TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Perşembe günü Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplanacak. Kararı merakla bekleniyor. En son söyleyeceğimi yazının başında söyleyeyim: Politika faizini düşürme imkânı oluşmuş vaziyette. 2,5 (ya da 3) puan indirmek mümkün görünüyor. Ama bu öneri işlerin yolunda gittiğini düşündüğüm anlamına gelmiyor. Açayım.
Birinci nokta şu: Mevcut ekonomi programı eksik bir program. Sadece para politikası ve bir ölçüde de faiz dışındaki bütçe açığını kontrol etmeye çalışan bir maliye politikası var. Bunun dışında ekonomiye duyulan güveni artıracak, “nihayet ülkede bir şeyler değişiyor” izlenimi oluşturacak bir şey yok programda. Ne adil ve hızlı çalışan yargı sistemi oluşturmak için adımlar, ne verimliliği artırmaya odaklanan bir sanayi politikası ne de eğitimin kalitesini artıracak kararlar. Aksine birinci ve üçüncü alanda tersine gelişmeler gözleniyor. Sadece bu üç alanda yapısal değişiklikler de yetmez; daha fazlası gerekiyor. Bu tür bir ekonomi programının neler içereceğini daha önce çok yazıp çizdiğim için ayrıntıyı geçiyorum.
Bu eksik programın üzerine bir de 19 Mart sonrası yaşananlar ve yakın gelecekte yaşanması muhtemel ek gerginlikler dikkate alındığında, kalıcı ve düşük bir enflasyonu sağlamak mümkün değil. Üstelik, eninde sonunda seçim gelecek ve siyaset seçimden çok önce (bir yıl diyelim) her kesimden giderek artan şikayetlere kulak tıkamayacak; aksine şikayetçilerin isteklerini fazlasıyla yerine getirmeye çalışacak. Dolayısıyla, enflasyon gelecek yıl ortalarında yüzde 25’e, hadi biraz daha uzatayım süreyi, 2026 sonunda yüzde 20 civarına düşse de orada kalıcı olması ne yazık ki mümkün görünmüyor.
Peki, neden PPK toplantısında faiz indirme imkânı var? Nedeni açık: Şu anda politika faizi yüzde 46. Yıllık enflasyon bir süredir düşüyor. Temmuz ayında da muhtemelen bu eğilim sürecek ve yıllık enflasyon yüzde 34’e düşecek. Bu durumda yüzde 46 çok yüksek kalıyor. Dolayısıyla indirmek gerekiyor. Bu da ikinci nokta.
İçinde bulunduğumuz duruma bakın: Sanayi üretimi yerinde sayıyor. Hizmet sektöründe durum sanayiye göre biraz daha iyi ama orası da olumsuz sinyaller veriyor. Asgari ücret açlık sınırının altında. Çalışanların yaklaşık yarısı asgari ücret alıyor. Çoğu emeklinin geliri asgari ücretten de düşük. İhracatçı da şikâyetçi. Enflasyon bir buçuk yıl sonra yüzde 20’ye inerse sevineceğiz. Atıl işgücü oranı ise yüzde 30’un üzerinde. Dikkat ederseniz bunlar apaçık olgular; bir yorum yapmadım.
Bu durum sürdürülebilir değil. Ama asıl soru şu: Bu durumu olumlu yönde değiştirecek işler mi yapacağız yoksa bu durumu mumla aramamıza yol açacak işler mi?
Bu köşe yazısı 22.07.2025 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.