Ukrayna – Avrupa Birliği İlişkileri TEPAV’da Değerlendirildi Toplantıda 21 Mart’ta Brüksel’de bir bölümü imzalanan Ortaklık Anlaşması’nın içeriği,  diyalog ve muhtemel sorun alanları ele alındı.

ANKARA - TEPAV’da “AB-Ukrayna İlişkilerinde Yeni Ufuklar: Ortaklık ve Serbest Ticaret Anlaşması’nın İmzalanmasında İlk Aşama" başlıklı bir toplantı yapıldı. Toplantıda bir bölümü 21 Mart’ta imzalanan Avrupa Birliği (AB) – Ukrayna arasındaki Ortaklık Anlaşması’nın içeriği, Ukrayna ve AB arasındaki mevcut diyalog ve muhtemel sorun alanları ele alındı.

TEPAV Avrupa Birliği Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp’in moderatörlüğünde 26 Mart’ta gerçekleştirilen toplantıda konuşan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Büyükelçi Béla Szombati, Ukrayna ve AB arasındaki ortaklığın ve ekonomik bütünleşmenin genel çerçevesini çizen Anlaşma hakkında bilgi verdi.  Anlaşma kapsamında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması ve toplam tutarı 11 milyar Euro’yu bulan finansal destek mekanizmalarına değinen Szombati, ayrıca AB’nin Ukrayna’daki mevcut siyasi istikrarsızlığın ortadan kaldırılmasına ve üyelik için gerekli reformların gerçekleştirilmesine yardımcı olacağının altını çizdi.

Ukrayna Büyükelçisi Sergiy Korsunsky ise ülkesinde Anlaşma’ya ilişkin algı ve beklentilere değinerek, Anlaşma’nın Ukrayna’nın aslında binyıllardır ait olduğu Avrupa’ya geri dönüşüne işaret ettiğini söyledi. Kosrunsky, konuyla ilgili müzakerelerin 2007 yılında başladığını, Anlaşma’nın aslen kasım ayında imzalanması gerekirken bir önceki hükümetin bunu engellediğini hatırlattı. Sürecin meyve vermesi için toplumu, yargıyı, altyapı ve sanayiyi dönüştürecek çok ciddi ve kapsamlı reformları gerektiğini, ancak süreci kararlı bir biçimde yürüteceklerini beliren Korsunsky, Ukrayna halkının reformların yükünün farkında olduğunu ve üyelik sürecini sonuna kadar desteklediğini söyledi. Korsunsky “Tarihi önlemler almamız gerektiğini ve bunun tüm halka bir yük getireceğini biliyoruz. Bir süre maaşları artıramayacağız, vergilerimizi dürüstçe ödeyeceğiz. Ama Maydan’daki ruh da buydu. Ukrayna halkının istediği tam olarak buydu. Sorunların bir kalemde çözülmesini talep ettiler.” dedi.

Polonya Cumhuriyeti Büyükelçisi Büyükelçi Mieczysław Cieniuch, Polonya’nın Ukrayna’nın AB üyeliğini desteklediğini ve Ortaklık Anlaşması’nın iyi bir başlangıç olduğunu ifade etti.  Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Eberhard Pohl ise AB’nin Ortaklık Anlaşması’nın Ukrayna’ya yönelik açık bir destek politikası içerdiğini ve Rusya’ya diyalogu koruma konusunda açık bir mesaj gönderdiğini söyledi. Anlaşma’nın Ukrayna’ya destek olmanın yanı sıra AB’nin demokrasi, hukukun üstünlüğü, anayasa reformu ve insan hakları konusunda kapsayıcı kalkınma gibi konularda beklentiler de içerdiğini hatırlattı.

Kırım da gündeme geldi

Toplantıda Ukrayna ile Rusya arasındaki Kırım krizi de gündeme geldi. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Büyükelçi Béla Szombati, AB’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduğunu ve Kırım’daki referandumu kabul etmediğini ifade etti. Szombati, “AB, Kırım’ın uluslararası hukuka ve taahhütlere aykırı olarak Rusya’ya katılmasını kabul etmiyor.” şeklinde konuştu. Szombati, AB’nin gerginliğin azalması ve uluslararası hukuka uygun bir siyasi çözüm bulunmasından yana olduğunu, bunun da siyasi diyalog ile başarılabileceğini söyledi.  Ukrayna Büyükelçisi Sergiy Korsunsky, Avrupa Konseyi’nin 20 Mart’ta kabul ettiği sonuç metnine atıfta bulunarak, birkaç yıl içinde Rusya’nın da Ukraynalıların kendi geleceklerini seçme hakkına saygı duymasını ve ülkeyi istikrara kavuşturma çabalarını desteklemesini umduklarını ifade etti.

Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Eberhard Pohl, Kırım krizinin Soğuk Savaş’tan bu yana belki de bölgede yaşanan en büyük kriz olduğunu ve uluslararası toplumun Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklemek ve barışçıl bir çözüm için ortak hareket etmesi gerektiğini söyledi. İmzalanan Ortaklık Anlaşması’nın mevcut krizin çözümüne katkıda bulunabileceğini belirten Pohl, Almanya’nın taraflardan birinin kazanıp diğerinin kaybedeceği çözümlerden yana olmadığını, sonuçta herkesin kazanacağı süreçlerin mümkün olduğunu ifade etti.

Özellikle Ankara’daki yabancı misyonun yoğun ilgi gösterdiği toplantı canlı bir tartışma oturumunun ardından sona erdi.