Arşiv

  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İflas etmek ve üretimin yenilenerek sürmesi

    Hasan Ersel, Dr.05 Haziran 2009 - Okunma Sayısı: 1128

    Bir şirketin iflas ettiğini duyduğumuzda, aklımıza kötü bir şeyler olduğu, bir şeylerin yok olduğu biçiminde düşünceler gelir. Kısmen doğrudur da. Bir organizasyon yıkılmış, düzen bozulmuştur. Onun için Arjantin'in dış borçları bağlamında "bir ülkenin iflasının düzenlenmesi" tartışması gündeme geldiğinde bunu pek çok kimse yadırgamıştı. Doğrusu, hâlâ, bir hükümetin kalkıp "Ülkemizin borçlarını ödeyemiyoruz, kusura bakmayın, iflas masasına gidip, işleri hale yola koyalım" diyebileceğini sanmıyorum. Ama bu konu yaşadığımız krizle birlikte önümüzdeki günlerde tekrar gündeme gelirse hiç şaşmam. Türkiye'den de söz etmediğimi hemen belirteyim. Şu ara ABD'de iflas kanununun 11. bölümü çerçevesinde korunma isteyen isteyene. 2008 yılı eylül ayından bu yana bu yola başvuran en büyük ABD şirketlerine bir göz atalım: Toplam varlık büyüklükleri 1 trilyon dolar dolayında. Hiç de küçük bir rakam değil. Öte yandan, Lehman Brothers'ın önemi de ortaya çıkıyor. Bu kuruluşun iflas öncesi varlıklarının toplamı, sanayi devi olarak bildiğimiz General Motors Company'nin (GMC) yaklaşık 7.8 katı. Oysa ben çocukluğumdan bu yana GMC'nin adını bilirim. (Ordumuzun 1950'lerden itibaren kullanmaya başladığı 6 tekerlekli bir kamyon vardı. GMC firması tarafından yapılmıştı. Kimse o kamyonun tipini filan bilmez, üreten firmanın adının kendimize göre söylenişi olan "Ceemse" diye anılırdı. O zamanlar, buzdolabına "fricder" dediğimiz gibi.) Lehman Brothers'ın adını ise çok daha sonra duymuştum. Ama tablodan da görüleceği üzere, asıl dev o. Peki neden iflasına göz yumuldu? Bir gün öğreniriz elbette. Tekrar GMC'ye dönelim. ABD yasalarına göre iflas korunması istenince ne oluyor? Varlıklar ile yükümlülükler ortaya dökülüyor ve alacaklıların bazı kurallar çerçevesinde borçlarının bir kısmını tahsil etmeleri sağlanıyor. Burada önemli olan "bazı kurallar içinde" ifadesi. Ne önce gelen, ortalıkta ne varsa alıp süpürüyor ne de bu borçların tasfiyesi işlemi sonunda toplumsal bir zarar verilmesine izin veriliyor. Yanlış anlaşılmasın, ortalıkta iflas durumu varsa, kuşkusuz buna yol açan bazı zararlar doğmuştur. Yasal süreç bu zararları silip atacak değil. Yapılmaya çalışılan bu olayın sonuçlandırılma sürecinin yeni toplumsal zararlara yol açmasını engellemek. Bu açıdan bakıldığında, ABD iflas yasasının ünlü 11'inci bölümünde yapılmak istenen, özünde, mal ve hizmet üretiminde üretimin aksamadan devamının ve temel kurumların işlevlerini sürdürerek varlıklarını sürdürmelerinin sağlanmasıdır. Bu açıdan bakıldığında, bir şirketin iflas etmesiyle şirketin sahip olduğu fabrikanın tahrip olması arasında büyük bir fark var. GMC iflasını istemiştir. Ama fiziksel ve beşeri sermayesi durmaktadır. Birileri, bunları alıp "yeni GMC" ya da başka bir adla üretime devam edebilir. Büyük bir olasılıkla bu yapılacaktır. Benzer bir olay Almanya'da Opel bağlamında da yaşanıyor. Çözüm, Opel'in Magna International (MG.A.T) adlı Avusturya-Kanada oto parçaları yapımcı şirketi ve iki Rus ortağı oto yapımcısı OAO GAZ Grup (GAZA.RS) ve OAO Sberbank (SBER.RS) adlı devlet bankası tarafından satın alınmasında bulundu. Bu işlemin çabuk gerçekleşebilmesi için gerekli 1.5 milyar euroluk köprü kredisini de Alman devleti verecek. Görüldüğü üzere, iflasın daha sonraki toplumsal maliyetini azaltabilmek için sermayeye gerek var. Bu olayda sermaye gelişmekte olan ülkeye mi gelişmiş ülkeye mi gitti? Neden? Önümüzdeki dönemde nereye doğru gidecek dersiniz?  

      Şirketin Adı İflas Yasası 11. Bölüm İçin Başvuru Tarihi Şirketin İflastan Önceki Varlık Büyüklüğü (milyar $)
    Lehman Brothers 15 Eylül 2008 639.06
    Washington Mutual 26 Eylül 2009 329.91
    Chrysler 30 Nisan 2009 39.30
    General Motors 1 Haziran 2009 82.3

     

    Bu yazı 05.06.2009 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır