Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Iraklı Kürtlerin güvenlik sorunları
    Nihat Ali Özcan, Dr. 08 Temmuz 2014
    Irak’ta devletin çöküşü, ülkenin bütünlüğünü tartışmaya açtı. Kürtler bağımsızlık arzularını hayata geçirebi-lecekleri tarihi bir fırsat yakaladıklarını düşünüyorlar. Bu görüş farklı siyasi mahfillerde ciddi destek ve kabul görüyor.  Irak ordusunun (Şia ordusu olarak da görülebilir) Kerkük’le birlikte Sünni bölgeleri terk edip kaçması, Kürtlere tarihi hedeflerini “sıfır maliyetle” gerçekleştirme imkânı verdi.    Başta Barzani olmak üzere Irak’lı Kürtler, Kerkük’e, daima “Kudüs” ayarında kutsallık atfederler. Kudüs’ün sadece tarihi bir arzunun sembolü olmadığını biliyoruz. Kudüs aynı zamanda uzun yıllar süren, şiddetle yoğrulmuş çatışma ve sorunların da kaynağıdır. Bu bağlamda Kerkük zaferin hazzı kadar acıların da kaynağı olabilir.   Bugünlerde Barzani Kerkük’te, Sünni aşiretlerin de [Devamı]
    Kürt devleti kurulurken (2)
    Nihat Ali Özcan, Dr. 04 Temmuz 2014
    Barzani,  BBC’ye yaptığı açıklamada “Bundan sonra, bunun (bağımsızlığın) amacımız olduğunu saklama-yacağız” dedi ve ekledi, “Bizim, ülkenin yaşadığı bu trajik durumun içerisinde mi kalmamız gerekiyor? Bağımsızlığa karar verecek olan ben değilim. Halktır. Bir referandum yapacağız ve bu aylar içinde olacak.” Barzani’nin amacı ABD’nin Irak’ı bütün olarak muhafaza hedefi ile örtüşmüyor. ABD ısrarcı olsa da sahadaki gelişmeler bu fikrin her geçen gün zemin kaybettiğini gösteriyor. Yakın gelecekte ABD’nin fikir değiştirmesi sürpriz olmayacaktır. Değişimi dayatan sadece sahadaki gelişmeler değil ABD’nin yakın müttefiklerinin yaklaşımı.     Yerel sorun, küresel soruna karşı Irak’taki çatışmaların karakteri, geniş bir sahaya yayılmış olması ve istikrar maliyetinin yüksekliği umut kırıcı. [Devamı]
    Kürt devleti kurulurken (1)
    Nihat Ali Özcan, Dr. 01 Temmuz 2014
    Koalisyon kuvvet-leri, 1991’de Saddam Hüseyin’i Kuveyt’ten çıkarttı fakat Bağdat’a gelmeden durdu. Ateşkes, muhayyel Kürt devletinin sınırlarını belirgin hale getirmişti. ABD, Irak’ı işgal ettiği 2003’te bu defa sınırlar biraz daha tahkim edildi. Siyasi nitelik ise bölgesel dengelerin etkisinde ve bağımsızlığa oldukça yakın “federasyon” olarak şekillendi. Her iki savaş, mütekâmil bir Kürt devleti kuramadı. Ama her hamle birbirini izleyen bir sürecin kilometre taşları oldu. Bugün oldukça farklı bir aşamanın eşiğindeyiz. Kürtler bağımsız bir devlete giden süreçte geri dönülmez bir noktaya geldiler. Ancak her şey “tereyağından kıl çeker” gibi kolay ve “mekanik” gelişmiyor.        Yıllar önce bir makalede Irak’ta Kürt devletinin kurulabilmesinin dört koşula bağlı olduğunu ileri sürmüştüm [Devamı]
    Irak ve Suriye’de ‘yabancı savaşçılar’ sorunu
    Nihat Ali Özcan, Dr. 27 Haziran 2014
    Bugün Suriye ve Irak’ta yaşananları bildik siyasi haritalarla ve zihin dünyamızla açıklamamız mümkün değil. Siyasi sınırlar farklı nedenlerle anlamın yitiriyor. Avrupa Birliği gibi rasyonel projelerin yanı sıra başka nedenlerle de. Örneğin, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü tarafından silah gücüyle “iptal” edilen Suriye-Irak sınırının yanı sıra insani nedenlerle anlamı yiten Suriye-Türkiye sınırından da söz edebiliriz.     Değişimi hızlandıran sadece küreselleşme değildi. Askeri müdahaleler, ekonomik nedenler, zayıflayan ve çöken merkezi otoriteler bu sonucu hızlandırdı. Genelde son çiviyi çakanlar ise sınır tanımayan silahlı gruplar, terör ve suç örgütleri oldu. Irak ve Suriye’de şiddet kullanımının nedeni, ölçüsü, niteliği ve yarattığı etki çoktan salt “terörizm” konusu olmak [Devamı]
    Irak ’ta başarı ve askeri danışmanlar
    Nihat Ali Özcan, Dr. 24 Haziran 2014
    Başkan Obama, birkaç hafta önce, ABD Kara Harp Okulu’nda öğrencilerle bir kararını paylaştı. Yeni mezunlar bundan böyle Irak, Afganistan gibi savaş alanlarına gitmeyeceklerdi. Siyasi otorite ABD askerlerinin mezhep savaşlarına dahil olmasını istemiyordu. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü Musul’u ele geçirince ilgili herkes yeni ruhunu kavrayamadıkları eski haritalarının başına geçtiler. Obama, bile iki hafta önceki açıklamasının hilafına Irak’a üç yüz askeri danışman göndereceğini açıkladı.Ekip bu günlerde çalışmalarına başlamış olmalı. Irak ordusu adına elde ne kalmış ise onlara yardım edecekler. IŞİD ve diğer yerel aktörlerin politik-askeri stratejisine cevap verecek, karşı stratejiler geliştirerek, uygulamaları planlayacaklar.IŞİD’in etkisiz hale getirilmesinde Irak ordusun [Devamı]
    Ruhu olmayan ordu, millet olamayan halk
    Nihat Ali Özcan, Dr. 20 Haziran 2014
    Obama askerle-rini Irak’tan çekerken güvenlik konusu çokça tartışıldı. Ama o yeni orduya dair istatistikleri göstererek sorunların üstesinden gelineceğini ileri sürdü. Gerçekten kâğıt üstünde oldukça kalabalık, farklı özellikte güvenlik birimlerinden oluşan uzunca bir liste vardı. Sınır muhafızlarından polise, boru hatları koruma birimlerinden silahlı kuvvetlere kadar. Maaş alan 932 bin kişi. Teorik olarak “muazzam” bir güvenlik cihazı vardı. Güruh ne zaman ordu olur? Kısa süre sonra ordunun ciddi sorunlarının olduğu dile getirilmeye başlandı. En önemlisi, yeni ordunun ruhu yoktu. Oluşturulmaya çalışılan profesyonellik, ehliyet, yetenek işe yaramıyordu. Saddam dönemi ordunun kötü ruhları kışlaları ele geçirilirken, ülkenin fay hatları da orduyu istila etmişti. Etnik, mezhepsel b [Devamı]
    Bir başka açıdan IŞİD
    Nihat Ali Özcan, Dr. 17 Haziran 2014
    Yüz yıl sonra Orta-doğu’da taşlar yeniden yerinden oynuyor. Fay hatları geçmişten daha derin. Yaşananlar 21. yüzyıl için ürkütücü. İşin kötü tarafı, düzen getirebilecek tüm otoriteler ya fikir yoksunu ya da sütre gerisine çekilmiş durumdalar. Dengelerin yeniden kurulması ve istikrarın sağlanması için ihtiyaç duyulan zamanı kimse kestiremiyor. Düzelmenin kısa sürede olmayacağı ise kesin. Bizi böylesine olumsuz bir hükme sevk eden iki önemli neden var. Birincisi, IŞİD’in (Irak Şam İslam Devleti) niteliği. Diğeri ise Irak devletinin acınacak hali. IŞİD’e odaklanmak Bölgedeki siyasi gelişmeleri ve güvenlik ortamını öngörebilmek için IŞİD’e odaklanmak iyi bir başlangıç olabilir. Onu güçlü kılan nedenlerin başında “ideolojisi” geliyor. El Kaide ile ideolojik benzerlikleri bir yana, yer [Devamı]
    Savaşların değişen karakteri
    Nihat Ali Özcan, Dr. 13 Haziran 2014
    Günü-müzde savaşlar /çatışmalar çoğunlukla devletler ile devlet dışı aktörler aracında cereyan ediyor. Terör saldırıları, iç savaş, ayaklanma gibi. Bu tablo devletler arası savaşların sona erdiği anlamına da gelmiyor. Suriye iç savaşı, Ukrayna’daki çatışmalar, Irak’ta IŞİD eylemleri, içeride PKK bunun canlı örnekleri. Eski çatışmaların yeni dinamikleri Ne var ki savaş/çatışmalardaki değişimin dinamikleri yeterince anlaşılmış değil. Bu nedenle kurumlar, kamuoyu, medya, siyasi/askeri karar alıcılar çeşitli sorunlar yaşıyor. Yeni durumu, devletlerarası savaş ve çatışma parametreleri, değer yargıları, ölçü ve kurallarıyla anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyoruz. Devletle devlet olmayan aktörler arasında ki güç mukayesesini asker, tank, top sayısı ile yaparak beklentileri ve öngörülerimi [Devamı]
    PKK’nın yıpratma stratejisi ve hükümet
    Nihat Ali Özcan, Dr. 10 Haziran 2014
    PKK’nın şiddet eylemleri yine gündeme oturdu. Başta Lice olmak üzere birçok kent ve kasabada olaylar var. Silahlı unsurların öncülük ettiği ve sivillerin öne sürüldüğü hibrit gösteriler söz konusu. Elbette eylemler aniden ve kendiliğinden gelişmedi. PKK’yı hedefine götürecek stratejinin sahadaki uygulamaları. Örgüt, Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, hükümete/halka ödetebileceği bedellerin ciddi olduğunu ve kararlılığını göstermek istiyor. Nitekim PKK üst yönetimi, örneğin Duran Kalkan, bunu gizlemiyor. Bu strateji sayesinde hükümetin taleplerini yerine getireceğine inanmış görünüyorlar ya da en azından deneyecekler. Eylemlerin özünü “yıpratma stratejisi” oluşturuyor. PKK, bedel ödetmeye ne kadar muktedir olursa ileride yapacağı tehditlerin o kadar inandırıcı olacağını düşünüyo [Devamı]
    PKK sorununun değişen siyasi ve insani boyutu
    Nihat Ali Özcan, Dr. 06 Haziran 2014
    PKK sorunu yeni bir aşamanın eşiğine ulaşmış iken eski bir tartışma yeniden gündeme oturdu. Örgüte katılan/ kaçırılan çocuklar sorunu.   Çocuklarını örgütten kurtarmak isteyen annelerin protestoları sorunun sadece siyasi değil sosyal ve insani boyutları ile değişmekte olduğunu gösterdi. Hatta vicdani ve insani yön bir süreliğine diğerlerini gölgede bıraktı.    Siyasi ve askeri boyut Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça PKK gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Şimdilik “otonomi” için gerekli adımlar atılmadığı takdirde silahlı eylemlere başlayabileceği mesajları veriyor. Hatta daha da inandırıcı olmak için korucuları “cezalandırıyor”, yolları kesip iş makinelerini, kamyonları yakıyor. Bunu belirli bir stratejinin özenle seçilmiş taktik hamleleri olarak yapıyor. Cumhurbaşkanlığı s [Devamı]