Arşiv

  • Mayıs 2024 (3)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Sanayi üretiminde eğilim ne yönde?

    Hasan Ersel, Dr.07 Ağustos 2009 - Okunma Sayısı: 1083

    31 Temmuz 2009'da TÜİK ilk kez mevsim ve tarih etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi yayımladı. Bu ilk raporda endeksin nasıl hesaplandığına ilişkin temel bilgiler de yer alıyor. Bu istatistiklerin yayımlanmış olmasını, ekonomimize ilişkin bilgi dağarcığımıza önemli bir olumlu katkı olarak değerlendiriyor ve TÜİK'e teşekkür ediyorum. Şu ara üzerinde çok söz edilen konulardan birisi de ekonomideki olumsuz yönde gidişin yön değiştirmeye başlayıp başlamadığı. Sanayi kesiminde ne olup bittiği konusunda, kaba da olsa, bir izlenim edinmek için mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksine bakmak gerek. TÜİK'in verdiği bilgilere göre bu endeks, son defa Haziran 2008'de binde 3'lük artış gösterdikten sonra 2009 Nisan ayına kadar sürekli düşmüş. Bu on aylık dönemde sanayi üretiminde ortalama değişme hızı yüzde (eksi) 1,7. Ancak bir noktaya daha dikkat etmek gerek. Ortalamayı bu kadar düşüren 2008 Kasım ayında, bir ay önceye göre ortaya çıkan yüzde 8'lik daralma. Bu ihmal edilirse ortalama daralma binde 9 dolaylarına iniyor. Nisan 2009'dan sonra ise durum biraz değişiyor. Nisan ayında bu endeks bir önceki aya oranla aynı kalmış. Mayısta ise binde 8 artmış. Demek ki sanayi üretimi 11 aydır ilk kez, bir önceki aya oranla daha yüksek bir üretim düzeyini gösteriyor. Ayrıca, endeks 2007 Ekim ayından bu yana en yüksek artış oranını göstermiş. Bunun kalıcı olup olmayacağını bilmek olanaklı değil. Ama iyi bir haber olduğuna kuşku yok. Öte yandan, bu bilgiden sanayi üretiminin geçen yılın aynı ayındaki düzeyi ile karşılaştırıldığında ne durumda olduğuna ilişkin bir sonuç çıkarılamaz. Oysa, bu bilgi de önemli. Çünkü üreticiler ileriye ilişkin karar (üretim planı ya da yatırım) alacakları zaman bu karşılaştırmayı da muhakkak yaparlar. Bunu görebilmek için ise TÜİK'in yeni yayımlamaya başladığı takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksine bakılması gerekiyor. Bu endeks ise 2008 yılı ağustos ayından bu yana sürekli düşüyor. Aynı yılın kasım ayından bu yana ise düşme hızı çift basamaklı. Bu düşüş hızı 2009 Şubat ayında doruk noktası, yüzde (eksi) 22, ulaştıktan sonra azalmaya başlamış. Ama 2009 yılı mayıs ayında bile yüzde (eksi) 13,1. 2009 yılının ilk beş ayı itibariyle bu endeksin ortalaması yüzde (eksi) 19,3. Çok ciddi bir düşüş yaşandığı ortada. Bunun 2009'un ilk çeyreği ile sınırlı kalmadığı da... Sanayi üretiminin, ikinci çeyrekte de ilk çeyrekte olduğu kadar olmasa bile, bir yıl önceye oranla ciddi bir biçimde düşmekte olduğu anlaşılıyor. TÜİK'in yayımladığı yeni seri 2005 yılından başlıyor. Bu nedenle yıllık artışlar 2006 yılından itibaren hesaplanabiliyor. 2006 yılında aylık artışların ortalaması yüzde 8,2 olmuş. 2007'de bu rakam 6.9'a düşmüş. Bu düşüş iktisat politikası yapımcılarının fazla ilgisini çekmedi. Belki de sanayide büyüme hızının bu düzeyini yeterince yüksek olarak değerlendirdiler. Oysa yıllık ortalamada 1.3 puan düşüş, ihmal edilmeyecek kadar önemliydi. İvme kaybı 2008'de çok daha belirginleşti. Sanayi üretiminde aylık ortalama değişme yüzde (eksi) 0,2 oldu. 2008'nin şubat ayından 2009'un mayıs ayına kadar, bir önceki yıla oranla sanayi üretiminin daha hızlı arttığı sadece bir ay (Haziran 2008) var. Demek ki endeksten gördüğümüz anlık bir düşüş değil, uzunca süredir devam eden bir eğilim. Böyle bir eğilimi bir dış şokun yarattığını söylemek pek de anlamlı değil. Hele bu şok, eğilimin gözlendiği dönemin ortasında olmuşsa. Dış şokun yaptığı eğilimi epeyce güçlendirmekten ibaret.

    Bu yazı 07.08.2009 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır