Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    ‘Şanslı’yı takdimimdir
    Nihat Ali Özcan, Dr. 22 Haziran 2018
    Bu pazar sandığa gidiyoruz. Kampanya boyunca liderler bir dizi vaatte bulundular. Liste uzun. Ekonomiden dış politikaya, eğitimden güvenliğe, askerlikten mülteci sorununa kadar. Bu köşeyi okuyanlara garip gelse de bugünkü yazımı, seçim vaatleri arasına giren “sokak hayvanlarına” ayırdım. Sakarya’da bir yavru köpeğin ayaklarının ve kuyruğunun hunharca kesildiğini gösteren resimlerin medya ve sosyal medyada haber olması birçok insanın vicdanını yaraladı. Masum bakışlı yavru köpek hayatını kaybetti. Hepimiz bu vicdanlara sığmayan davranışı kimin, hangi motivasyonla yapabildiğini sorgulamaya başladık. İnsanlarımızda eksik olan neydi? Benzer hadiselerin önlenmesinde hukuki düzenlemelerin etkisi olur muydu? Mevcut koşullar ve tutumlar ışığında, masum bakışlı siyah köpek yavrusunun başına gelenle [Devamı]
    Mecburi askerlik ve bedelli beklentisi (2)
    Nihat Ali Özcan, Dr. 19 Haziran 2018
    Seçime sayılı günler kala cumhurbaşkanı adayları, parti liderleri “bedelli askerlik” vaatlerini yenilediler. Bu noktada seçimin galibi kim olursa olsun, “bedelli askerlik” düzenlemesi yapılacak gibi görünüyor. Çünkü mükelleflerde/seçmenlerde büyük bir beklenti yaratılmış durumda. Vaatler silah altındaki yedek subayları, er ve erbaşları, birliklerde düzeni, psikolojiyi etkilemeye başlamıştır bile. Dahası, Milli Savunma Bakanlığı’nın önümüzdeki celp askere alacağı mükelleflerin bir kısmı düzenlemeye girmek isteyecektir. Sadece “bedelli askerlik” gibi görünse de, konu/sorun bir seçim vaadinin ötesinde ilgi ve tartışmayı hak ediyor. Bugün TSK’nın tek sorununun zorunlu ve bedelli askerlik olmadığını biliyoruz. 15 Temmuz menfur darbe girişimi ve öncesinde yaşanan olaylar sonunda TSK önemli sayıd [Devamı]
    Mecburi askerlik ve bedelli beklentisi (1)
    Nihat Ali Özcan, Dr. 15 Haziran 2018
    Her seçim öncesinde olduğu gibi, yine “bedelli askerlik” gündeme geldi. Birçok mükellef, çeşitli nedenlerden dolayı bu görevi/hakkı hayatının önünde çözülmesi gereken bir “engel” olarak görüyor. Öte yandan, uygulamaların çokluğu/farklılığı da sistemi yozlaştırıp, adalet duygusunu örseliyor.   Nitekim Başbakan Yıldırım’ın verdiği rakamlar bu manada çok çarpıcı. Açıklamaya göre, toplam 5.448.858 kişi bir şekilde mecburi askerlikle ilişkili. Sorun sadece askere gitmeme/gidememe değil, sorun, aynı zamanda, devletin de yükümlüleri silahaltına alamamasıyla ilgili. Sonuçta çocukları için kaygılı aileleri de dâhil ederseniz, 15 milyonu ilgilendiren bir konudan söz ediyorsunuz demektir. Bu büyüklük hiçbir siyasi liderin, partinin yok sayamayacağı bir seçmen kitlesi demek.  Bütün bunlar sorunu sadec [Devamı]
    İran-İsrail geriliminde yeni cephe: Su sorunu
    Nihat Ali Özcan, Dr. 12 Haziran 2018
