Arşiv

  • Mayıs 2024 (1)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Düşen ihracata çare, Yakındoğu ve Ortadoğu mu

    Hasan Ersel, Dr.05 Ocak 2009 - Okunma Sayısı: 966

    Acaba AB ülkelerine olan ihracatımızdaki azalmayı, Yakındoğu ve Ortadoğu ülkelerine ihracatımızı artırarak kısmen de olsa telafi edebilir miyiz? Her şeyden önce ihracat yaptığımız ülkelerin taleplerini ortaya koymamız gerekiyor. 2008 yılı kasım ayı dış ticaret rakamları açıklandı. İhracatımız bir sene öncenin aynı ayına oranla yüzde 17,5 düşmüş. Can sıkıcı bir sonuç ama pek beklenmedik bir durum da değil. Ekim ayında da ihracat düşmüştü. Ancak düşüş oranı sadece yüzde -3,1 idi. Bu iki gözleme bakarak ihracatımızda düşüş döneminin başladığını iddia etmek fazla acelecilik olur. Ama ihracat performansında görülen bu köklü değişimden kaygı duymamak da olanaksız. Ekim ve kasım aylarına beraberce bakalım. Bu iki ayda ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde -10,8 azalmış. En çok ihracat yaptığımız 10 ülke ele alındığında ihracatımızdaki azalma oranı daha çok, yüzde -13,1. Demek ki, büyük ihracat pazarlarımıza olan ihracatımız daha hızlı düşmüş. 2007 yılının ocak-kasım döneminde en fazla ihracat yaptığımız üç ülke Almanya, İngiltere ve İtalya. Bu ülkelere olan ihracatımız 2008'in ekim-kasım ayları toplamı olarak ciddi ölçüde daralmış. Almanya'ya yüzde -19,4; İngiltere'ye yüzde -32,4 ve İtalya'ya yüzde -34.  

    Birleşik Arap Emirlikleri faktörü 2008 yılının ocak-kasım döneminde ihracatımızın önemli ölçüde arttığı bir ülke var. O da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Bir önceki yılın aynı dönemine göre bu ülkeye yaptığımız ihracat yüzde 166,7 artmış! İhracatımızın düştüğü Ekim-Kasım 2008 döneminde bile BAE'ye ihracatımız artmaya devam etmiş. Hem de yüksekçe bir hızla: Yüzde 27,1. Nüfusu 4.7 milyon olan bir ülkenin 2008 yılında Almanya ve İngiltere'den sonra, İtalya'yı geçip, en çok ihracat yaptığımız sıralamasında üçüncü olması insanı şaşırtıyor. Ben de BAE ne yapıyor diye merak ettim. Ne yazık ki bu konuda herhangi bir Türkçe kaynağa ulaşamadım. Yabancı kaynaklardan çıkarabildiğim ise şöyle: BAE'de hızla artan bir faaliyet alanı tekrar-ihracat (re-export). Yani başka ülkelerden alınan malların, bu ülkeden başka ülkelere ihraç edilmesi. 2008 yılında bu ülkenin 75 milyar dolar dolaylarında tekrar-ihracat yaptığı tahmin ediliyor. Bu, bir yıl önceye oranla yüzde 20,4, 2006'ya oranla ise yüzde 59,6 artış anlamına geliyor. Türk ihracatçılarının da bu yeni gelişen olanaktan yararlanarak BAE yoluyla başka ülkelere ihracat yapma yoluna gitmiş oldukları düşünülebilir. Doğrusu, BAE'ye yapılan ihracatın ne kadarının tekrar-ihracat konusu olduğunu ve bu yolla hangi ülkelerin pazarlarına ulaştığını da ayrıca merak ediyorum. Bu merakımı artıran bir unsur da BAE ile İran arasındaki ticaretin çok yoğun olması. 2007 Mart ayı itibariyle bu iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 11.7 milyar dolar ve İran'ın bu ülkeden ithalatı 9.2 milyar dolar olarak belirtiliyor, (Iran Daily, February 16, 2008). Mart 2008'de sona eren İran yılında ise bu iki ülke arasındaki ticaret hacminin 14 milyar dolara çıktığı tahmin ediliyor. BAE'de (özellikle Dubai'de) on bin kadar İran firması faaliyet gösteriyor ve dört yüz elli bin İranlı yaşıyor. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere BAE'nin tekrar-ihracat faaliyeti İran'a ihracatının beş katından daha fazla. Bu anlamda İran sadece bir örnek. Bu örneğin önemli yönü ise İran'ın küresel krizden, petrol fiyatlarındaki düşme nedeniyle, doğrudan etkilenecek bir ülke olması. Bu büyük bir olasılıkla BAE'nin ihracat yaptığı diğer ülkeler için benzer etkilenmeler geçerli. Bu nedenle 2009'da, BAE'nin tekrar-ihracat faaliyetlerindeki canlanma devam etmeyebilir. Bu durumda bu ülkeye olan ihracatımız da bundan olumsuz etkilenebilir.  

    Şirket başına ihracat Bu arada bir başka şaşırtıcı nokta dikkatimi çekti. Uluslararası kuruluşların BAE'nin ithalatına ilişkin tahminleri 2008'de bir önceki yıla oranla yüzde 15, tekrar-ihracatı ise yüzde 19 arttığı biçiminde. Bu artışlar Türkiye'nin bu ülkeye ihracatındaki artışın (yüzde 166,7) çok altında. TÜİK'in yayımladığı veriler esas alındığında, Türkiye'nin BAE'nin toplam ithalatı içindeki payı, bir yılda, yüzde 2,5'ten yüzde 5,6'ya fırlamış görünüyor. Bu nasıl olmuş acaba? (Şaşırtıcı ihracat artışı oranı açısından BAE yalnız değil. Türkiye'nin 2008'de İsviçre'ye de ihracatında yüzde 191,3 artış var. Ama burada söz konusu olan ihracat miktarı BAE'ye oranla çok daha az.)   BAE'ye yapılan ihracat rakamındaki garipliği bir başka veri yardımıyla da görmek olanaklı. Lonak Dış Ticaret ve Lojistik portalında (www.lonak.com) her ülkeye ihracat yapan şirketlerin sayısı (ayrıca isim ve adresleri) yer alıyor. 2008 Ocak-Kasım döneminde Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı 10 ülke, ihracat miktarları ve bu ülkelere ihracat yapan firmaların sayısı Tablo 1'de veriliyor.

    Tablo 1
    OCAK-KASIM 2008 İhracat* (Milyon $) İhracatçı şirket sayısı** Şirket başına ihracat (Milyon $)
    Almanya 12191 6502 1,875
    İngiltere 7778 3948 1,970
    Birleşik Arap Emirlikleri 7662 2297 3,336
    İtalya 7445 3829 1,944
    Fransa 6290 3325 1,892
    Rusya 6158 3118 1,975
    ABD 4004 3079 1,300
    Romanya 3846 3485 1,104
    Irak 3480 1776 1,959
    İsviçre 2499 1466 1,705
    10 ÜLKE TOPLAMI 61353 32825 1,869
    Kaynak: TÜİK* ve www.lonak.com**

    Tablo 1'e göre BAE'ye ihracat yapan şirketlerin ortalama ihracat hacmi 3.3 milyon dolar. Bu büyüklük Tablo-1'de yer alan diğer ülkelerin her birisinin rakamından çok daha fazla ve geri kalan dokuz ülkenin tümü için ulaşılan şirket başına ihracat rakamının da yüzde 89,6 üstünde. Nasıl oluyor da BAE'ye şirket başına ihracat rakamı ABD ve Almanya gibi ülkelere ihracat yapan şirketlerinkine oranla bu kadar yüksek? Söz konusu ülkelerin pazarlarının büyüklükleri göz önüne alındığında, tersinin olması beklenmez mi?

    2008 yılının ekim ve kasım ayı verileri Yakın ve Ortadoğu ülkelerine yaptığımız ihracatın toplam içindeki payının yüzde 18,9 gibi küçümsenmeyecek bir oranda olduğunu gösteriyor. Öte yandan bu iki ayda toplam ihracatımız ciddi oranda azalırken (yüzde -10,8) bu ülkelere yaptığımız ihracat yüzde 17,8 artmış. Acaba AB ülkelerine olan ihracatımızdaki azalmayı, Yakın ve Ortadoğu ülkelerine ihracatımızı artırarak kısmen de olsa, telafi edebilir miyiz? Bu soruya doğru dürüst yanıt verebilmek için, her şeyden önce ihracat yaptığımız ülkelerin bizim mallarımıza olan taleplerinin nereden kaynaklandığını (tekrar-ihracat vs), bu ülkelerin küresel krizden etkilenme biçim ve yoğunluklarını dikkatle inceleyip ortaya koymamız gerekiyor. Öte yandan, BAE'ye yapılan ihracat örneğindekine benzer garip sonuçların da açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Ben bu konularda bizleri bilgilendiren bir kaynağa ulaşamadım. Umarım kusur benimdir.

    Bu yazı 05.01.2009 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır