları İzleme ve Denetleme Birim Başkanlığını yürüttü. Kyerematen ise Afrika Ticaret Forumu Başkanlığı görevini yürütüyor.

    Time dergisi tarafından 100 küresel liderden biri olarak gösterilen Kyerematen’in adaylığının Afrika Birliği tarafından desteklenmesi bekleniyor. Kyerematen ve Afrika Birliği başkanı Nkosazana Dlamini-Zuma arasında gizli bir anlaşma olduğuna ve bu doğrultuda birbirlerinin adaylıklarını desteklemek konusunda karar aldıklarına dair söylentiler dolaşıyor. Bir başka söylentiye göre ise Amina Mohamed ve Kyerematen DTÖ dışındaki uluslararası kuruluşlarda aday olacaklar ve bu durumda DTÖ Genel Direktörlüğü adaylıkları düşecek. İki adayın birbirleri hakkında diplomatik olmayan beyanatları ise ayrı bir tartışma konusu.

    Dikkat çeken son aday ise Ürdün Sanayi ve Ticaret Eski Bakanı Ahmad Hindawi’dir. Hindawi 2006 yılında kurduğu şirket üzerinden başta Dubai olmak üzere Arap ülkeleri kamu otoritelerine danışmanlık hizmeti veriyor. Her ne kadar önemli bir aday olarak gözükse bile, Ürdün DTÖ’de ağırlığı olan bir ülke değil. Bu nedenle Ahmad Hindawi’nin seçilme şansının yüksek olmadığını söyleyebiliriz.

    Bu durumda tüm dikkatler Latin Amerika üzerinde toplanıyor. Peki Latin Amerika ülkeleri kendi içlerinde uzlaşamazlarsa ne olacak? Cevap aslında oldukça basit; oylarını bölmüş olacaklar. Böylece diğer ülkelerin önünü açmış olacaklar.

    Yeni Genel Direktörün kim olacağını söylemek zor. Çünkü DTÖ’nün işleyişi gibi Direktör seçilmenin yolu da müzakerelerden geçiyor. Yani müzakere kabiliyeti güçlü olan bu seçimi kazanacak.

     

    * Merve Begüm Akıncıoğlu, Ticaret Çalışmaları Merkezi, Araştırmacı

    Etiketler: DTÖ,
    Yazdır