Yeni Zelanda Eski Başbakanı Helen Clark Sürdürülebilirlik Gündemini Ele Aldı  

Ankara – Yeni Zelanda'da üç dönem başbakanlık yapan, 8 yıl BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanlığını yürüten ve 9. BM Genel Sekreterliğine aday olan, Yeni Zelanda eski Başbakanı Helen Clark’ın katılımı ile “Yükselen Küresel Karamsarlık: Sürdürülebilirlik Gündemi” başlıklı konferans TEPAV tarafından 14 Mayıs 2018'de TOBB-Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.

Konferans, TEPAV Direktörü Güven Sak’ın açılış konuşmasıyla başladı. Sak, açılış konuşmasında G20 Türkiye Başkanlığı, G20‘nin göç politikaları gündemi, Paris Anlaşması, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG'ler) ve İran Nükleer Anlaşması gibi geçtiğimiz dönemdeki önemli olaylara vurgu yaparak, bununla beraber gelişen iyimser görünüme değindi. Güven Sak, bu iyimser görünümün yerini, korumacı politikaların ve iklim değişikliğinin yanı sıra İran nükleer anlaşmasına şüpheli yaklaşanlara bağlı olarak, karamsarlığa bıraktığına dikkat çekti.

Konferans sırasında çevre ve iklim finansmanı konularına odaklanan Helen Clark, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri  (SDG'ler) ile Binyıl Kalkınma Hedefleri (MDG'ler) arasındaki temel farklar üzerine yoğunlaştı ve SDG hedeflerine ulaşmak için sistematik adımların belirlendiğinin altını çizdi. Bunlara ek olarak, ülkelerin SDG'lere yönelik girişimlerinden bahsederken, Çin örneğini dile getirdi. Ayrıca, Clark konuşmasında göç konusuna yoğunlaşmanın önemini vurgulayarak, göçmenler ve yerinden edilmiş insanlar söz konusu olduğunda Türkiye'nin örnek bir ülke olduğunun altını çizdi. Helen Clark, yaşlanmakta olan bir demografiyi barındıran Avrupa'nın genç ve dinamik göçmen nüfusuna ihtiyaç duyduğuna dikkat çekerek, AB'nin göçmen ihtiyaçlarını karşılamasının kolaylaştırılması için farklı kanallar yaratması ve bunları teşvik etmesi gerektiğine yönelik düşüncelerini de aktardı.

Helen Clark, yeni ve gelişmiş yönetişim sistemlerinin geliştirilmesinin gerekliliğine değinerek, sağlık, eğitim ve istihdam problemlerini takip eden, dördüncü sıradaki “iyi yönetişim” konusuna vurgu yaparak, ülkelerin karşılaştığı kalkınma sorunlarıyla ilgili düşüncelerini iletti.