Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Sanayi politikası ne zaman işe yarar
    Hasan Ersel, Dr. 24 Temmuz 2009
    Sanayi politikası konusunda, ana çizgileri itibariyle iki yaklaşım var. Bunlardan ilki, sanayide karar almanın sanayicinin işi olduğu, buna sağlık, çevre üzerindeki olumsuz etkiler gibi kaygılar dışında devletin karışmaması gerektiği biçiminde. Bu yaklaşımı savunanlar, sanayi politikalarının başarısızlığa uğradığı ve uğrayacağı kanısındalar. Gerçekte durum pek de öyle değil. Bu görüşü doğrulamayan başarılı sanayi politikası uygulamaları hiç de az değil. İkinci yaklaşımsa bu deneyimler ışığında uygun sanayi politikalarının nasıl tasarlanabileceği sorununa yöneliyor. Bu yaklaşımın geliştirilmesinde önemli katkısı olan Dani Rodrik, geçen ay yayımlanan makalesinde konuya ışık tutuyor. [Dani Rodrik: "Industrial Policy: Don't Ask Why, Ask How", Middle East Development Journal, Vol. 1, No.1, June [Devamı]
    Olmayınca kültürde, neylesin Mahmut!
    Fatih Özatay, Dr. 23 Temmuz 2009
    Önemli bir eksiğimiz var. Normal koşullar altında resesyonla nasıl mücadele edileceğini bilmiyoruz. Böyle bir kültürümüz yok. Şimdiye kadar yaşadığımız resesyonlar hep bozuk bir ekonomik yapı varken gerçekleşti. Resesyondan çıkmak için uygulamaya çalıştığımız ekonomi politikaları da, bu durumda, doğal olarak bu bozuk başlangıç koşullarına göre tasarlandı. Oysa 2008'in son çeyreğinde girdiğimiz küçülme döneminin önemli bir farkı var: Başlangıçtaki ekonomik koşullarımız 'vahim' değildi. Bu olumluluk ne yazık ki, talihsizliğimiz oldu; ne yapacağımızı bilemedik. Bilip de öneri üzerine öneri getirenlere de uzunca bir süre kulak tıkadık. [Devamı]
    IMF varsa tasarruf problemi nitelik değiştirir
    Güven Sak, Dr. 23 Temmuz 2009
    "Daha çok tasarruf etmemiz lazım" tartışmasını izliyor musunuz? Geçenlerde Kemal Derviş buralardayken konuyu ortaya arttı. Hasan Ersel, Referans'ta konuyla ilgili güzel bir çerçeve çizdi. Bu tartışma, yakın geleceğimiz için önem taşıyor. IMF'nin geçen gün gelişmiş ülkelere destek açıklaması tam da aynı meseleyle örtüşüyor. Bir geçiş dönemi problemine, bir geçiş dönemi çözümü öneriliyor. Kabul edelim ki ortada son derece kötümser bir tartışma var. Ancak geçiş dönemi dinamikleriyle bundan sonra şekillenecek yeni küresel düzeni birbirinden ayırarak düşünmekte fayda varmış gibi duruyor. O ayrımı yapmazsak, Türkiye'nin uzun süre büyüme sorunları yaşayacağı bir döneme hazırlıklı olmakta fayda var. Ya IMF gibi kurumları doğru kullanmayı öğreneceğiz. Oradaki değişimi fark edeceğiz, hat [Devamı]
    Hamidiye kruvazörü neden bir müzeye dönüştürülmedi
    Hasan Ersel, Dr. 21 Temmuz 2009
    Deniz Yayınevi, Ahmet Güleryüz'ün önemli savaş gemileri ve onlara yakınlığı olan gemileri eşleyerek kaleme aldığı ikinci kitabını yayımladı. 2007'de çıkan 'Yavuz ve Midilli'nin ardından 'Hamidiye, Mecidiye ve Kruvazörler' kitabı da raflardaki yerini aldı.   XX. yüzyıl denizcilik tarihimizde iki gemi, toplumun ilgi ve sevgi odağı olmuştur. Bunlardan ilki Yavuz zırhlı kruvazörü, diğeri ise Hamidiye hafif kruvazörüdür. İlkinin şöhretinin nedenini anlamak hem zor hem kolay. Aslında Yavuz, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine yol açan eylemlerde başrolü oynadığı için pek de olumlu bir anısı olan bir gemi değildir. Ama I. Dünya Savaşı'nın hiç olmazsa ilk yarısında güçlü topları ve hızı sayesinde Rus donanmasını Karadeniz'de bir ölçüde engelleyebildiği için de halkın güvenini kazanmış [Devamı]
    Umarım yanılıyorumdur
    Fatih Özatay, Dr. 20 Temmuz 2009
    Krize karşı ekonomi politikası tasarımında ve uygulamasında çok önemli hatalar yaptık. Şimdi bu hatalar, büyüme hızımızı artırıcı politikalar uygulamamızın önüne önemli engeller çıkarıyor. "Bütçe açığı çok arttı, bundan sonra iç talebi artırıcı politikalar uygulayamayız" deniliyor. Ama bunu diyenler o bütçe açığının artmasının tohumlarını 2007 ve 2008'de, üstelik ekonomi dışı nedenlerle ekenlermiş, ne gam. [Devamı]
    Özel tasarrufu daha da artırmak pek kolay görünmüyor
    Hasan Ersel, Dr. 20 Temmuz 2009
