Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Önümüzdeki dönemin sağmal ineği hangi sektör olur?

    Güven Sak, Dr.02 Mart 2015 - Okunma Sayısı: 1864

    Ben Twitter’ın son derece faydalı bir haber kaynağı olduğunu düşünüyorum. Kullanmasını bilene elbette. Yandaki tabloyu bu pazar sabahı gördüm. Tablo, Amerika’nın NASDAQ pazarında hisse senetleri işlem gören ilk 10 şirketin isimlerini ve piyasa değerlerini gösteriyor. Sıralama piyasa değerlerine göre yapılmış. 1999’dan 2015’e, NASDAQ’ın ilk 10’u doğrusu epey değişmiş. Bu karşılaştırmaya bakınca Türkiye’de manasız işlerle zaman kaybettiğimize dair kanaatim yalnızca güçlendi. 21’inci yüzyılda hala 19’uncu yüzyıldan kalma hesaplaşmaların peşinde koşmanın beni ziyadesiyle yorduğunu düşündüm. Gelin bakın bu tablo aklıma neleri getirdi.

    Bundan birkaç yıl önce Güney Kore’nin başkenti Seul’deydim. Güney Kore’nin iktisadi sıçramasının tam merkezinde yer almış bir üst düzey bürokratla yemek arasında sohbet ediyordum. Ben her zamanki gibi Güney Kore’nin nasıl böyle olduğunu, bizim neden yaya kaldığımızı merak ettim. Koreli dostum bana “Biz her dönemin başında, bu dönemin sağmal ineği hangi sektör olur diye düşünür ve bütün enerjimizi o noktaya yoğunlaştırırız” dedi. “Dün bu, bilgi işlem teknolojisiydi. 1990’larda o noktaya ağırlık verdik ve çıkışı yakaladık. Şimdi ise çevreye duyarlı yeşil büyüme teknolojilerine ağırlık veriyoruz” diyerek yeni dönüşüm programlarını anlatmaya başladı. Nasıl ki süt ineğinin en çok süt vereni makbulse, sektörün de en çok nakit gelir akımı yaratanı makbul oluyor.

    Ben benzer bir soruyu Türkiye’de sürekli duyuyorum. Bana hep “önümüzdeki dönem hangi sektör?” diye soruyorlar. Hâlbuki biz Türkiye’de işe hiç bu dönemin sağmal ineği hangisi diye bakmıyoruz. Yeni dönüşüm programlarında ne eksik diye sorsanız bana, işte tam da bu derdim. Sektörel önceliklendirme eksik. Her şeyi destekleyen, hiçbir şeyi desteklememiş oluyor günün sonunda.

    Şimdi gelin NASDAQ’ın ilk 10 şirketi 1999’dan 2015’e nasıl değişmiş meselesi ile ilgili üç adet tespit yapayım. Öncelikle NASDAQ (National Association of Securities Dealers Automated Quotation) sistemi, Amerikan Aracı Kuruluşlar Birliği’nin otomatik işlem sistemi demek. Genellikle oturmuş piyasadan kolayca fonlanamayan yenilikçi şirketler buradan kendilerine fon temin edebiliyorlar. Aradan geçen 15 yılda NASDAQ’taki ilk 10 şirketin toplam piyasa değeri 2,3 trilyon dolardan 2,6 trilyon dolara yükselmiş. Bu listedeki şirketlerin toplam piyasa değeri Türkiye’nin milli gelirinin 3 katını aşıyor. Tek başına Apple’ın piyasa değeri, bizim milli gelir kadar neredeyse. Biz 75 milyon, onlar birer şirket neticesinde. Bu ilk nokta.

    Geleyim ikinci noktaya. 1999’dan 2015 yılına ilk 10 şirket listesinde benim gördüğüm en önemli değişiklik, şöyle ya da böyle bilgi işlem ile ilgilenen şirketlerin arasına 2 adet biyoteknoloji şirketinin de dâhil olması. Bunlardan biri Gilead Sciences, kuruluşu 1987, diğeri ise Amgen, onun kuruluş yılı ise 1980. Ben bu başlık altında üç noktaya dikkat çekmek isterim. Birincisi, bu dönemin sağmal ineği biyoteknoloji deseniz, biyoteknoloji şirketleri artık NASDAQ listesine giriyor. Bu manzara düne ait olabilir. İkincisi, listedeki biyoteknoloji şirketleri dün kurulmamış. Yaklaşık bir 30-35 yıl önce kurulmuşlar. Bu demektir ki bu alanda iş yapmak pek meşakkatli ve zaman gerektiriyor. Üçüncüsü, listedeki bilgi işlem şirketleri kurulur kurulmaz listeye hızla girebiliyorlardı. Biyoteknoloji ile bilgi işlem arasında bir fark var galiba. Bu arada biyoteknolojinin bizim listede de olduğunu not etmiş olayım.

    Üçüncü nokta ise listede yer alan bilgi işlem şirketlerinin niteliği ile alakalı. 1999 yılının listesinden de görebildiğimiz gibi dün bilgi işlem alanında hardware ve software üreten şirketler daha önemliyken bugün daha çok teknolojiyi kitlelerle ve de hayatla buluşturan işler yapan şirketler ön plana çıkmış. Apple öyle, Amazon öyle, Facebook öyle, Google öyle. Artık teknolojiyi geliştiren kadar, o teknolojiyi hayatın farklı alanlarında ticarileştirebilen firmalar ön plana çıkıyor bir nevi. Böyle bakınca bizim TOBB ETÜ GARAJ’ındaki şirketlerin de doğru yolda olduğunu düşünmeden edemedim.

    Şimdi bir taraftan bu listeye, diğer taraftan da televizyon haberlerimize ve Twitter’da geçen yoğun tartışmalara baktım. Dönüşüm programlarını, bu dönemin sağmal ineği acaba hangi sektör olur diye konuşacaklarına, nelerden bahsediyor bunlar yahu? Doğrusu ya, ciddi ciddi konuşup yorum yapan yorgun ve kaşları çatık koca koca adamları pek komik buluyorum. Ne kadar da 20’inci yüzyıldan kalma duruyorlar.

    Tablo: Hisse senetleri NASDAQ pazarında işlem gören ilk 10 şirket

    gs0203.520px

     

    Bu köşe yazısı 02.03.2015 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır