Arşiv

  • Nisan 2024 (10)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Şeffaflık
    Fatih Özatay, Dr. 04 Aralık 2020
    Eskiden haftada birden fazla ekonomi köşe yazısı yazmak bugüne kıyasla daha kolaydı. Yok, eski günlerin daha heyecanlı olması açısından değil. Birkaç tweetin kriz çıkarabildiği ‘bugünler’ (iki yılı aşkın bir süre geçse de koşullar benzer olduğu için ‘bugünler’) de en az eskisi kadar heyecanlı. Köşe yazısı yazmanın göreceli olarak zorlaşmasının nedeni, dolayısıyla, dönemler arası heyecan farklılığı değil. [Devamı]
    Değdi mi?
    Fatih Özatay, Dr. 02 Aralık 2020
    Dün, üçüncü çeyreğe ilişkin GSYH verileri açıklandı. Üçüncü çeyrek büyümesi, bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla yüzde 6,7 oldu. Özel tüketim ve yatırım harcamalarında önemli bir artış var. Bu gelişmelerin arkasında, çılgın kredi artışı ile kredi ve mevduat faizlerinin suni biçimde düşük tutulması olduğu rahatlıkla belirtilebilir. [Devamı]
    Bu heyecan keşke başka ülkelerden kaynaklansaydı
    Fatih Özatay, Dr. 28 Kasım 2020
    Çarşamba günü çeşitli illerden bir grup sanayiciye artık alıştığımız sanal ortamda sunum yaptım. Ana başlık Merkez Bankası ve para politikasıydı. Hal böyle olunca, bu köşeyi izleyenlerin yakından bildikleri temalara kısaca değinmek gerekti: Potansiyel büyüme ile herhangi bir dönemdeki büyüme arasındaki ayrım. Bu çerçevede, ekonomiyi potansiyelinin üzerinde büyütmeye çalışmanın yaratacağı kırılganlıklar. Çok hızlı kredi genişlemesinin oluşturabileceği riskler. Özellikle enflasyonun altında bir faiz politikası ile birleştiğinde kredi genişlemesinin döviz kuru üzerine yapacağı baskı. Döviz kurundaki baskıyı gidermek için sürekli döviz satılmasının rezervleri eritip riskleri artırması. Maliye politikası, para politikası ve finansal istikrar politikası arasında uyum gereği. Enflasyo [Devamı]
    Nasıl bir bela olduğu anlaşılmadıkça...
    Fatih Özatay, Dr. 26 Kasım 2020
    Ne yazık ki ülkemizde enflasyonun nasıl bir bela olduğu bir türlü anlaşılmıyor. İşçi sendikalarının zaten gücü kalmadı. Kalan güçleri ile de seslerini duyuramıyorlar. Oysa enflasyon gelir dağılımını bozuyor; yoksulu daha da yoksul yapıyor. [Devamı]
    Aynı filmi izlememek için
    Fatih Özatay, Dr. 13 Kasım 2020
    Yurtdışından Türkiye’yi inceleyen bir gözlemcinin ülkemizi çok ilginç bir ülke olarak sınıflandıracağı açık. Hatta ülkemizin iktisatçılar için bir laboratuvar özelliği taşıdığı da rahatlıkla belirtilebilir. Mesela neredeyse kırk yıl önce geliştirilmiş birinci kuşak kriz kuramının “sakın ha yapmayın” dediği ne varsa -enflasyonun altında faiz, çılgın kredi genişlemesi ve TCMB’nin parasal genişlemesi, döviz kurunu sabit tutmak için döviz rezervlerinin boşaltılması- yapıldı. Yapmayın denilenin yapılması halinde, bu kuram, döviz kurunu tutmanın mümkün olmadığını söylüyordu. Alın size Türkiye deneyi: Kuram ne öngörüyorsa o gerçekleşti. Şimdi çok değersiz lira sorunu (da) çözülmeye çalışılıyor. [Devamı]
    Faiz artışından önce yapılması gerekenler var
    Fatih Özatay, Dr. 11 Kasım 2020
    Cumartesi gününden bu yazının yazıldığı pazartesi öğleden sonrasına kadar yaşananlar liranın değeri üzerinde olumlu etki yaptı ve döviz kuru düştü. Yeni Merkez Bankası Başkanı’nın yaptığı gerçek bir “merkez bankacı” açıklaması –elbette fiyat istikrarına vurgu yapması- bu gelişmede önemli bir rol oynadı. Anlaşılan, piyasa oyuncuları önümüzdeki hafta yapılacak toplantıda Merkez Bankası’nın belirgin bir faiz artırımına gitmesini bekliyorlar. [Devamı]
    Ya olduğun gibi görün...
    Fatih Özatay, Dr. 06 Kasım 2020
    Para Politikası Kurulu’nun 22 Ekim’de yaptığı toplantıdan sonra yayınlanan duyurunun sondan bir önceki paragrafı -ki ‘kıssadan hisse’ kısmıdır- şöyle bitiyor: “Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.” [Devamı]
    Van gölü canavarının görülme ihtimali belirdi
    Fatih Özatay, Dr. 04 Kasım 2020
    Küresel finansal krizden sonra büyük gelişmiş ülkelerde basılan bol miktarda para ve çok düşük faiz oranları bizim gibi ülkelerin başına bela oldu. Bu para, Euro Bölgesi krizi ve Fed Başkanı Bernanke’nin ileride parasal sıkılaştırmaya gideceklerini açıklaması sonrasındaki kısa bir dönem dışında Türkiye’ye ve yükselen piyasa ekonomilerine aktı. Hem bankalar hem de finans sektörü dışında kalan şirketler kesimi bol miktarda borçlandılar. Finans sektörü dışında faaliyet gösteren şirketler sadece yurtdışı bankalardan borçlanmadılar; bu dönemde şirketlerin tahvil ihracı yoluyla borçlanmaları da hızla yükseldi. Bu süreçte, yeterli önlemleri almayan ülkelerde çok hızlı iç kredi genişlemesi gözlendi. Finans sektörü dışındaki şirketlerin döviz cinsinden borçları ile döviz cinsinden alacakları arasın [Devamı]
    Çok konu varken bir şey yazmak istememek
    Fatih Özatay, Dr. 30 Ekim 2020
    İçimden bir şeyler yazmak pek gelmiyor. Yazacak bir dolu konu olmasına rağmen. Evet, konu çok ama nerdeyse hepsi de moral bozucu. Mesela şu: Doğal olarak bilgisayarımda eski yazıları sakladığım bir klasör var. Yeni bir yazı yazarken son yazdığım yazıyı çekiyorum klasörden, eski metni silip yeni bir dosya adı veriyorum. Sonra da yeni metni “kaleme almaya” başlıyorum. Böyle olunca, ister istemez eski yazının en azından ilk paragrafı gözüme çarpıyor. [Devamı]
    Yüksek açık pozisyon varsa...
    Fatih Özatay, Dr. 28 Ekim 2020
    Bu satırları yazarken bir dolar 8.06 liraya yükselmişti. Oysa birkaç hafta önce açıklanan 2021 - 2023 ekonomik programında 2022 ortalama kuru 7.88, 2023 ortalama kuru ise 8.02 olarak alınmıştı (Yeni Ekonomik Program, Ek Tablo 1’deki lira GSYH değerinin dolar GSYH değerine oranı). Kurun ne düzeyde olduğundan bağımsız olarak ortada önemli bir sorun olduğu açık. Üç yıllık bir ekonomik program açıklanıyor ve birkaç hafta sonra temel varsayımlarından biri çöküyor. Bu, olmaz. Olmamalı da. [Devamı]