Arşiv

  • Nisan 2024 (5)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Mugabe, Putin ya da Chavez olamayacağını yoksa bilmiyor mu
    Güven Sak, Dr. 19 Temmuz 2008
    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Temmuz'un 11'inde Zimbabwe konusunda anlaşamadı. Rusya ve Çin, son zamanlarda, ender görülen bir işbirliği sergileyerek, Zimbabwe'ye iktisadi yaptırımlar uygulanması ve Mugabe'ye seyahat kısıtlaması getirilmesi konusundaki karar taslağını veto ettiler. Böylece Mugabe'nin halli Zimbabwe'nin ulusal meselesi olarak kaldı. Ortadaki haberlere bakılırsa, Mugabe, Putin-Chavez çağında bir şansı olabileceğini düşünüyor olabilir. Ama yok. Gelin bakın neden yok? Biz bu memlekette esasen bir kıta olarak Afrika ile pek ilgilenmeyiz. İlgilenmeyiz deyince, Afrika'da hangi ülkelerin olduğunu dahi pek bilmeyiz. Mesela siz Zimbabwe'yi biliyor musunuz? Zimbabwe, Afrika'nın güneyinde bir kara devleti. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin komşusu. Zambezi ve Limpopo ne [Devamı]
    FED'e göre ABD ekonomisinin bugünü ve yarını
    Hasan Ersel, Dr. 18 Temmuz 2008
    Federal Reserve Başkanı Ben Bernanke, 15 Temmuz 2008'de ABD Senatosu Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesine, "Kongreye Yarı Yıllık Para Politikası Raporu"nu sundu. ABD gibi, büyük, çok gelişmiş ve doğal olarak karmaşık bir ekonomide neler olup bittiği konusunda bir izlenim edinmek için iyi bir fırsat. Ana noktaları özetlemeye çalışayım: 1) ABD'de 2008 yılının ilk yarısında konut kesiminde 2006'da başlayan ve 2007 yılında ipotekli gayri menkul kredileri piyasasındaki bozulmayla belirginleşen daralma mali kurumlarda ciddi zararlara ve kredi koşullarında keskin bir daralmaya yol açmıştır. Bu olumsuz gelişmelerin harcama ve iktisadi faaliyet hacmi üzerindeki olmsuz etkileri petrol ve diğer hammadde fiyatlarındaki artışlarla daha da güçlenmiştir. 2) Sonuçta iktisadi 2008in ilk yarısında [Devamı]
    OVP, iki şartla, yakın geleceğin yeni çıpası olabilir
    Güven Sak, Dr. 18 Temmuz 2008
    Siyasi çekişmenin temel belirleyici olduğu bir dönemden geçiyoruz. Böyle dönemlerde bir dizi adım gözden kaçabiliyor. Halbuki memlekette gözden kaçırılmamasında fayda olan olumlu adımlar da bulunuyor. Orta Vadeli Program (OVP) bunlardan biri. Sonra aynı familyadan Orta Vadeli Mali Program (OVMP) yayımlandı. OVP aslında yeni bir araç değil, 2005 yılından beri, 5018 Sayılı Kanun uyarınca yayımlanıyor. Ama ilk kez OVP bu yıl bir biçim kazanmaya ve ileriye yönelik, hala puslu da olsa, işlevsel mesajlar içermeye başladı. Şimdilerde hepimiz, içeriden ve dışarıdan darbeler arasında, "Acaba IMF ile bir anlaşma mı olacak, Türkiye'nin çıpası ne olabilir?" diye düşünmüyor muyuz? Düşünüyoruz. İşte OVP o döneme ilişkin bir dizi işareti içinde barındırıyor ve bu arada yeni bir çıpanın bel kem [Devamı]
    Çok ilginç günler bunlar
    Fatih Özatay, Dr. 17 Temmuz 2008
    Bu yıl ne kadar da ilginç bir şekilde geçiyor. Bu topraklarda yaşayanlar için bu denli ilginçlik pek de yeni bir şey değil belki, ama bir de kürede olan bitene bakın. "En kötüsü geride kaldı mı?" falan derken, "Yahu, bunları da mı görecektik şu ahir ömrümüzde" babından her Allah'ın günü bizi irkilten bir şeyler oluyor.Petrol fiyatları bir günde sekiz dolar oynayabiliyor mesela. Meretin varili neredeyse 150 dolara dayandı. Avro 1.6 dolara kadar çıktı. Tüm dünya şöyle klasik bir ABD resesyonuna dünden razı. Hiç olmazsa ne etkileri olacağı biliniyor, alınabilecek önlemler üç aşağı beş yukarı belli."Ölümü göster sıtmaya razı et" hesabı... Sıtmadan korkarken piyasalar,  'ölümle' burun buruna yaşıyorlar. Yalnız 'burun burunalık' bir belirlilik ifade ediyor. Oysa her gün neyle burun bur [Devamı]
    Amerika'dan gelen değil gelmeyen haberler daha dikkat çekicidir
    Güven Sak, Dr. 15 Temmuz 2008
    Girişimci olmanın fevkalade zor bir meslek haline geldiği bir dönemden geçiyoruz. Dikkat dağıtıcı gelişmeler yalnızca içeriden değil, dışarıdan da geliyor. Üstelik teker teker değil, ordular halinde geliyor. Buyurun şimdi de Fannie Mae ile Freddie Mac'i Amerikan Merkez Bankası'nda yoğun bakıma kabul ettiler. Birincil aracılar zaten oradaydı, şimdi gayrimenkul kredileri piyasasının en büyük likidite sağlayıcıları da orada. Ama Bernanke zaten ortada bir gariplik olduğunu söylememiş miydi? Söylemişti. Ortada hakikaten bir gariplik var, bize kalırsa Amerika'dan bazı haberlerin gelmesi değil, bazı haberlerin bir türlü gelmemesi asıl gariplik. Siz hiç banka yeniden yapılanması ile ilgili bir haber duydunuz mu? Duymadınız mı? İşte o garip.  Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Be [Devamı]
    Sorun yaratan ‘akılcılık’
    Fatih Özatay, Dr. 14 Temmuz 2008
    Kredi, mevduat, bankaların dış borçlanmaları ve Merkez Bankası bilançosundaki bazı gelişmeler derken sıra toparlamaya geldi. Soru şuydu: Yurtdışı mali piyasalar badire üzerine badire atlatıyorken, içeride de siyaset son derece karışıkken nasıl oluyor da bankaların reel sektöre açtığı kredi miktarı önemli bir hızla artıyor? Üstelik kredi genişlemesi 2007'de çok daha düşük bir düzeydeydi. Yani, yurtdışı mali piyasalar bu denli karışık değilken, sadece içeride çifte seçimden kaynaklanan gerginlikler varken çok daha düşük bir kredi artışı söz konusuydu. [Devamı]
    Hazine'nin itfaları ekonomiyi ne kadar etkiler
    Hasan Ersel, Dr. 14 Temmuz 2008
    Hazine, temmuz ayında piyasadan 12.2 milyar YTL, ağustos ayında ise 10.6 milyar YTL borçlanmayı düşünüyor. Doğrusu, bu rakamlar az değil. Ancak Hazine'nin toplam piyasaya olan borcunun da sadece yüzde 62,6'sı! Demek ki, Hazine, itfa edeceği miktardan epeyce az miktarda borçlanacak.   Yeterince heyecanlanamadığım için olacak, çarpıcı yazı yazamıyorum. Hazine'nin temmuz-ağustos aylarındaki itfalarının yüksek olmasına dikkati çeken bir yazı yazayım diye düşünmüştüm. Bu arada bana bir e-posta mesajı ulaştı. Anladığım kadarıyla elden ele dolaşıyormuş. Bu mesajda itfa rakamlarından hareketle bu yaz sonunda iktisadi kriz çıkacağı sonucuna varılmış. Bir de buna, bu yüksek itfanın siyasal amaçla önceden planlanmış olduğu öyküsü eklenmiş. Doğrusu mesajın, oldukça gelişmiş olduğunu sandığım, düş gücü [Devamı]
    Mevduat ve kredi
    Fatih Özatay, Dr. 13 Temmuz 2008
    Bu köşede çıkan son üç yazıda kredi genişlemesinin, bankaların yurtdışı borçlanmalarının vade yapısının ve Merkez Bankası'nın bankalarla yaptığı işlemlerin son yıllardaki gelişimi üzerinde durdum. Sıra bankalardaki mevduatın nasıl geliştiğine ve nasıl dağıldığına bakmaya geldi. [Devamı]
    İnsan güvenliği açısından Çin depremi
    Hasan Ersel, Dr. 11 Temmuz 2008
    İnsan güvenliği kavramı, görece yeni. Klasik ulusal güvenliği içeren daha geniş bir kavram. Siyasal, iktisadi, çevresel ve toplumsal tehditleri de içeriyor. [Bu konuda IPU & DCAF: Güvenlik Sektörünün Parlamenter Gözetimi, İkinci Baskı, Çevirenler: Esra Ortakan Kaliber & Alper Kaliber, İstanbul, Tesev Yayını, 2005]. İnsan güvenliği, aslında farklı özellikler taşıyan hizmetlerden oluşan bir demet olarak düşünülebilir. Bunlardan bazıları iktisatta salt kamusal mal denilen türde. Bu tür mallardan bir kişinin yararlanması bir başkasının yararlanmasını engellenemiyor [rakip olmama]. Ayrıca bir kişinin bu mallardan yararlananlardan dışlanması da söz konusu değil [dışlanmanın olanaksızlığı]. Bu tür mallara verilen başlıca örnekler ulusal güvenlik ve küresel çevre korunmasıdır. Ancak insan [Devamı]
    Bankalardaki zorunlu portföy kayması büyümeye yaradı
    Güven Sak, Dr. 11 Temmuz 2008
    Ne demiştik geçen gün? "Onlar dışarıdan biz içeriden yıkmak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz ama gelin görün ki ekonomi ilk çeyrekte beklediğimizden daha güçlü görünüyor." Bugün müsaadenizle bu güçlülüğün geçen yazıda altını çizdiğimiz bir nedenine azıcık daha yakından bakalım: Banka bilançolarındaki portföy kayması bize Türkiye'yi bugüne kadar dışarıdan ayıran önemli bir yapısal faktör gibi geliyor. Devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stokunun başarılı maliye politikaları ile küçültülmüş olması bugünkü DİBS'den krediye doğru portföy geçişinin temelini attı. "Dün yediğiniz hurmalar"ın tam tersi bir durum yani, esasen, karşı karşıya olduğumuz. Öncelikle seçtiğimiz konunun Ergenekon soruşturması/paranoyası ile doğrudan bir alakası var. Dedik ya, biz artık fevkalade uslu [Devamı]