Arşiv

  • Nisan 2024 (6)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    G-20'den çözüm beklemek hayalkırıklığına uğratır
    Hasan Ersel, Dr. 30 Mart 2009
    G-20 toplantısında 4 temel konu üzerinde konuşulacak. Ancak gelecek haftasonu yapılacak toplantıda küresel krize küresel çözüm bulmuş olacağımızı beklersek sadece büyük bir düş kırıklığına uğrarız. G-20 toplantısına ilişkin kaygılarımı nasıl dile getireceğimi düşünüyordum. Büyük Britanya Başbakanı Gordon Brown'un cuma günü yaptığı açıklama işimi kolaylaştırdı. Başbakan Brown, uluslararasındaki bölünmelerin G-20 toplantısından somut bir sonuç çıkmayacağı biçimindeki görüşe karşı çıkmış ve "Ülkelerin liderlerine bir bildiri yayınlayacağımızı söylemek için dünyayı dolaşmadım. Olumsuzcu (sinik/kinik) olmak, [bundan] hiç bir şey çıkmaz demek kolaydır... [A]ma bizler eyleme geçtik" demiş. Bana sayın Brown diplomatik bir dille "işimiz zor, fazla bir şey beklemeyin" dedi gibi geliyor. [Devamı]
    Algılamada gecikmenin temel nedeni
    Fatih Özatay, Dr. 29 Mart 2009
    Son yaşadığımız krizi daha öncekilerden (1994 ve 2001) ayıran birçok özellik var. Daha öncekileri biz çıkardık, şimdiki ise dışarıdan geliyor. Bu bize ve bizim gibi ülkelere gelen sermayenin son derece azalması anlamını taşıyor. Yapılan tahminlere göre bu sermaye miktarı, 2007'de ulaştığı 900 milyar doların üzerindeki düzeyden, 2009'da 200 milyar doların altına düşecek. Oysa daha önceki krizlerde, kriz sonrasında uygulamaya başladığımız programlar sayesinde yeniden sermaye çekebilmiştik. Şimdi ciddi bir programı yürürlüğe koysak da çekebileceğimiz miktar çok kısıtlı. [Devamı]
    TEPAV'ın çalışması çok yönlü önleme dikkat çekiyor
    Hasan Ersel, Dr. 27 Mart 2009
    Asya'dan gelen son haberler iç açıcı değil. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Japonya'nın şubat ayında ihracatının yüzde 49 düştüğü açıklandı. Bu düşüş ABD'ye ve AB'ye ihracatta, sırasıyla yüzde 58 ve yüzde 55 olmuş. Japonya'nın sadece gelişmiş ülkelere ihracatı düşmüyor. Çin'e olan ihracat da yüzde 40 düşmüş. İthalatında da yüzde 41 düşüş var. Japonya'da 2008'in son çeyreğinde GSYH yüzde 12,1 azalmış. 2009'un ilk çeyreği için benzer bir sonuç bekleniyor. Bu, 1974 yılından bu yana herhangi bir gelişmiş ekonomide kaydedilen en büyük gelir düşüşü. Yılın tümünde ise ekonominin yüzde 5,8 daralacağı tahmin ediliyormuş.  Çin'de de ihracat düşmeye devam ediyor. Güney Kore, Tayland, Malezya ve Singapur ise ihracatın düşme hızının azalmasıyla avunuyor. Vietnam ise bu bölgedeki tek şans [Devamı]
    Zararın neresinden dönülse kârdır
    Güven Sak, Dr. 27 Mart 2009
    Üç gündür küresel iktisadi krizin Türkiye'ye olumsuz etkileri ve bu etkilerin nasıl sınırlandırılabileceği ile ilgileniyoruz. Bizatihi bu konunun moral bozucu olduğunu söylememek mümkündür. Daha iki yıl önce büyüme stratejisi üzerine tartışırken, bugünün konusu küçülme sürecinin başarılı yönetimidir. Krizin yönetimi demek, esasen, ekonominin bugünlerde düzenli olarak daralabilmesini temin etmektir. Krizin yönetimi demek, bu çerçevede, hasarın ortadan kaldırılması değil, hasarın sınırlandırılmasıdır. Önümüzde iki seçenek vardır: Ya bu kriz bizi yönetecektir ya da biz bu krizi yöneteceğiz. İlkinde ortaya çıkacak hasar daha fazla olacaktır. TEPAV çalışmasının ilk olarak bize gösterdiği budur. En başta vurguladık: Küresel bir kriz, küresel çözümler ister. Dolayısıyla ulusal hükümet [Devamı]
    Otobüs duraklarında bekleyenlere...
