Uluslararası Kriz Grubu’nun Son Kürt Raporu Tartışıldı Rapor, Türkiye’nin Kürt ve PKK sorunlarını çözmek için yürütmekte olduğu barış sürecini değerlendiriyor.

ANKARA - TEPAV, 10 Ekim 2013 Perşembe günü Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group -ICG)’nun “Crying ‘Wolf’: Why Turkish Fears Need not Block Kurdish Reform( ‘Kurt’ Diye Baǧırmak: Türklerin Endișeleri Kürt AçılımlarınaEngel Olmamalı)” başlıklı raporunun tartışıldığı bir toplantıya evsahipliği yaptı.

TEPAV Direktörlerinden Nilgün Arısan Eralp’in moderatörlüğünde yapılan toplantıya ICG Türkiye/Kıbrıs Proje Yöneticisi Hugh Pope ile raporun yazarı ICG Analisti Didem Akyel Collinsworth konuşmacı olarak katıldı. Türkiye’nin Kürt ve PKK sorunlarını çözmek için yürütmekte olduğu barış sürecini değerlendiren Raporun Akyel Collinsworth’un katılımcılarla paylaştığı öne çıkan noktaları şöyle sıralandı:

-         “İki tarafta da hasmane söylemin tırmanışa geçmesiyle PKK ve Ankara arasındaki barış görüşmeleri tökezliyor. PKK uzlaşmacı bir barış istediği konusunda Türkleri ikna etmek için daha fazlasını yapmalı; hükümet ise demokratik reformları da içeren kapsamlı bir ihtilaf çözüm stratejisi açıklamalı. Bunu, militanlara bir taviz olarak değil, reformlar hem Kürtlerin taleplerini karşılayacağı hem de ülkedeki herkese fayda sağlayacağı için yapmalı.

-         Türk siyasetçiler, Türkiye’deki Kürtlerin bazı önemli sıkıntılarını gidermek konusunda hükümetin yavaş davranmasını milliyetçi tepki korkusuna bağlıyorlar. Ama aslında hükümetin Kürtlere yönelik dil ve kültürel haklar konusundaki daha önceki adımlarına kamuoyundan çok az tepki geldi. Siyasi muhalefetin sert çizgisine rağmen çoğu ana akım Türk, demokratik reformları sahiplenebilir.

-         Hükümetteki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Türkiyeli Kürtlere yönelik açılımında birçok tabuyu yıktı. Ancak halen her türlü etnik ayrımcılığı ortadan kaldıran yeni bir anayasa ve diğer yasalara, tam anlamıyla anadilde eğitime, yüzde 10 seçim barajının düşürülmesine, yerel yönetimlerin güçlendirilmesine ve terörle mücadele yasasının şiddet içermeyen muhalif davranışları ceza kapsamından çıkarak şekilde değiştirilmesine ihtiyaç bulunuyor.

-         Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) dahil Kürt hareketi, Türklerin Kürt ayrılıkçılığı ve şiddetin yeniden başlamasına yönelik korkularını canlandıran tehdit söylemlerini durdurmalı; yerel milisler dahil Türkiye içerisindeki paralel devlet oluşumlarına karşı çıkmalı; ve mevcut ateşkese bağlılığını korumalı.”

Sunumun ardından Pope ve Akyel Collinsworth katılımcıların sorularını yanıtladı.

Rapora ulaşmak için tıklayınız.