Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Talihsiz bir açıklama

    Fatih Özatay, Dr.31 Temmuz 2014 - Okunma Sayısı: 1723

    Bir merkez bankası yöneticisi açısından yapılabilecek en talihsiz açıklama (mealen) şu olsa gerek: "Uzun süredir enflasyon bir türlü düşürülemiyor. Yeni önlemler aldık. Bu önlemlerle de düşmezse artık arkasında yapısal nedenler olduğuna karar vereceğiz. Dolayısıyla, (enflasyon yeteri kadar düşmezse) gelecek yılın (yıl sonunun) enflasyon hedefini daha yüksek bir düzeyde açıklayabiliriz"...

    Eski zamanlardaki düzeyde olmayınca mevcut halin ne denli zarar verdiği anlaşılamıyor. Enflasyondan söz ediyorum. 

    Yüzde 70’lerdeki bir enflasyonun nelere yol açtığı yaşayarak öğrenilebiliyor. Oysa aynı öğrenme kabiliyeti yüzde 8’lerde dolaşan bir enflasyon karşısında söz konusu olmuyor. Oysa şu istatistik yeteri kadar uyarıcı olmalı. 2006 başındaki 100 liranın alım gücü şu günlerde 50 lira 68 kuruşa düşmüş durumda. Farklı bir ifadeyle, içten içe bizi kemiriyor yüzde 8’ler civarındaki enflasyon. Paramızdan altı sıfır atıldığında 1,5 ve 10 kuruş ile tanışmıştık. Şimdi kullanan var mı? 25 kuruşlar bile evlerdeki bozuk para çanaklarında bırakılıyor artık. 

    Bir merkez bankası yöneticisi açısından yapılabilecek en talihsiz açıklama (mealen) şu olsa gerek: “Uzun süredir enflasyon bir türlü düşürülemiyor. Yeni önlemler aldık. Bu önlemlerle de düşmezse artık arkasında yapısal nedenler olduğuna karar vereceğiz. Dolayısıyla, (enflasyon yeteri kadar düşmezse) gelecek yılın (yıl sonunun) enflasyon hedefini daha yüksek bir düzeyde açıklayabiliriz”. Merkez Bankası Başkanı, son enflasyon raporu toplantısında üç aşağı beş yukarı bu sözleri söyledi. Evet, söyledi. Hem de yukarıdaki istatistiğe karşı söyledi. Keşke, hiç söylemeseydi.

    Neresinden baksanız hoş olmayan bir açıklama bu. 

    İlk soru şu: Üzerinize düşeni tam olarak yaptınız mı ki, enflasyonun daha fazla düşürülemeyeceği sonucuna ulaşmaya hazırsınız? Bu sorunun türevleri de var. Mesela şu; Enflasyon hedefinin yüzde 5 olduğu bir ülkede, son üç yılın ortalama enflasyonu yüzde 8’in üzerinde seyrederken, son açıklanan temmuz ayı enflasyonu yüzde 9.2 iken ve Merkez Bankası’nın çoğu uzmanca iyimser bulunan yıl sonu tahmini bile yüzde 7.6 düzeyindeyken, peşi sıra politika faizini düşürmeye siz başlamadınız mı? Bu durumda enflasyonla mücadele etmiş mi oluyoruz da artık enflasyon yine de düşmezse yapısal olduğuna karar vereceğiz?

    İkinci soru: Enflasyon hedefine ne zamandan beri Merkez Bankası karar veriyor? Yasası gereğince enflasyon hedefini hükümet ve Merkez Bankası beraber açıklamıyor mu? Beraber açıkladıklarına göre, bir başka hükümet enflasyonu kalıcı olarak mesela yüzde 4’e düşürme sözü ile iktidara gelse, bu açıklamanız o hedefin ulaşılabilirliği hakkında son derece olumsuz kanaatler oluşturmayacak mı? Enflasyonla mücadele etmek isteyen bir ekonomi programını, ‘enflasyon yapısal olabilir; dolayısıyla daha fazla düşmeyebilir’ açıklaması ile şimdiden ‘esir’ almaya ne hakkınız var?

    Üçüncü soru: Merkez Bankası olarak yasanızdaki (muallak) ‘finansal istikrarı sağlamak’ amacına dayanarak başka hedefleri ön plana çıkarabilirsiniz. Üstelik bu söylem son zamanlarda çoğu yükselen piyasa ekonomisinde oldukça moda. Olabilir. İyi de o zaman o hedeflerin asıl hedefler olduğunu açıklayıp, enflasyonun daha fazla düşmeyebileceğine ilişkin kelam etmeden ve dolayısıyla gelecekteki bir ciddi enflasyonla mücadele programını riske atmadan, neden enflasyon hedefini (hükümet ile birlikte) daha yüksek bir düzeyde açıklamıyorsunuz? Böylesi daha doğru değil mi?

     

    Bu köşe yazısı 31.07.2014 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır