Arşiv

  • Nisan 2024 (6)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Siz muskatın nelere kadir olduğunu biliyor musunuz
    Güven Sak, Dr. 26 Temmuz 2008
    Magellan ile Kuzey Batı Geçidi'ni ararken Manhattan'ı bulan Henry Hudson'ı, Sir Francis Drake ile New Amsterdam'ın New York haline gelişi vasıtasıyla Manhattan'da İngilizce konuşulmaya başlanmasını, Endonezya'daki Banda Adaları'nı ve de Hindistan'ı uzun süre idare eden ünlü Doğu Hindistan şirketini (East India Company) birbirine bağlayanın bir bitki olduğunu biliyor muydunuz? Daha doğrusu bir ağacın meyvesi. Adı muskat. Aktarlarda ona küçük hindistancevizi de diyorlar. Ama kendisi hindistan cevizinin büyümeden önceki hali filan değil. İngilizcesi "nutmeg". Araplar "jawz at tıyb" (kokulu ceviz) diyorlar. Muskatın kendisi küçük; ama etkisi büyük oldu, bugünün biçimlenmesinde. Muskat ağaçları 19. yüzyıla kadar esasen bugünkü Endonezya'nın güneyinde yer alan Batı Hint Adaları içi [Devamı]
    OVP'nin güçlü ve tutarlı bir hikayeye ihtiyacı vardır
    Güven Sak, Dr. 25 Temmuz 2008
    Geçen hafta Orta Vadeli Program (OVP)'ın 2003'ten beri ilk kez üzerinde tartışılabilir bir doküman haline gelmesinin önemli olduğunun altını çizmiştik. OVP iki amaca hizmet eden bir belge niteliğinde. Bunlardan ilki kamu kesiminde sağlam bir maliye politikası çerçevesini oturtmak. İkincisi ise kamu kuruluşları arasında ekonomi politikasına yönelik koordinasyonu sağlamak. Geçen yazıda daha çok ilk amaç üzerinde dururken, OVP'yi, maliye politikasında çağdaşlaşmanın temel aracı olarak ele almış ve soruyu şöyle sormuştuk: "OVP, Türkiye'nin yeni çıpası olabilir mi?". Hayır olamazdı, çünkü "OVP'de çizilen çerçeveyi anlamlı kılacak bir mali kural ve buna uymayan idareleri cezalandıracak bir yaptırım düzenlemesi olmadan, OVP'nin mali disiplin için bir çıpa olma ihtimali zayıf görünüyor [Devamı]
    Sizce bu viraja biraz hızlı girmiyor muyuz
    Güven Sak, Dr. 22 Temmuz 2008
    Şirket yöneticisine artık CEO deniyor, İngilizce Chief Executive Officer'ın başharfleri alınarak. Şirketin mali işlerinin yöneticisine de CFO deniyor yine İngilizce adının baş harfleri alınarak. Bunları aynen kullanıyoruz çünkü doğrusu ya Türkçe karşılıkları yok. CFO dergisi tam on küsur yıldır her çeyrek bir anket düzenliyor. Ankete ABD'den, Avrupa'dan, Çin'den bellibaşlı şirketlerin CFO'ları cevap veriyor. Katılan sayısı 468. Geçen ay, 2008 yılının ikinci çeyreği için CFO anketi sonuçları yayımlandı. (www.cfosurvey.org) Sonuç: CFO'lar kötümser. Global ekonomik toparlanmanın 2009 yılının ikinci yarısına kaldığına dair kanaat yaygınlaşıyor. İşlerin 2009 yılının ikinci yarısında olumluya dönmeye başlayacağını düşünenlerin oranı yüzde 54. Bakın aslında ortada iyimser bir hava var [Devamı]
    Mugabe, Putin ya da Chavez olamayacağını yoksa bilmiyor mu
    Güven Sak, Dr. 19 Temmuz 2008
    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Temmuz'un 11'inde Zimbabwe konusunda anlaşamadı. Rusya ve Çin, son zamanlarda, ender görülen bir işbirliği sergileyerek, Zimbabwe'ye iktisadi yaptırımlar uygulanması ve Mugabe'ye seyahat kısıtlaması getirilmesi konusundaki karar taslağını veto ettiler. Böylece Mugabe'nin halli Zimbabwe'nin ulusal meselesi olarak kaldı. Ortadaki haberlere bakılırsa, Mugabe, Putin-Chavez çağında bir şansı olabileceğini düşünüyor olabilir. Ama yok. Gelin bakın neden yok? Biz bu memlekette esasen bir kıta olarak Afrika ile pek ilgilenmeyiz. İlgilenmeyiz deyince, Afrika'da hangi ülkelerin olduğunu dahi pek bilmeyiz. Mesela siz Zimbabwe'yi biliyor musunuz? Zimbabwe, Afrika'nın güneyinde bir kara devleti. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin komşusu. Zambezi ve Limpopo ne [Devamı]
    OVP, iki şartla, yakın geleceğin yeni çıpası olabilir
    Güven Sak, Dr. 18 Temmuz 2008
    Siyasi çekişmenin temel belirleyici olduğu bir dönemden geçiyoruz. Böyle dönemlerde bir dizi adım gözden kaçabiliyor. Halbuki memlekette gözden kaçırılmamasında fayda olan olumlu adımlar da bulunuyor. Orta Vadeli Program (OVP) bunlardan biri. Sonra aynı familyadan Orta Vadeli Mali Program (OVMP) yayımlandı. OVP aslında yeni bir araç değil, 2005 yılından beri, 5018 Sayılı Kanun uyarınca yayımlanıyor. Ama ilk kez OVP bu yıl bir biçim kazanmaya ve ileriye yönelik, hala puslu da olsa, işlevsel mesajlar içermeye başladı. Şimdilerde hepimiz, içeriden ve dışarıdan darbeler arasında, "Acaba IMF ile bir anlaşma mı olacak, Türkiye'nin çıpası ne olabilir?" diye düşünmüyor muyuz? Düşünüyoruz. İşte OVP o döneme ilişkin bir dizi işareti içinde barındırıyor ve bu arada yeni bir çıpanın bel kem [Devamı]