    Fatih Özatay, Dr. 26 Mart 2009
    Seçim kampanyasında bir söz oldukça etkileyiciydi ve 'Jipe binenlerle durakta otobüs bekleyenler' ayrımına dayanıyordu. Bu yazıyı yazdığım saatlerde beşinci önlem paketinin açıklanacağı duyuruluyordu televizyon haberlerinde. Paketin merkezinde, bu köşede eylül ayından bu yana krize karşı yapılacaklar listesinin başında bir yerde yer alan kredi garanti sistemi kurulması yer alacakmış. [Devamı]
    Küresel krizin etkilerini sınırlandırabilmek mümkündür
    Güven Sak, Dr. 24 Mart 2009
    Dünya ilk küresel krizini yaşıyor. İşin gidişatı konusunda rivayet muhtelif, ancak ortadaki uzman sorusu duruyor: Böyle bir ortamda, ulusal hükümetlerin ne yapması gerekir? Küresel bir krize, hiç şüphesiz ki, küresel bir çözüm gerekir. Küresel bir krizi, ulusal hükümetler kendi başlarına çözemezler. Bunlar doğru. Ancak hükümetler krizin olası hasarını, kendi ülkeleri özelinde, sınırlandırabilirler. Krizi tek başlarına çözemezler ama pekala yönetebilirler. O vakit soru şudur: Ulusal hükümetler küresel bir krizi nasıl yönetebilirler? İşte, TEPAV Küresel Kriz Çalışma Grubu'nun "Türkiye Ekonomisi için Kriz Önlemleri" başlıklı projesi bu soruyu Türkiye özelinde cevaplamak için başlatılmıştır. Çalışmanın sonucu şudur: "Türkiye'de, krizin, ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini sınırlan [Devamı]
    Kaleci Tolga santrafora, golcü Kewell stopere
    Fatih Özatay, Dr. 23 Mart 2009
    Son Avrupa şampiyonasında ufaktan bir kâbus çökmüştü futbolseverlerin üzerine. Yarı final maçının hemen arifesinde Türk futbol Milli Takımı'nın neredeyse yarısı ya sakattı ya da cezalı. Gazeteler şampiyona öncesi kurulan koca kadrodan Almanya maçında sahaya çıkartılacak bir 11'in bulunmasının şüpheli olduğunu yazıp duruyorlardı. Bu durumda takımın üçüncü kalecisi Tolga'nın ileride golcü olarak oynatılabileceği esprisi kaplamıştı etrafı. [Devamı]
    Adaylar projeleri nasıl finanse edeceğini açıklamalı
    Hasan Ersel, Dr. 23 Mart 2009
    Bir projeyi ötekisiyle karşılaştırırken sadece yararına bakılamayacağına göre, maliyetlerinin de bizlerle paylaşılması gerekmez mi? Hele, batı demokrasilerinde olduğu gibi, yerel hizmetlerden yararlananların onların mali külfetini üstlenmeleri gerektiği ilkesine uyacaksak!   19 Mart 2009 tarihli Referans'ta Sayın Erdal Sağlam'ın Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren ile yaptığı bir söyleşi yer aldı. Bu söyleşide. Sayın Ekren hükümetin krizle ilgili bazı önlemleri aldığını ve yeni önlemler almaya hazırlandığını belirtiyordu. Ama daha dikkati çeken nokta, bu önlemlerin toplam maliyeti konusundaki duyarlılığı idi. Bu konudaki sözlerini, özetleyerek, aktarıyorum: "İlk paket dediğimiz büyüklük 11.7 milyar TL. Onun da bütçeye oranı yüzde 5,2. Gayri safi yurtiçi hâsılaya oranı da yüzd [Devamı]
    Harcayacağız da nereye harcayacağız?
    Fatih Özatay, Dr. 22 Mart 2009
    Otomotiv sektörünün üretiminin yüzde 80'i ihracata yönelik. Vergi indiriminin ihraç edilen ürünlerle bir ilişkisi olmadığı dikkate alındığında, açıklanan önlemlerin üretimin sadece beşte birlik kısmını ilgilendirdiği hemen belirleniyor. Öte yandan yurtiçinde satılan araçların yarısından fazlası ithal ediliyor. Dolayısıyla vergi indirimleri önemli ölçüde ithal ürünlere yarıyor. [Devamı]
    Toparlanma logosunu gördünüz mü
    Güven Sak, Dr. 21 Mart 2009
    Bazen nasıl yaptığınız, ne yaptığınız kadar önemli olabilir. Kriz psikolojisine karşı mücadeleyi de içeren krizle mücadele programı bunlardan biridir. Amerikan "Toparlanma Kanunu" çerçevesinde yürütülen krizle mücadele kampanyasının logosunu gördünüz mü? Ortada kurumsal kimlik sahibi bir kampanya var. Gelin bu hafta size bu logoyu ve yürütülen kampanyanın bütününü bir gösterelim. Bakın orada neler var, biz neleri yapmıyoruz. Kafanızda açıklıkla bir canlansın. Hükümetimizin krizle mücadele konusunda "doğru yol"u bulduğu, "doğru ip"e sarıldığı bu günlerde mesele daha da önem kazanıyor. Toparlanma logosu aslında Toparlanma Kanunu'nu (Recovery and Reinvestment Act) şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından takip etmek üzere kurulmuş olan idarenin amblemi. Evet, bu kanunda harcanac [Devamı]