TEPAV'da AB Tartışmaları - 2: "Türkiye Ne Düşünüyor?" Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin "Türkiye Ne Düşünüyor?" başlıklı çalışmasına katkı sağlayacak yuvarlak masa toplantısının ikinci gününde, tartışmalara "Türkiye'nin Komşuluk Politikası" başlığı altında devam edildi.

ANKARA - TEPAV'ın ODTÜ Avrupa Çalışmaları Merkezi ve Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi (EDAM)'yle birlikte Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (European Concil on Foreign Relations - ECFR)'nin katılımıyla gerçekleştirdiği tartışma dizisi sona erdi. 2 - 3 Mart 2011 tarihleri arasında yapılan yuvarlak masa toplantılarında, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerinin yanı sıra bölgede izlediği politikalar ele alındı. Tartışmalar, AB konusunda çalışan düşünce kuruluşu ECFR'nin hazırlamakta olduğu "Türkiye Ne Düşünüyor?" isimli çalışmasına da katkı sağlayacak.

TEPAV'da "Türkiye - AB İlişkileri" başlığıyla başlayan tartışmalar, 3 Mart 2011 Perşembe günü de "Türkiye'nin Komşuluk Politikası" konusunda devam etti. Moderatörlüğünü TEPAV AB Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp'in yaptığı toplantının açılışında TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meliha Altunışık, Emekli Büyükelçi ve CHP Parti Meclisi Üyesi Faruk Loğoğlu ile TEPAV Araştırmacısı Mehmet Ratip konuştu.

TEPAV Direktörü Güven Sak, Türkiye'de dış siyasetin iç politikayla yakından bağlantılı olduğunu ve önümüzdeki seçim dönemlerinin etkisiyle yakın zamanda Türk dış politikasında büyük adımlar beklenemeyeceğini söyledi. Buna karşın Türkiye'nin reform süreciyle AB sürecini birarada yürütmesi gerektiğine işaret eden Sak, ekonomik anlamda da  AB'ye duyulan ihtiyacın altını çizdi. Sak, yüksek büyüme rakamlarına ancak düşük ihracat artışına sahip Türkiye için AB pazarının ve bu pazarın, Türkiye'nin ihracat kompozisyonunun yüksek teknolojili kılınması açısından öneminden bahsetti.

Prof. Dr. Meliha Altunışık da Türkiye'nin bölge ülkeleri için bir model olduğunu ancak her ülkenin burada kendine göre olan modeli seçtiğini söyledi. Özellikle TV dizileri gibi kültürel ürünlerin Türkiye'yi bölgede popüler kıldığına değinen Altunışık, Türkiye'nin de izlediği "yumuşak güç" politikası kapsamındaki rolünü hem aktif hem pasif olarak niteledi. Altunışık, son gülerde isyanlarla gündeme gelen Mısır, Tunus, Cezayir ile Libya'nın farklılıklarına değinerek bölgede genellemelerden kaçınılması önerisinde bulunurken, Türkiye'nin dış politikada zaman zaman geç harekete geçtiğini sözlerine ekledi.

Hükümetin izlediği "komşularla sıfır sorun" politikasına dönük eleştirilerde bulunan Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu ise, Türkiye'nin Suriye, Ermenistan ve Azerbaycan'ın aralarında olduğu komşularıyla yıllardır yaşadığı sorunları aşamadığını ifade etti. Loğoğlu, bölge için Türkiye modelinin Türkiye için doğru olup olmadığının tartışılması gerektiğini de belirtti.

Siyasi görüşlere göre Türk kamuoyunda AB üyeliğine verilen desteği değerlendiren TEPAV Araştırmacısı Mehmet Ratip de katılımı destekleyenlerin oranının 2008 yılından bugüne yüzde 64.4'ten 60.4'e gerilediğini belirtti. Düşüşün BDP dışındaki tüm partilerin tabanında gerçekleştiğine değinen Ratip'in verdiği bilgilere göre buradaki destek oranları şöyle: AKP yüzde 68.9, CHP yüzde 56.5, MHP yüzde 42.3, BDP yüzde 80.4. Ratip ayrıca, "endişeli modern" olarak tanımlanan kesimdeki AB desteğinin yüzde 56.6 olduğunu ama bu kesimin de AB'nin dönüştürücü güç taşıdığı yönünde bir düşüncesi olmadığını söyledi. Mehmet Ratip, Kıbrıs konusunda ilerleme için çeşitli senaryolar da çizdi.

Toplantı, konuşmaların ardından katılımcılardan gelen soru ve yorumlarla devam etti.

TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak'ın yaptığı sunuma ulaşmak için tıklayınız.

TEPAV Araştırmacısı Mehmet Ratip'in yaptığı sunuma ulaşmak için tıklayınız.