Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Biraz geometri: Çember ve kiriş
    Fatih Özatay, Dr. 15 Ocak 2009
    Not: Teğet, çember üzerindeki bir noktadan geçen doğrudur. Çember üzerindeki iki noktayı birleştiren doğru parçasına kiriş denir. En uzun kiriş ise çemberin merkezinden geçen kiriştir. Yani, gün gelir, teğet evrilip kirişe dönüşebilir. Kirişin ise ne yapacağı hiç belli olmaz, kalkıp çemberin merkezinden de geçebilir. [Devamı]
    Gerçekliği değiştirebilmenin önkoşulu onu kabullenmektir
    Güven Sak, Dr. 15 Ocak 2009
    İçinde bulunduğunuz gerçeklikten memnun olmayabilirsiniz. Onu değiştirmek hayatınızın temel amacı olabilir. Bu hedefe, değiştirmek istediğiniz gerçeklik yokmuş gibi yaparak ulaşamazsınız. Gerçekliği değiştirebilmenin önkoşulu onu kabullenmektir. Türkiye'de son dönemde hem ekonomi politikasında hem de dış politikada bir "gerçeklikten kaçış eğilimi" gözlemleniyor. Liderlik, gerçekliği kabullenerek onu değiştirmeye çalışmak olduğuna göre gerçeklikten kaçış eğilimi kötüdür. Hatta hatta son derece tehlikelidir. Gelin bakın neden böyledir. Küresel iktisadi krizi izliyoruz. Önce Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) görece küçük bir piyasada gayrimenkul ipotek kredileri piyasasında bir güven krizi olarak başladı. O vakit daha kıvılcımdı. Sonra bu kıvılcımdan çıkan ateş bütün bir Amer [Devamı]
    Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini tartışmak, Türkiye'yi tartışmaktır
    Güven Sak, Dr. 13 Ocak 2009
    Katı olan her şeyin buharlaştığı bir süreçte başlangıcın sonuna geliyoruz. Türk-Amerikan ilişkilerini yeniden konuşmaya başlamak için son derece uygun bir zamandayız. Bilmem farkında mısınız? Memleketin gündem maddeleri, bugünlerde, yeni bir içe kapanma sürecinin başlangıcına işaret ediyor. İçe kapanma bugünlerde yapılabilecek en büyük yanlış olur. Küresel ölçekte rollerin yeniden belirleneceği bir dönemde yapılabilecek en büyük hata, yalnızca bizi ilgilendiren bir iç hesaplaşmayı yeniden ön plana çıkartmak olacaktır. Üstelik elimizde kullanılabilecek bu kadar imkân biriktirmişken, yarını değil de dünü tartışmaya başlamak yanlıştır. Türkiye'nin geriye değil, ileriye doğru bakmasında fayda vardır. Bakın bu ne demektir? Önce bir tespitle başlayalım müsaadenizle: Türk-Amerikan ili [Devamı]
    İyimser büyüme tahminleri
    Fatih Özatay, Dr. 12 Ocak 2009
    Küresel büyüme tahminleri sürekli aşağıya çekiliyor. Mesela, IMF bu ay içinde açıklayacağı yeni tahminlerin bir öncekine kıyasla daha düşük büyümeye işaret edeceğini belirtti geçenlerde. Türkiye'nin 2009 büyüme hızına ilişkin yapılan tahminler ilk yarıda küçülme olacağını gösteriyorlar. Üçüncü çeyrek büyümesinin yüzde 0 dolayında kalacağını, son çeyrekte ise hızlı bir toparlanma gerçekleşeceğini vurguluyorlar. Yılın tümü için yapılan tahminlerin orta noktası yüzde 0-0.5 aralığında. Elbette daha düşük, ya da daha yüksek büyüme hızı bekleyenler var. Ancak, bu aralığın altında bir büyüme olma riskinin daha kuvvetli olduğu üzerinde genellikle görüş birliği mevcut. [Devamı]
    Düşük faizli finansman olanağı verimliliği ikinci plana itti
    Hasan Ersel, Dr. 12 Ocak 2009
    Finansman maliyetlerindeki düşmenin kârlılığa etkisinin daha yüksek olduğu geçen dönemde, verimlilik artırıcı önlemler önceliğini yitirdi. Ancak bu durum sermayenin verimliliğinin daha düşük olduğu yatırımlara yönelmeyi de özendirdi. [Devamı]
    Ocak ortasında hâlâ edilgenlik
