Eğitimde kalite sorunu
17 Ağustos 2009
İnsanlarımızın bilgi ve becerilerinin daha üst bir düzeye çıkmasının kişi başına gelir düzeyimizi ve büyüme hızımızı artıracak unsurların başında geldiğini ekonomi teorisi söylüyor bize. Elbette bugünden yarına olacak bir şey değil bu. Söz konusu olan uzun dönem.
[Devamı]
Yanlış yorum
16 Ağustos 2009
Son krizin derinliği ve uzunluğu hepimizin moralini bozmuş olacak ki, basit üretim artışı yorumlarında en az 15 yıl geriye gittik. Üretimimizin arttığını gösterebilmek için, sanayi üretiminde bir ay öncesine kıyasla artıştan söz etmeye başladık. Mesela, temmuz ayında sanayi üretiminin yüzde 7.3 oranında arttığı belirtildi. Bunun hiç mi hiç anlamı yok. Aslına bakarsanız, bir yıl öncesine kıyasla, temmuz ayında yüzde 9.7 oranında daha az üretmiştik.Yıllık olarak sanayi üretimimizin çok yüksek arttığı herhangi bir yılı alın. Ocak ayında bir ay öncesine göre sanayi üretiminin düştüğünü bulacaksınız.
[Devamı]
Küçülme hızımız küçüldü
13 Ağustos 2009
Haziran ayında sanayi üretiminde düşüş hız kesti; yüzde 9.7 olarak gerçekleşti, sevindik. Geçen yılın ağustos ayından beri düşüyor sanayi üretimi, elbette bir yıl öncesine göre bakıyoruz üretimdeki gelişmelere. Sözünü ettiğim düşüşteki azalma da bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla.
[Devamı]
Yağmurlu günlere hazır olmamak
12 Ağustos 2009
12 Eylül askeri darbesi üniversitelerde önemli tahribat yarattı. Bu tahribattan en çok 'nasibini' alanlar arasında Mülkiye de vardı. O dönemde Mülkiye'de hocam olan Yılmaz Akyüz, diğer çok sayıda kıymetli öğretim üyesi gibi, ne yazık ki en verimli çağında kendini üniversite dışında buldu. Belki kendisi için iyi oldu; gitti Cenevre'de UNCTAD'ın baş ekonomisti oldu. Ama Türkiye en iyi makro iktisatçılarından birini, kanımca da en iyisini kaybetti.
[Devamı]
Faiz düşüşü hayra alamet mi?
09 Ağustos 2009
Liranın değerlenme eğilimine girmesinin, ya da faizlerin düşüyor olmasının arka planında sağlam bir ekonomi politikası çerçevesi olmadığını belirttim son yazımda. Küçülen ekonomimizin ve artan işsizliğin doğurduğu bir sonuçtu bu. Bir ölçüde de son günlerde artanküresel risk alma iştahının.
[Devamı]
Faiz ve kur düşüşü: Neyin göstergesi?
06 Ağustos 2009
2001 krizinden sonra da gözlenmişti. Kriz sonrasında sürekli artan döviz kuru, yılın son aylarından itibaren düşmeye başladı. Öyle ki, 2000'nin ikinci yarısındaki siyasi belirsizlik ve 2003 başındaki Irak savaşı geçince, kurdaki düşüş iyice belirginleşti, ihracatçılar başta olmak üzere azımsanmayacak sayıda kişi liranın değerlenmesinden şikâyetçi oldu.
[Devamı]
Kayıt dışı ve işsizlik
03 Ağustos 2009
Dünkü yazımda kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmenin Türkiye için giderek kaçınılmaz bir hal aldığı üzerinde durmuştum. Bu mücadeleyi başlatmanın yolu elbette vergi reformundan geçiyor. Böyle bir reformu gerçekleştirmenin önemli siyasi maliyetleri olabilir. Başka riskler de var siyasetçilerin böyle bir reforma başlamaları olasılığını azaltan. Kayıt dışında çalışan firmaların önemli bir kısmının verimli, yenilikçi, kaliteli üretim yapan şirketler olduğunu söyleyemeyeceğimiz açık. Mesela kayıt dışında çalışan şirketlerin normal yollardan banka kredilerine erişimi çok güç. Bu, tek başına onların küçük kalmalarına yol açan önemli bir engel. Eğer bu savımda bir yanlışlık yoksa kayıt dışındaki firmalarda çalışan işgücünün azımsanmayacak bir kısmının nitelikli olmadığını da kabul etmem
[Devamı]
Kayıt dışından başlamak?
02 Ağustos 2009
Yurtiçi tasarruf düzeyimizi artırıcı ekonomi politikalarının neler olabileceği giderek daha yaygın biçimde tartışılıyor. Türkiye'nin daha yüksek düzeyde bir sürdürülebilir büyüme hızına ulaşması için radikal bir ekonomik dönüşümden geçmesi gerektiğini yazılarında sıkça vurgulayan ve bu amaçla özellikle mikro düzeyde gerçekleştirilebilecek çok sayıda reform alanı bulunduğunu belirten Korkmaz İlkorur da perşembe günü Radikal'deki köşesinde bu konuyu ele aldı.
[Devamı]
Zaman kaybı
30 Temmuz 2009
Son iki yazımda, içinde bulunduğumuz keskin daralma dönemi geçtikten sonra sürdürülebilir büyüme hızımızı nasıl yükseltebiliriz sorusunun yanıtını aramaya başlamıştım. Ana hatlarıyla elbette. Dikkat ederseniz soru şu anda içinde bulunduğumuz daralmadan nasıl kurtulabiliriz ile ilgili değil. Soru sürdürülebilir büyüme hızı ile ilgili; dolayısıyla kısa vadeye odaklanmıyor.
[Devamı]
Devletten devlete kaynak aktarımı
27 Temmuz 2009
Dünkü sorumuz şuydu: 'Yeni finansal sistemde' dış kaynak daha az olacaksa, yüksek bir büyüme hızını nasıl elde edeceğiz? Finansal sistemden kasıt küresel finansal sistem. Bunun bir yolu yurtiçi tasarruf oranımızı artırmaktan geçiyor. İkincisi, yeni finansal sistemin bizim gibi ülkelere kaynak aktarma biçiminin tasarımında Türkiye olarak katkıda bulunmak gerekiyor. Üçüncü olarak da doğrudan rekabet gücümüzü ve kişi başına gelir düzeyimizi artıracak reformlar üzerinde yoğunlaşmak düşünülebilir.
[Devamı]