    Amerika'dan gelen değil gelmeyen haberler daha dikkat çekicidir
    Güven Sak, Dr. 15 Temmuz 2008
    Girişimci olmanın fevkalade zor bir meslek haline geldiği bir dönemden geçiyoruz. Dikkat dağıtıcı gelişmeler yalnızca içeriden değil, dışarıdan da geliyor. Üstelik teker teker değil, ordular halinde geliyor. Buyurun şimdi de Fannie Mae ile Freddie Mac'i Amerikan Merkez Bankası'nda yoğun bakıma kabul ettiler. Birincil aracılar zaten oradaydı, şimdi gayrimenkul kredileri piyasasının en büyük likidite sağlayıcıları da orada. Ama Bernanke zaten ortada bir gariplik olduğunu söylememiş miydi? Söylemişti. Ortada hakikaten bir gariplik var, bize kalırsa Amerika'dan bazı haberlerin gelmesi değil, bazı haberlerin bir türlü gelmemesi asıl gariplik. Siz hiç banka yeniden yapılanması ile ilgili bir haber duydunuz mu? Duymadınız mı? İşte o garip.  Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Be [Devamı]
    Bankalardaki zorunlu portföy kayması büyümeye yaradı
    Güven Sak, Dr. 11 Temmuz 2008
    Ne demiştik geçen gün? "Onlar dışarıdan biz içeriden yıkmak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz ama gelin görün ki ekonomi ilk çeyrekte beklediğimizden daha güçlü görünüyor." Bugün müsaadenizle bu güçlülüğün geçen yazıda altını çizdiğimiz bir nedenine azıcık daha yakından bakalım: Banka bilançolarındaki portföy kayması bize Türkiye'yi bugüne kadar dışarıdan ayıran önemli bir yapısal faktör gibi geliyor. Devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stokunun başarılı maliye politikaları ile küçültülmüş olması bugünkü DİBS'den krediye doğru portföy geçişinin temelini attı. "Dün yediğiniz hurmalar"ın tam tersi bir durum yani, esasen, karşı karşıya olduğumuz. Öncelikle seçtiğimiz konunun Ergenekon soruşturması/paranoyası ile doğrudan bir alakası var. Dedik ya, biz artık fevkalade uslu [Devamı]
    Burada Ar-Ge değil İsviçre'ye ihracat yapılır
    Güven Sak, Dr. 08 Temmuz 2008
    Geçenlerde Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte İsrail'de Tefen Sanayi Bölgesi'ni ziyaret ettik. Bölgede faaliyet gösteren şirketlerin birinde "Burada Ar-Ge (araştırma-geliştirme) değil, İsviçre'ye ihracat yapılır" diye yazıyordu. Biz bu ifadeden, ülkemiz için de geçerli, üç önemli sonuç çıkardık. Merak edenleri aşağıya bekleriz. Birincisi, Ar-Ge faaliyetlerinin açık ve seçik şekilde amacını belirlemekte fayda bulunmaktadır. En baştan açıkça soralım isterseniz. Türkiye'de yapılan ve devletimiz tarafından desteklenen Ar-Ge faaliyetlerinin amacı dünyadaki bilimsel gelişime katkıda bulunmak mı olmalıdır yoksa Türkiye ekonomisinin tempolu büyüyebilmesini desteklemek mi olmalıdır? Bize so [Devamı]
    Aman Allahım, vaziyet sandığımız kadar kötü değilmiş
    Güven Sak, Dr. 05 Temmuz 2008
    Bu haftanın konusu olsa olsa ikidir. Ve aralarında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Hatırlayalım. Önce 2008 yılı ilk çeyrek büyüme performansı açıklandı. Rakam piyasa tahminlerinin üzerindeydi. Türkiye ekonomisi 2007 yılının ilk çeyreğine göre 2008 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6,6 büyümüştü. Performans, 2007 yılının ilk çeyreğinin altındaydı ama ortada çok belirgin bir hızlı yavaşlama görüntüsü de yoktu. Ekonomiden gelen karışık sinyallere biraz daha yakından bakmakta fayda var. Tüketici güven endekslerindeki bozulmaya paralel bir iç talep yavaşlaması yok gibi duruyor. Bu rakamlara bakınca ekonomi tıkırında gibi duruyor. Daha doğrusu ekonomideki bozulma eğilimi, tahminlerin altında, 2008 yılının ilk çeyreğinde. Onlar dışarıdan biz içeriden bozmak için elimizden geleni de yapsak, [Devamı]
    Asıl kriz şimdi başlıyor
    Güven Sak, Dr. 01 Temmuz 2008
    Asıl kriz galiba şimdilerde yeni yeni başlıyor. Hem orada olup bitenler buna işaret ediyor. Hem de burada olup bitenler. Anadolu'nun köklü firmaları ile ilgili haberlerin iyi olmaması mesnetsiz değildir. Olup bitenin siyasi krizle de doğrudan alakası var gibi görünmemektedir. Bakın neden? [Devamı]