    İki ülke arasındaki gerilim farklı cephelerde karşılıklı hamlelerle sürüyor. İstihbarattan bilgi, propaganda savaşına, diplomasiden askeri hazırlıklara, vekâlet savaşlarından ittifaklara kadar. İsrail, başta Suudi Arabistan olmak üzere bazı Arap ülkeleri ile ilişkilerini geliştiriyor. Rusya’yı İran sorununda “tarafsız” kalmaya ikna etmenin yollarını arıyor. En çarpıcı başarıyı ise ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran’a daha ağır ambargo uygulamaya başlamasıyla sağladı. Söz konusu stratejik adımların hedefi, sıradan İranlıların hayatını olumsuz etkileyerek, askeri bir hamleye gerek kalmadan rejimi değiştirecek/zayıflatacak “ayaklanmaya” dönüşmesi.  Ambargo uygulamasının olası sonuçlarıyla birleştiğinde, İran’ı zorlayacak en hassas konu, iklim değişikliğine bağlı su kıtlığı ve kurakl [Devamı]
    Yeni başlayanlar için ‘Kandil’
    Nihat Ali Özcan, Dr. 08 Haziran 2018
    PKK’nın “üs” kurduğu, hayati öneme sahip “geri bölge” Kandil yine Türkiye’nin gündeminde. Tartışmalarda Kandil’in doğru bir yere oturtulması önemli. Bu ise, alan tarihinin yeterli ve örgüt stratejisindeki rolünün de doğru bilinmesine bağlı.    PKK gibi soğuk savaş mirası terör örgütleri için, kitaba uygun “güvenli bölgelere” sahip olmak oralarda “otorite gibi davranmak” bir beka sorunudur. Nitekim PKK da, diğer terör örgütleri gibi, bu sorununu önce Lübnan ve Suriye’de, ardından da Kuzey Irak’ta çözdü.   PKK ilk kamplarını Suriye ve Lübnan’da kurdu. Bunu, baba Esad ve Talabani’ye borçluydu. Örgütün 1982 baharından itibaren Kuzey Irak’ta geçici kamplar kurmaya başlaması ise, Suriye, İran, PKK ve Barzani’nin ittifakıyla mümkün olabildi. Bu hamle, Kandil serüvenin ilk adımıydı. Nitekim örgütü [Devamı]
    Suriye’de ‘köşe kapmaca’
    Nihat Ali Özcan, Dr. 05 Haziran 2018
    Suriye’de askeri tablonun değişimi çatışmalara bağlı olarak hız kesti. Suriye iç savaşının karakteri, süresi ve yoğunluğu dikkate alındığında, ülkede göreceli bir sakinlikten söz etmek mümkün. Nitekim ülkenin güney batısı, İsrail sınırı, kısa süre önce sessizliğe bürünmeye başladı. İdlib’de, istisnalar hariç, sakinlik yaşanıyor. Bu günlerin en hareketli bölgesi, DAEŞ’in son kalıntılarının temizleneceği Irak sınırı.Siyasi tablo, katılımcılar, vekiller ve hedefler açısından oldukça ilginç bir görüntü sunuyor. Ülkenin geleceğini konuşmadan önce, taraflar ellerini güçlendirmenin derdinde. Bu nedenle, ülkenin geleceğini konuşmaya yönelik hamleler daha çok zaman kazanmaya odaklanmış durumda. Yoğunluk ise “yerel” düzeyde avantaj elde etmeye yönelik. Örneğin, İsrail’in Rusya ile yürüttüğü diplomat [Devamı]
    İHA ve SİHA’ların ‘oyunun kurallarını değiştirme’ gücü
    Nihat Ali Özcan, Dr. 01 Haziran 2018
    Türkiye, terörle mücadele de yoğun şekilde teknoloji kullanıyor. Teknoloji, sadece teröristler için değil terörle mücadelede de stratejik önemi haiz bir araç. Teröristlerin eylemlerini kolaylaştırıp, etkisini artırırken onlara büyük avantaj sağlıyor. Teknoloji terörle mücadele eden devletlere de benzer avantajlar sağlıyor. Bu yüzden teknolojinin doğru, zamanında ve etkin kullanılması, teröristin taktik avantajlarını, üstünlüğünü ortadan kaldırırken stratejilerini de bozabilir. PKK gibi hibrit terör eylemleri yapan teröristlere avantaj sağlayan koşulların başında arazi, hava şartları ve sivillerin arasında kendine yer bulmak gelir. Yine terör eylemlerinin etkinliği, sıklığı, “sürpriz” yapabilecek koşulların varlığına bağlıdır. Nitekim teröristler için sürpriz, kısa süreliğine, beklenmedik y [Devamı]
    Silah ambargosu tartışmaları ve ‘olağan fırsatçılar’
    Nihat Ali Özcan, Dr. 29 Mayıs 2018
    Seçim sadece iç politikayı değil, dış politikayı da etkileyecek gibi görünüyor. Yeni cumhurbaşkanı ve ekibinin seçim sonrası Türkiye-ABD ilişkilerine odaklanacağını söylersek abartmış olmayız. Çünkü ortada çözüm bekleyen bir dizi sorun var. Suriye’den PKK/PYD’ye, Gülen’in iadesinden Rahip Brunson davasına, Halk Bankası’ndan S-400 hava savunma sistemine, İran’dan Rusya ile ilişkilere kadar. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, şimdi de ambargo tartışmalarını tetikleyen F-35 uçakları gündemde. Türkiye, bu uçaklardan yüz tane alma kararı vermişti. Gereken koşulları yerine getirdi. İlk partinin yakın bir zaman içinde teslim alınacağı bildirildi. Ne var ki bu günlerde ABD tarafından karışık sinyaller gelmeye başladı. “Teslimatın” ötelenebileceği, dahası “ambargoya” dönüşebileceğine dair emareler var.Zate [Devamı]
    Trump, İran ve Türkiye
    Nihat Ali Özcan, Dr. 25 Mayıs 2018
    Trump’ın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklaması bir dizi tartışmayı beraberinde getirdi. Kararı İsrail büyük bir sevinçle karşılarken, başta AB olmak üzere birçok ülke itiraz ve kaygılarını dile getirdi. ABD yönetimi ise bu tepkilere kulaklarını tıkadı ve “Trump doktrini”ni ete kemiğe büründürecek talepler listesini açıkladı. Şimdi herkes talepleri hayata geçirecek stratejiyi, araçlarını ve zamanlamasını keşfetmeye odaklanmış durumda.   ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, talepleri 12 başlık altında açıkladı. Listenin geneline bakıldığında, taleplerin nükleer kapasite geliştirmenin çok ötesine geçtiği görülüyor. İran’ın dış politikasını değiştirmesi, füze kapasitesinde değişiklikler yapılması, Yemen, Suriye, Afganistan ve Irak’ta vekâlet savaşlarına son vermesi, Şiiler ve diğe [Devamı]
    Pakistan’dan Filistin’e zayıf halkalar ve seçim
    Nihat Ali Özcan, Dr. 22 Mayıs 2018
    Seçimi kazanacak cumhurbaşkanı ve parlamento üyelerinin işi zor. Bu kanaat, sadece iç sorunlar ve zora giren ekonomiden oluşmuyor. Daha çok, dengelerin değiştiği, normların, kuralların ihlal edildiği yeni bir küresel düzenin doğumuna tanıklık ettiğimiz fikrine dayanıyor.Düzen değişikliğinin bir yanında Çin var. Öte yanında ise ABD. Eski rolünü terk ederken, yeni rolünün ne olduğuna bir türlü karar veremeyen, kuralları yok sayan, kabadayı davranışlar içindeki ABD.Türkiye için zor olan şu: Tespih gibi dizilmiş sorunlu ülkelerle komşu olan ve yeni düzenin kuruluş sancılarının en fazla hissedildiği bir bölgede yer almak. Pakistan’la başlayan kırılgan ve sorunlu kuşak, Akdeniz’e kadar uzanıyor. Afganistan, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin ve İsrail kuşağın diğer parçaları. Bölge büyük güç r [Devamı]