logo tobb logo tobbetu

TEPAV Danışma Kurulu Üyesi Ersel, İstihdam Verilerindeki İlginçliğe Dikkat Çekti Ersel: "Bir ekonominin, kabaca her sektöründe aynı oranda aylık istihdam artışı sağlayarak büyümesi, doğrusu ders kitaplarındaki çok kesimli büyüme modellerinin aşırı basitleştirici varsayımlar dünyası dışında pek rastlanır bir durum değil."
Haber resmi
07/10/2010 - Okunma sayısı: 3193

ANKARA- TEPAV Danışma Kurulu Üyesi Hasan Ersel, Referans Gazetesi'nde yayımlanan 6 Ekim 2010 Çarşamba günkü yazısında, TÜİK'in verilerine göre aylık istihdam artışlarının üst üste dört ay boyunca yüzde birin biraz üzerinde bir oran etrafında istikrara kavuşmuş olması ve bu durumun her kesim için geçerli olmasının garipliğine dikkat çekti. Ersel, "Bir ekonominin, kabaca her sektöründe aynı oranda aylık istihdam artışı sağlayarak büyümesi, doğrusu ders kitaplarındaki çok kesimli büyüme modellerinin aşırı basitleştirici varsayımlar dünyası dışında pek rastlanır bir durum değil" dedi.

TÜİK'in haziran dönemi için verdiği bilgilerin, işsizlik oranında geçen yıla oranla ciddi azalış olduğunu gösterdiğini ifade eden Ersel, "Bu, iyi bir haber. Gerçi ulaştığımız işsizlik düzeyi hâlâ kriz önceki dönemden daha yüksek ama eğilim umut veriyor" dedi. Ersel, şöyle devam etti:

"2009 Haziran ayından bu yana toplam istihdam yüzde 7 artmış görünüyor. Her ay istihdam binde 5,7 artsa bu sağlanır.Oysa dönem boyu aylık istihdam artış oranlarının aritmetik ortalaması sadece binde 1,6. Bu, bazı aylarda istihdamda azalma olduğunu, diğer bazı aylarda ise ortalamanın epeyce üstünde istihdam artışı hızı sağlandığını gösteriyor. İstihdamın mevsimsel dalgalanma göstermesi nedeniyle bu da beklenmeyen bir sonuç değil. İlgimi asıl çeken son on iki aylık dönemde istihdamda görülen dalgalanmanın 2005 yılı başından bu yana olan dönemin bütününe oranla daha az olması. Serilerin standart sapmalarının ortalamalarına bölünmesiyle ulaşılan 'değişim katsayısı', dönemin tümü için 6,86'yken son on iki aylık dönemde 5,74'e düşmüş. Bunun nedeniyse 2010 Mart-Haziran döneminde istihdamdaki aylık artış hızlarının, çok dar bir bantta, yüzde 1,03 ile 1,06 arasında oynaması. Bu, bana ilginç geldi. Art arda dört ay bu kadar muntazam istihdam artışı insanı şaşırtıyor."

Üretim kesimlerinde artışlar birbirine çok yakın...

Bu artışın kaynağını anlayabilmek için TÜİK'in "İstihdam Edilenlerin Yıllar ve Cinsiyete Göre İktisadi Faaliyet Kolları; Nace Rev. 2" başlıklı tablodan yararlanan Ersel, tarım, imalat sanayii, inşaat ve hizmetler ana üretim kesimleri itibariyle istihdam gelişmelerine bakıldığında ise bir başka ilginç tabloyla karşılaştığından bahsetti. Ersel, "İlginç bir biçimde bu dört ayda, her kesimde aylık istihdamdaki artış oranı yüzde 1 ile yüzde 1,25 arasına sıkışmış. Oysa geçmiş yıllara baktığımızda bu bant, aynı dönem için, yüzde -0,6 ile yüzde 14,1 arasında değişiyor. Arada muazzam fark var" değerlendirmesinde bulundu.

Burada dikkati çekmek istediği sorunun 2010 yılının söz konusu dört aylık dönemdeki ortalama istihdam artışının diğer yıllara kıyasla abartılı olması olmadığını vurgulayan Ersel, "Tam tersine, hizmetler kesimi dışındaki kesimlerde bu dört aylık dönemdeki istihdam artış oranı daha önceki yılların tümünden düşük. Hizmetlerde ise tam tersi olmuş" dedi. Ersel, dört ay boyunca her kesim için geçerli olan yüzde birin biraz üzerinde istihdam artışının getirdiği böyle bir istikrarlı hareketin geçmişte görülmediğinin altını çizerken, yazısını şöyle sürdürdü:

"Bir ekonominin, kabaca her sektöründe aynı oranda aylık istihdam artışı sağlayarak büyümesi, doğrusu ders kitaplarındaki çok kesimli büyüme modellerinin aşırı basitleştirici varsayımlar dünyası dışında pek rastlanır bir durum değil. Ama yine de şu soruyu sormadan edemiyorum: Acaba istihdamdaki aylık oynamaların çok daha öngörülebilir bir düzeye inmesine yol açan bir davranış değişikliği dönemine mi girdik? Örneğin, 2010 yılının ikinci çeyreğinde olduğu gibi ekonomi hızlı bir biçimde büyüdüğü halde, şirketler istihdam artışı kararlarını çok daha ihtiyatlı bir biçimde mi almaya başladılar? Bunun sonucu olarak işgücü açıklarını birden doldurmak yerine, yeni eleman teminini zaman içine yayma yoluna mı gidiyorlar? Bu nedenle mi, ekonominin hızlı büyüdüğü bir dönemde bile aylık istihdam artış hızı, bir yandan yüksek çıkmazken öte yandan da bir aydan ötekisine de büyük oynama göstermiyor?"

Ersel, böyle bir durumun söz konusu olması halinde ilginç ve olumlu bir gelişmeden bahsedilebileğini ancak burada iki sorunun yanıtını bulamadığını ifade etti. Soruları bu değişimin neden birden bire Mart 2010'da ortaya çıktığı ile ana üretim kesimleri itibariyle aylık istihdam artışının nasıl bu kadar birbirine yakın olduğu şeklinde sıralayan Ersel, "Yoksa, acaba bunları bir tarafa bırakıp 'Bu bir tesadüf, istihdam serilerinde aslında olmayan bir özelliği düşlüyorum herhalde' diye mi düşünsem?" değerlendirmesi yaptı.


Etiketler: İşsizlik,

Yazdır

« Tüm Haberler