logo tobb logo tobbetu

Raiser: “Gümrük Birliği Anlaşması Gözden Geçirilmeli” Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, sorunlar için en iyi çözümün AB üyelik sürecinde ilerleme kaydetmek olduğunu, ancak bunun da şu aşamada gündemde olmadığını açıkladı.
Haber resmi
29/04/2014 - Okunma sayısı: 2446

ANKARA – Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği Anlaşmasının dünyada değişen ticaret politikaları nedeniyle yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Dünya Bankası Türkiye Ofisi tarafından Avrupa Komisyonu’nun sponsorluğuyla hazırlanan“AB-Türkiye Gümrük Birliği Değerlendirmesi” başlıklı rapor 29 Nisan Salı günü TEPAV’da gerçekleştirilen bir toplantıda tartışıldı. AB Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp’in moderatörlüğünü yaptığı toplantının açılış konuşmalarını TEPAV Mütevelli Heyet Danışmanı ve Dünya Bankası Grubu Eski Başkan Yardımcısı Janamitra Devan ile Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser yaptı. Toplantının tartışma oturumunda ise Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti Kamer Karakurum Özdemir ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sübidey Togan konuştu.

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser konuşmasında, şimdiye kadar elde edilen kazanımların korunması, hizmetler, tarım ürünleri ve kamu alımlarının kapsam dışında olması nedeniyle potansiyelin tam olarak değerlendirilememesi ve dünyada değişen ticaret politikaları nedeniyle Gümrük Birliği anlaşmasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Gümrük Birliği’nin kapsamı genişletilmeden önce mevcut sorunların çözülmesine ihtiyaç olduğunu belirten Raiser, “Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesiyle ilgili sorunlar için en iyi çözüm AB üyelik sürecinde ilerleme kaydetmek. Ancak bu çözüm şu aşamada gündemde değil.” şeklinde konuştu.

TEPAV Mütevelli Heyet Danışmanı Janamitra Devan da, Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin Avrupa ve dünya ekonomileriyle bütünleşmesine, ekonomik ve kurumsal reformları gerçekleştirmesine yardımcı olduğunu ifade ederek, asıl meselenin Türkiye’nin bu noktadan sonra nereye gideceği olduğunu söyledi. Özellikle AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmaları (STA) bağlamında Gümrük Birliği’nin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Devan,  öte yandan Türkiye’nin rekabet gücüyle ilgili sorunlarının sadece dış ticaretle ilgili olmadığını ifade etti.

Tartışma oturumunun başlangıcında kısa bir konuşma yapan Nilgün Arısan Eralp ise Gümrük Birliği’nin küreselleşme, doğuya doğru genişleme, hizmetler, işlenmemiş tarım ürünleri ile kamu alımlarını kapsamaması,  serbest ticaret anlaşmalarının AB için artan rolü, ulaştırma kotalarının ve vize engellerinin ağırlık kazanmaya başlaması nedeniyle Gümrük Birliği’nin hem Türkiye hem de AB için avantajlı konumunu kaybetmeye başladığının altını çizdi.

Kamer Karakurum Özdemir, raporun bulguları hakkındaki sunumunda öncelikli olarak Gümrük Birliği’nin hem Türkiye hem de AB için STA’ya kıyasla daha fazla fayda sağladığını belirtti. Daha fazla entegrasyon için potansiyel olduğunu ifade eden Özdemir, tarımın Gümrük Birliği’ne dahil edilmesinin Türkiye için 840 milyon dolara kadar refah kazanımı olduğunu,  istihdam kayıplarının ise verimlilik artışıyla dengelenebileceğini söyledi. Özdemir, hizmetlerin Gümrük Birliği’ne dahil edilmesininse 1,1 milyar dolar düzeyinde statik kazanım getireceğini söyledi. Özdemir son olarak kazanımları azami düzeye çıkarmak için raporda yapılan önerileri özetledi:

◦       Karar verme sürecindeki asimetrilerin azaltılması

◦       STA’lar için paralel müzakerelerin resmileştirilmesi

◦       Önceden yeterli bulunan Türk iş insanlarına yönelik vize için “yeşil şerit” oluşturulması

◦       GB’nin kapsadığı ticaret için karayolu taşımacılık izinlerinin serbestleştirilmesi

◦       Ticari Korunma Aracı soruşturmaları başlatılmadan önce daha iyi koordinasyon sağlanması

◦       Tercihli ticaretin temel tarımı ve hizmetleri kapsayacak şekilde genişletilmesi

◦       İhtilaf çözüm mekanizmasının güçlendirilmesi

◦       Türkiye’nin müktesebatı kendi mevzuatına aktarma sürecinin şeffaflığının arttırılması

Prof. Dr. Sübidey Togan konuşmasında global üretim zincirleri ve “mega STA’lar” Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı ile Transpasifik Ortaklığı çerçevesinde tarım ve hizmetlerde entegrasyon sorununu ele aldı. Türkiye’nin bu STA’lara uyum sağlayamaması halinde ihracatın olumsuz etkileneceğinin ve muhtemel refah kayıplarının ortaya çıkacağının altını çizen Togan, ek, bunların önüne geçmek için AB ile tarım ve belirli hizmet sektörlerini kapsayacak bir STA ya da Gümrük Birliği anlaşmasının imzalanması gerektiğini belirtti.

“AB-Türkiye Gümrük Birliği Değerlendirmesi” raporuna ulaşmak için tıklayınız.

Haberle ilgili dosyalar

Kamer Karakurum Ozdemir in Sunumu

Yazdır

« Tüm Haberler