    Nüfus bileşimindeki değişikliklerin yaratabileceği olumlu etkiyi bir kenarda tutarsak, Türkiye'de özel kesimin tasarruf eğilimini daha da artırmak pek kolay görünmüyor.   Türkiye'nin tasarruf eğilimini (Tasarruf/GSYH) artırması gerektiği görüşü üzerinde durmamın iki nedeni var: Bunlardan ilki, böyle bir artışın, Türkiye'nin gelişme umudu açısından önemli olduğu kanısında olmam, ikincisi ise bunu gerçekleştirmenin hiç de kolay olmadığını düşünmem. 17 Temmuz 2009'da Referans'ta yayımlanan yazımda, konunun kamu kesiminde tasarruf eğiliminin artırılması sorununu ele almıştım(http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx_HBR_KOD=126199&YZR_KOD=5). Bu yazıda da özel tasarruf eğilimini ele alacağım. Her şeyden önce özel kesimi bir bütün olarak ele alıp, davranışlarını incelemenin yanıltıcı olaca [Devamı]
    Bunları hak ediyor muyuz?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Temmuz 2009
    Öncelikle hepinizden özür dilemem gerekiyor. Kaç yazı yazdım hatırlamıyorum otomotiv sektörüne yönelik vergi indiriminin anlamsızlığı üzerine. Yerli üretime yaramayacağını, daha çok ithalatı artıracağını savundum. Yerli üretim bir miktar artsa da, bunun fiyat avantajından yararlanmak için öne alınan otomobil tüketimi nedeniyle ortaya çıkacağını, geçici olacağını ileri sürdüm. Bütçeden bu alanda fedakârlık yapmaktansa, yurtiçinde üretilecek malları satın alacak yoksul kesimlere, mesela işsizlere bütçeden kaynak aktarmanın daha doğru olacağını söyledim. Hem böylelikle sosyal adalet de gözetilmiş olacaktı. [Devamı]
    Zorunlu askerlik işsizlikle mücadele için bir şans olabilir mi
    Güven Sak, Dr. 18 Temmuz 2009
    Geçen haftaya damgasını vuran iki gelişme oldu. Bunlardan ilki işsizlik rakamlarının tırmanmaya devam ettiğini gösteren Türkiye İstatistik Kurumu açıklamasıydı. İşsizlik rakamı, bu yılın başından beri, bir önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında, giderek artan bir ivmeyle yükseliyor. Siz gazetelerde çıkan "işsizlik bu ay azaldı" başlıklarına bakmayın. Doğru değiller. İkinci gelişmeyse lise eğitimimizin hali pürmelalini ortaya koyan Öğrenci Seçme Sınavı sonuçlarıydı. Sınav sonuçları, Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK), Türkiye'nin eğitim gerçeğiyle pek bir alakası olmadığını bir kere daha ortaya koydu. Öyle ya, YÖK bu yıl üniversite kontenjanlarını artırmayı temel meselesi haline getirmişti ama sınav sonuçları "Bu öğrencileri üniversiteye yerleştirsen ne olacak?" sorusunu sordu [Devamı]
    Tasarruf oranını artırmak
    Hasan Ersel, Dr. 17 Temmuz 2009
    Türkiye'nin iç tasarrufları, yatırımlarını karşılamada yetersiz kalıyor. Bu nedenle yabancıların tasarruflarını kullanmaya talip oluyoruz. Ödemeler dengesi cari işlemler açığı veriyor olmamızın anlamı da bu. Ancak bu yıl yaşadığımız kriz ve görünen çıkış yolu, küresel sistemin bize eski koşullarla istediğimiz ölçüde dış dünyanın tasarruflarını aktaramayabileceği yönünde güçlü işaretler veriyor. Dışsal olarak belirlenmiş bir cari açık sınırı altında kaynaklarımızı dağıtmak zorunda kalacağız. Peki önümüzdeki seçenekler neler? İlk akla gelen durumu sürdürmek. Yani mevcut iç tasarruflarımız + ülkemize yönlendirebileceğimiz dış tasarruflar ne kadarsa, o kadar yatırım yapmak. Bu, sonuçta yatırımlarımızın GSYH'ye oranını düşürmek anlamına geliyor. Daha az tasarrufla, aynı büyümeyi ve istihdam art [Devamı]
    Bu zamlar işsizliği artırır, büyümeyi yavaşlatır
    Güven Sak, Dr. 17 Temmuz 2009
    Evvelki gün Ankara'da açıklanan zam kararları, olsa olsa bir panik havasını yansıtmaktadır. Benzinde Özel Tüketim Vergisi'ne zam yapıldı. Aynı biçimde otellerde yiyecek ve içecekten alınan Katma Değer Vergisi de zamlandı. Bu yapılan bir "Ben bunu daha önce nerede gördüm" hissi yaratıyor. Sanki biri giderek bozulan bütçe rakamlarına bakmış ve "Biz eskiden böyle olunca ne yapardık" diye sormuş; hemen cevabı yapıştırmışlar, "Akaryakıttan alınan vergilere zam yapardık efendim". İşte şimdi de öyle yapmışlar. Hâlbuki dün öyle yaptığımız zamanla, şimdiki zamanın hiç ama hiç alakası yok. Aradaki fark okyanuslar kadar. Gelin bu zamların olası sonuçlarına bakalım: Birincisi, bugünlerin, bu krizin derdi olmayan enflasyon açısından baktığınızda, elbette fiyatlara yaklaşık yüzde 10 yansıyac [Devamı]