Arşiv

  • Mayıs 2024 (1)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    FED Başkanı ne dedi

    Hasan Ersel, Dr.10 Ekim 2008 - Okunma Sayısı: 1188

     

    ABD Merkez Bankası (Fed) başkanı Ben Bernanke 7 Ekim 2008 günü bir konuşma yaptı. Bu konuşmadan anlaşıldığı kadarıyla Bernanke, önümüzdeki dönemde ABD ekonomisi için büyüme performansının daha da kötüleşeceğinden endişe ediyor. Bunun için yapılması gerekenin mali piyasaların istikrarının sağlanması olduğunun altını çiziyor. Bu sıkça söylenen "kamu harcamalarını artırıverelim" türü bir yaklaşım değil. Barnanke'nin mantıklamasının arkasında yatan iktisadi düşünce şöyle: Bu hafta başı Başkan Bush tarafından onaylanan Acil İktisadi İstikrar Yasası ile kamu yetkelerine sorunlu mali varlıkları iskonto ederek satın alıma, güvence verme ve bireysel kurumların bilançolarını güçlendirme olanağı ve yetkisi verildi. Bu çerçeve içinde mali kurumların bilançolarındaki sorunlu mali varlıklar kısmen (belki de bazılarında tamamen) temizlenecek. Bu likidite sağlayacak, piyasalar işlemeye başlayacak yani piyasa oyuncuları tekrar fiyat sinyallerini ciddiye almaya, bunlara dayanarak karar almaya başlayacaklar. Bu da yatırımcıların algıladıkları belirsizliği azaltacak, bankalar ve diğer mali kuruluşlar sermaye artırabilecekler ve belki de daha da önemlisi tekrar mali sistemdeki diğer oyuncular ile iş yapmaya başlayacaklar. Mali piyasalar normalleşmeye başlayınca da krediler tekrar açılmaya başlayacak. Bernanke büyümeye giden yol böyle çiziyor. Dikkatinizi çekeyim: Bernanke son yılların modası olan karmaşık mali araçlardan, "gelişmiş" mali piyasalardan söz etmiyor. Gayet net bir biçimde "kredi piyasasının" altını çiziyor. Hani, bundan 5000 yıl önce Mezopotamya'da Sümerlerin Uruk kentinde kullanılmaya başlayan mali aracın işlem gördüğü piyasalara! Bernanke'nin konuşmasından bir gün sonra, Fed bu yaklaşımın doğal sonucu olan faiz indirimini gerçekleştirdi. Üstelik bunu diğer ülkelerin merkez bankalarıyla eşgüdüm içinde yaptı. Bakalım beklediği olacak mı? Daha doğrusu makul bir süre içinde olacak mı? Ben Bernanke'nin üzerinde durduğu ikinci konu enflasyon. Enflasyon konusunda iyimser mi kötümser mi, bir karara varmak zor. Çünkü bir yandan enflasyonun düşeceğini öngörüyor ama öte yandan da enflasyonun hareketine ilişkin belirsizliğin de arttığı kanısında. Bunun nedeni de emtia fiyatlarındaki olağanüstü oynamalar. Bu hareketleri ise ne Fed ne de ABD denetleyebiliyor. ABD bunları veri almak zorunda. Konuşmasının en üstü kapalı kısmı niçin Lehman Bothers'in batmasına izin verilip de AIG'nin kurtarıldığına ilişkin yaptığı açıklama. Bunların her ikisi de özel şirket. Fanny Mae ya da Freddie Mac gibi ABD devletinin örtük güvencesi altında da çalışmıyorlar. Peki neden ABD devleti birine şefkat gösterdi de ötekisinin batışına göz yumdu? Bernanke olayı özetle şöyle görüyor: "Lehman Brothers batarsa bu, şirketin büyüklüğü nedeniyle, ülke ölçüsünde sarsıcı bir olaydır. Ama AIG'nin batması küresel mali istikrarı ve ABD ekonomisinin performansı için çok ciddi bir tehdit oluşturacaktır." Bu açıklama doyurucu mu? Herhalde değil ki, AIG'nin kurtarılması ABD Kongresinin ilgisini çekti, bir komisyonda inceleniyor. Ancak "kurtarılmamalıydı" sonucuna varılacağını sanmıyorum. Neden mi? AIG'ye ilişkin bazı bilgilere bir göz atalım:

    i)  1919'da Şanghay'da kurulmuş olan AIG Çin'in en büyük kaza sigortası şirketin olan PICC'nin yaklaşık yüzde 20'sine sahip.                                                          ii)  AIG'nin sahip olduğu AIA sigorta şirketinin Hong Kong'da 2,2 milyon müşterisi var. iii)  AIG, dünyanın en büyük uçak kiralama şirketi International Leasing Company'nin de sahibi. Bu firmanın kiraladığı yüzlerce uçağın değeri 55 milyar dolar! iv)  AIG, London City Airport'un üç büyük ortağından birisi.                               v)   İki sene kadar önce bir Dubai şirketi bazı ABD limanlarının işletmesi ihalesini kazanmıştı. İşin içine siyaset girdi. Kongrede ABD limanlarının bir Dubai şirketine verilmesine karşı çıkılmıştı. Bunun üzerine, AIG'nin sahip olduğu "AIG Investments" 2 Ocak 2007'de bu şirketten tüm hisse senetlerini satın almıştı. Şimdi söz konusu limanları bu şirket işletiyor.

    Anlaşılan AIG'nin batmasının, bu tür faaliyetleri nedeniyle, sonunda "ABD'nin dünyadaki itibarını" zedeleyeceği sonucuna varılmış olmalı ki, kurtarılmasının bir yolu bulundu.

     

    Bu yazı 10.10.2008 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır