TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son günlerde ardı ardına gelen olumsuz haberlerle baş etmeye çalışıyor. Son sürpriz (!) de dün IMF’den geldi. Dördüncü madde kapsamında değerlendirmelerde bulunan Uluslararası Para Fonu (IMF) ekibinin raporunda, Türkiye ekonomisine ilişkin eleştiriler ve öneriler para politikasında ve dolayısıyla TCMB üzerinde yoğunlaştı.
Değerlendirmede TCMB aynen şu cümlelerle eleştirildi:
“Mali duruştaki sıkılaşma ve ihtiyatlı makro politikalarla birlikte, politika faizinde -ekonomik büyüme ve sermaye hareketleri üzerindeki olası etkisi göz önünde bulundurularak- temkinli bir artışa imkan olduğu düşünülmektedir. Enflasyon beklentilerinin yeniden kontrol altına alınabilmesi ve aracılık hizmetlerinde hızlı bir daralmanın engellenebilmesi için daha saydam ve tutarlı bir para politikası çerçevesi benimsenmesi önerilmektedir. Enflasyon tolerans bandının daraltılması ve enflasyon hedefinin kademeli olarak aşağı çekilmesi önümüzdeki dönemde sermaye hareketlerinden kaynaklanacak etkilerin bertaraf edilmesinde yardımcı olacaktır.”
IMF’den bu sertlikte bir açıklama gelmesi ortada ciddi bir sorun olduğunun göstergesi. Aslında bu sürpriz ilk de değil. Yaklaşık 2 hafta önce de uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch bir sürpriz yapmıştı. En azından piyasa aktörlerinin önemli bir kısmı, bu haberi beklemediklerini dile getirmişlerdi.
Para Politikası Kurulu’nun Kasım ayında politika faizini sabit tutacağını açıklamasının hemen ardından Fitch, Türkiye’nin BB+ olan kredi notunu teyit ederken, görünümünü “pozitif”ten “durağan”a çekmişti. Bir başka deyişle, kredi notunda artış bekleyenlere “Heveslenmeseniz, iyi edersiniz!” mesajı verdi. Fitch'den yapılan açıklamada, enflasyonun önemli oranda yüksek ve "BB" seviyesindeki diğer ülkelere göre daha dalgalı olduğu belirtilerek, 2011 yılı enflasyonunun TCMB'nin yüzde 5,5 olan hedefinin üzerinde yüzde 9,2 olacağı tahmin edilmişti. Yani Fitch de TCMB’nin para politikasından memnun olmadığını net olarak ortaya koymuştu.
Bu açıklamalar zamanlaması itibariyle de son derece manidar. “Yeni” para politikası çerçevesi geçtiğimiz sene Kasım ayında başlamıştı (Şekil 1). Para Politikası Kurulu, 11 Kasım 2011’de aldığı kararla faiz koridorunu hızlı bir şekilde genişletmiş ve zorunlu karşılıkları artırma sürecini başlatmıştı. İlerleyen aylarda da politika faizindeki düşüşler başlamıştı. Yeni politika çerçevesinin üzerinden tam bir sene geçti. Bir başka deyişle, tam da “yeni” para politikamızın doğum gününü kutlamaya hazırlandığı, icatlarıyla övündüğü günlerde, tatsız doğum günü hediyeleri gelmeye başladı. “Ayıptır, insanın hevesi bu kadar da kursağında bırakılmaz” diyesi geliyor insanın bu durum karşısında.
Şekil 1. Merkez Bankası’nın son 1 yıldaki faiz politikası
Kaynak: TCMB
Peki, nasıl oldu da Merkez Bankası politikaları bu kadar eleştirilir hale geldi diye sorarsanız aşağıdaki tablo aslında resmi net bir şekilde ortaya koyuyor (Tablo 1).
Tablo 1. Merkez Bankası’nın son 1 yıldaki politika sepeti
Kaynak: TCMB
Eleştirileri 4 ana başlıkta değerlendirebiliriz:
Görüldüğü üzere Merkez Bankası’nın yeni politika çerçevesi uygulamaya konduğu günden beri 4 ana bileşen etrafında piyasa oyuncuları ve uzmanlar tarafından eleştirilmektedir. Ancak, son olarak Fitch ve IMF’nin Merkez Bankası’nı doğrudan ve sert bir şekilde eleştiren söylemleri, “yeni” para politikasının birinci yılında dahi güven veremediğini göstermektedir.
Bu durumda, günün önemli sorusu, piyasa oyuncularını bu denli tedirgin eden politikaların, Türkiye’yi önde gelen piyasalarla karşılaştırıldığında nasıl etkilediğidir. Türkiye, diğer ülkelere göre daha mı iyi, daha mı kötü performans göstermiştir? Bu da bir sonraki köşe yazısında ayrıntılı olarak değerlendirilecektir. Ama bir ipucu vermek gerekirse, durum pek de iç açıcı değildir!
Sarp Kalkan, TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti, http://www.tepav.org.tr/tr/ekibimiz/s/34/Sarp+Kalkan
Fatih Özatay, Dr.
15/08/2025
Burcu Aydın, Dr.
09/08/2025
Fatih Özatay, Dr.
08/08/2025
Fatih Özatay, Dr.
06/08/2025
Güven Sak, Dr.
05/08/2025