“Düşür faizi, bas krediyi, yükselt kuru” ile abad olunur mu?
30 Ağustos 2024
Makroekonomik istikrarı sağlamak açısından oldukça zor günler yaşıyoruz. Enflasyonun ana eğiliminde henüz istenilen ölçüde düşüş sağlanmadı. Mevcut (eksik) programın raf ömrünün dolduğuna hükmedilmez ve sürdürülmesine ‘katlanılırsa’, aylık enflasyon oranları düşmeye başlayacak. Değiştirilmeyen yılsonu tahminine ulaşamasak bile yüzde 45’in altına düşebilir enflasyon. Ama sorun şu ki, ekonomide faaliyet hacmi azalıyor. Çok muhtemelen ikinci ve üçüncü çeyrek büyüme oranları negatif olacak, hadi temkinli olayım; ‘sıfır’ civarında bir büyüme bekliyor bizi.
[Devamı]
Hurma miktarının artırılmasını istemek yerine
28 Ağustos 2024
Ekonomideki faaliyet hacmine ilişkin sevimsiz gidişata işaret eden göstergeler yayımlanmaya devam ediyor. Merkez Bankası, pazartesi günü Ağustos ayı kapasite kullanım oranı ile reel kesim güven endeksini açıklandı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilerle ilgiliyim (arınmamışlarda belirteceğim eğilimler daha da güçlü). Kapasite kullanım oranı düşmeye devam ediyor: Ağustos’ta yüzde 75,7 oldu; Temmuz’a göre 0,2 puan azaldı. Geride bıraktığımız yılsonuna göre ise 1,6 puan daha düşük. Dolayısıyla, tek aylık bir gelişme değil bu; bir eğilim oluşmaya başladı.
[Devamı]
Konkordato verileri aynı 2019 gibi
27 Ağustos 2024
Türkiye bir süreden beri ekonomi yönetimini akla uygun bir rotaya oturtmaya çalışıyor. Bir yandan akıl dışı uygulamalardan arta kalan birikmiş riskleri temizlemek gerekiyor. Öte yandan bundan sonrası için güçlü bir politika çerçevesi tasarlamak.
[Devamı]
Ekonomi yönetimi nasıl güven tazeler?
24 Ağustos 2024
Uzunca bir süredir, ekonomi yönetiminde yer alan çeşitli kurumlar tarafından sıkça yalanlama/düzeltme mesajları yayımlandığını görüyoruz. Bu açıklamaların devam ediyor olmasını, kamuoyu nezdinde güven sorunun bir türlü çözülememesine bağlıyorum. Son haftalarda döviz mevduat hesapları ile kur üzerinde stresin artması ve sermaye çıkışlarının gözlemlenmesi de bu konuya olumsuz yönde katkı sağlıyor.
[Devamı]
Stagflasyon
23 Ağustos 2024
Son zamanlarda Türkiye’nin stagflasyonda olup olmadığı tartışılıyor. Şimdi değilse bile “stagflasyon yakın mı” sorusu gündeme geliyor. Stagflasyon İngilizce kökenli bir sözcük. Durgunluk ile enflasyonun birlikte yaşanması anlamına geliyor. Elli yıl önce geliştirilen ve uzun ömürlü olmayan ‘makroekonomik dengesizlikler’ yazınında anlamı farklıydı. Zaten o modeller ‘sabit fiyat’ modelleriydi; enflasyon yoktu. Kapitalistler optimum kararlarını gerçekleştirebilirken işçiler hem işgücü piyasasında hem mal piyasasında yayınlanıyorlardı. Yani, şirketler satmak istedikleri malları satabilirken ve çalıştırmak istedikleri sayıda işçi bulabilirken; işsizlik ile mal talep fazlası aynı anda oluyordu. Neyse bunu bırakıp, fiyatların sabit olmak bir tarafa uçtuğu günümüze döneyim.
[Devamı]
Raf ömrünü azaltmamak için
21 Ağustos 2024
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) 20 Ağustos’ta (bugün) faiz kararını açıklayacak. Politika faizinde bir değişiklik beklenmiyor. Enflasyonla mücadele açısından Merkez Bankası’nın önünde önemli sorunlar var. Bu sorunların bir kısmı son aylarda daha bir netleşti.
[Devamı]
BYD, Tayland’ı sarstı, sırada Türkiye var
20 Ağustos 2024
Bir halden diğerine geçiyoruz. Yeni teknolojiler, eskisinin yerini alıyor. Dünün meslekleri yerini yenilerine bırakıyor. Daha önce de olmuştu ama değişim artık daha yoğun. Neden? Yeşil dönüşüm aslında bir teknoloji yarışı, her ülke yeniden konumlanıyor.
[Devamı]
Ekonomi kızarırken inişimiz nasıl olacak?
17 Ağustos 2024
Bugünlerde en çok konuşulan konu finansal koşullardaki sıkılaşma ile beraber üretim, yatırım ve tüketim göstergelerindeki hızlı yavaşlama/daralmaya ilişkin. Enflasyonla olan mücadeledeki kazanımların yavaş olması sebebiyle faiz oranlarının muhtemelen yılsonuna kadar yüksek kalması, ekonomideki inişin “yumuşak” mı yoksa “sert” mi olacağı yönünde soru işaretlerini arttırmaya devam ediyor.
[Devamı]
Cari açığın fazla vermesini nasıl yorumlamalıyız?
16 Ağustos 2024
Büyüme açısından işlerin sevimsiz gitmekte olduğuna dair bir veri daha açıklandı. Haziran’da cari işlemler hesabı 0,4 milyar dolar fazla verdi. İki soru hemen akla geliyor: Haziran ayları için bu normal bir gelişme mi? Türk Lirası reel olarak değerleniyorken cari işlemler fazlası verilmesini nasıl yorumlamalıyız?
[Devamı]
Son veriler de istihdam ve üretim açısından sevimli değil
14 Ağustos 2024
1 Ağustos’taki yazımda “ekonomi daralıyor mu” sorusunun peşine takılmıştım. Son açıklanan veriler soruya giderek daha güçlü bir ‘evet’ yanıtı verilmesini kolaylaştırıyor. Cuma günü açıklanan sanayi üretim verisi, haziranda bir ay öncesine kıyasla yüzde 2,1 oranında düşüşe işaret ediyor. Bu mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış veri ama yine de kullanılan arındırma yöntemi hazirandaki uzun bayram etkisini tam anlamıyla filtreden geçirememiş olabilir. Bu nedenle üç aylık verilere bakayım. Durum daha kötü: Üretim, bir çeyrek öncesine kıyasla ilk çeyrekte yüzde 3,2 artarken, ikinci çeyrekte yüzde 3,9 oranında düşmüş.
[Devamı]
1 2