The articles and opinions on the TEPAV website are solely those of the authors and do not represent the official views of TEPAV.
© TEPAV, all rights reserved unless otherwise stated.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Campus, Section 2, 06560 Söğütözü-Ankara
Phone: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV is a non-profit, non-partisan research institution that contributes to the policy design process through data-driven analysis, adhering to academic ethics and quality without compromise.
Nilgün Arısan Eralp’e göre; Macaristan’da yaşananlar, AB’nin, temel değerlerine sahip çıkıp çıkmayacağı noktasında izlenmesi gereken önemli bir süreç.
ANKARA - Geçen hafta “Macaristan'da AB Temel Değerlerinden Geriye Gidiş: AB Acz İçinde mi?” başlıklı bir değerlendirme notu kaleme alan TEPAV Avrupa Birliği (AB) Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp, son yaşanan gelişmelere ilişkin tespitlerde bulundu. AB Komisyonu’nun Birlik değerlerine sahip çıkma konusunda ilk adımı attığına işaret eden Eralp, “AB’nin temel değerlerine sonuna kadar sahip çıkıp çıkmayacağı, izlenmesine devam edilmesi gereken çok önemli bir süreç” dedi.
Eralp, geçen hafta yayımlanan Not’ta “dengeleme ve denetleme mekanizmalarına ciddi bir darbe vuran ve temel özgürlükleri sınırlayarak ülkeyi demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi AB temel değerlerinden uzaklaştıran yeni Macaristan Anayasası” karşısında AB’nin yaptırım gücünü sorgulamıştı. Not’ta, “AB’nin IMF ile birlikte Macaristan’ın ihtiyacı bulunan krediyi bloke etmesinin de tek başına AB’nin demokrasiden uzaklaşan bir üye ülkesi karşısında ‘rüştünü ispat etmeye’ yeterli olmadığı” görüşü ortaya konmuştu.
Eralp, son gelişmelerin ardından ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“IMF’nin bu konudaki tutumu bir süreklilik arz etmeye başladı ve IMF geçen hafta Macaristan’la yaptığı görüşmelerde olası bir stand-by anlaşmasının önkoşulu olarak makroekonomik istikrarı sağlayacak ekonomik önlemlerin yanı sıra AB desteğini de özellikle vurguladı. AB yetkilileri ise Macaristan’la yapılabilecek bir stand-by anlaşmasına desteklerinin özellikle Merkez Bankası’nın ve yargının bağımsızlığının sağlanmasına ve Ulusal Veri Koruma Kurumu’nun özerkliğinin garanti altına alınmasına bağlı bulunduğunu vurguladılar.
AB’nin, oy hakkını askıya alma yetkisi var
Daha önce de ifade edildiği gibi AB’nin elinde IMF ile birlikte kredi musluklarını kapatmanın ötesinde, kendi değerlerini çiğneyerek otoriterleşme sürecine giren Macaristan’a karşı, ‘ülkenin oy hakkını askıya alabilme’ yetkisi de bulunuyor. Lizbon Antlaşması’nın 7. maddesine göre temel özgürlükleri sınırlayan bir üye ülke, diğer üye ülkelerin bir bölümü veya Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Adalet Divanı’na götürebilir. Avrupa Adalet Divanı da yapacağı inceleme sonucunda söz konusu üye ülkenin AB karar alma organlarındaki oy hakkını askıya alarak onu fiilen etkisiz hale getirebilir.
Avrupa Komisyonu geçen hafta bu yöndeki ilk adımı attı ve Komisyon Başkanı Jose Manuel Barosso’nun, AB dönem başkanlığını yürüten Danimarka Başbakanı ile yaptığı basın toplantısında ‘Birlik ilke ve değerlerine uyulmasını sağlamak için tüm gücümüzü kullanacağız’ açıklamasından sonra yeni Macaristan Anayasası’nı kapsamlı bir incelemeye aldı.
İnceleme 17 Ocak’ta tamamlanacak
Avrupa Parlamentosu’nun sosyalist, liberal ve yeşil milletvekilleri tarafından Macaristan’a karşı alınacak tedbirler konusunda ‘ağır davranmakla’ suçlanan Avrupa Komisyonu, Macaristan’a karşı çok ciddi bir yaptırımla sonuçlanacak süreci başlatmadan yeni Anayasa’nın kapsamlı bir yasal incelemesini zorunlu görüyor. Zorunlu gözüken bu inceleme 17 Ocak 2012 Salı günü tamamlanacak ve Macaristan büyük bir olasılıkla Komisyon tarafından Avrupa Adalet Divanı’na götürülecek.
AB hakkındaki ders kitaplarında AB müktesebatı ve AB değerlerinin ‘bekçisi’ olarak tanımlanan Avrupa Komisyonu AB değerlerine sahip çıkma konusunda ilk adımı atmış durumda. Bakalım bu süreç nasıl sonuçlanacak? Macaristan otoriterleşme sürecinde geri adım atarsa eminiz ki bazı çevreler - belki haklı da olarak- bunun AB’nin yaptırımlarından ziyade, ülkenin zor ekonomik koşullarından kaynaklanan kredi ihtiyacından olduğunu söyleyecekler. Gene de AB’nin temel değerlerine sonuna kadar sahip çıkıp çıkmayacağı, izlenmesine devam edilmesi gereken çok önemli bir süreç.”
23/11/2024
22/11/2024
22/11/2024
25/10/2024
13/10/2024