    Fatih Özatay, Dr. 11 Ocak 2009
    Üretim hızla baş aşağı gidiyor. 2009 yılında ne oranda büyüyeceğimize dair yapılan tahminler sürekli aşağıya çekiliyor. Büyüme bir tarafa, ekonomimizin daralma riski oldukça arttı. Peki, böyle bir durumda ne yaparsınız? Bir alternatif hiçbir şey yapmamak olabilir. Neden böyle edilgen bir tavır takınılacağına dair birçok neden sayabilirim; yedi tanesiyle yetineyim. [Devamı]
    Yoksa biz bir deneyin kontrol grubu muyuz
    Güven Sak, Dr. 10 Ocak 2009
    Hükümetimiz göstere göstere gelmekte olan iktisadi krizi öyle az buz değil, yaklaşık bir buçuk yıldır seyrediyor. Hiçbir tedbir almıyor. İnsan, bu rahatlığa bakınca, "herhalde bir bildikleri var" diye düşünmekten kendini alamıyor. Geçenlerde bir dostumuz, "Sakın biz kontrol grubu olmayalım?" dedi. Neden olmasın? Belki de biz krize karşı alınması gereken tedbirler konusunda yürütülmekte olan bir deneyin kontrol grubuyuz. Yoksa biz hakikaten kontrol grubu muyuz? Buyurun bakalım, efendim. Bilenler bilirler. Herhangi bir hastalığa karşı bir ilaç geliştirildiğinde öyle hemen ticari kullanıma açılmaz. İlaç, önce, bir grup hasta üzerinde denenir. Hastalığı iyileştirip iyileştiremediğine, yan etkileri olup olmadığına bakılır. Yani ne yapılır? Hastalığın seyrini takip etmek üzere, bir [Devamı]
    Çevremizdeki gelişmeler iktisat politikası için alarm
    Hasan Ersel, Dr. 09 Ocak 2009
    Türkiye'nin küresel krizden etkileneceğini, bunun da birden fazla dalga biçiminde olacağını düşünüyordum. Bu dalgalardan ilki merkezdeki (ABD ve AB) iktisadi daralmanın dünyaya dış ticaret, finansman ve bekleyişler biçiminde yansımasıydı. Bu etki galiba 2008'in ekim ayından bu yana görülüyor. İkinci dalga çevre ülkelerin merkezdeki bu daralmaya tepkilerinin bize yansımasından kaynaklanıyor. Bu, büyük ölçüde dış ticaretin daralması, petrol fiyatlarının düşmesi gibi nedenlerle Ortadoğu ülkeleri, Çin ve Rusya gibi ülkelerin ekonomilerinde sorunlar çıkması ve bu ülkelerle bizim aramızdaki iktisadi ilişkilerin de etkilenmesi ile açıklanabilir. Üçüncü dalga ise hem merkez ve hem de çevre ülkelerinde alınan/alınmakta olan önlemlerin küresel ekonominin işleyişine ve dolayısıyla Türkiye' [Devamı]
    IMF’nin ‘ne yapmalı’sı
    Fatih Özatay, Dr. 08 Ocak 2009
    Hay Allah, ne olacak şimdi? Daha son yazının 'mürekkebi kurumadı'; 'Ben demiştim'in çeşitli ifade biçimleriyle aklın sıra eğlenmeye kalkarsan böyle olur işte. Ama ne yapayım ki "ben demiştim". Vallahi de demiştim. Üstelik sadece 'ben' dememiştim, 'biz' de demiştik. 'Başkaları' da... [Devamı]
    Merkez Bankası gerçeklikle bağlantısını bir an önce kurmalıdır
    Güven Sak, Dr. 08 Ocak 2009
    Dünya değişti. Dünya o kadar değişti ki, Uluslararası Para Fonu (IMF) iktisadi danışmanı Olivier Blanchard ve hepimizin yakından tanıdığı, Mali İşler Bölümü Direktörü Carlo Cottarelli geçenlerde yaptıkları ortak açıklamada "nasıl bir genişletici maliye politikası gerekir?", tam da onu anlatıyorlardı. İsteyenler, açıklamanın İngilizcesi için, IMF'nin web sitesine, Türkçesi için ise TEPAV'ın web sitesine bakabilirler. Dünya değişince, IMF dahil, herkes, yeni ortama ayak uydurmaya çalışıyor. Ama bir tek bizim merkez bankamız kendisini hâlâ dünün dünyasında zannediyor. Halbuki merkez bankasının gerçeklikle yeniden bağlantı kurması önem taşıyor. Merak edenleri aşağıya bekleriz efendim. Merkez Bankası'nın bugüne kadar kendisine kredibilite kazandıran en önemli özelliği neydi? Ekono [Devamı]