TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Merkez Bankası'nın (MB) cuma günü yayımladığı yılın üçüncü enflasyon raporunun 'Riskler' bölümünde şöyle deniyor: "2007 yılının ikinci yarısında belirsizlik algılamalarının ortadan kalkması ve uzun vadeli faizlerin düşmeye devam etmesi halinde talep koşullarının enflasyondaki düşüş sürecine verdiği katkı azalabilecektir. Böyle bir riskin gerçekleşme olasılığının güçlenmesi halinde öngörülenden daha temkinli bir duruş sergilenebileceği gibi, gerektiğinde kısa vadeli faizler dışındaki, zorunlu karşılıklar ve benzeri diğer araçlara da başvurulabilecektir. Ancak, para politikasının temkinli duruşu mali disiplinle desteklendiği takdirde böyle bir riskin gerçekleşme olasılığı düşük olacaktır."
Alıntıda yer alan 'öngörülen duruş'tan kasıt, faiz indirimlerine ekim ayından itibaren başlanabileceği. Ancak, MB'nin elindeki bilgi setinde önemli bir değişiklik olursa, yani önümüzdeki aylarda yayımlanacak veriler, uygulanacak politikalar ve alınacak haberler enflasyon öngörülerinde MB'nin değişiklik yapmasını zorunlu kılarsa, ekim tarihi öne de çekilebilecek, arkaya da atılabilecek.
Bu tarihi öteleyebilecek unsurların en önemlilerinden birisi olarak MB mali disiplini gösteriyor. Mali disiplinde ileride oluşabilecek bir bozulmadan çok, bütçedeki olumsuz göstergelere gönderme yapıyor. Yayınlanan raporun çeşitli yerlerinde bu kaygıya açık biçimde rastlamak mümkün. Alıntı yaptığım paragrafın başındaki "Faiz dışındaki bütçe harcamalarında gözlenen artışlar ve enflasyondaki düşüş sürecini yavaşlatsa da..." cümlesine dikkatinizi çekerim.
MB bir önceki raporunda da faiz dışı harcamalarda artışa dikkat çekiyordu. Ancak hemen arkasında "harcamalarda kısıntıya gidilmesi yönünde alınan tedbirler olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir" diyordu (Enflasyon Raporu 2007 II, sayfa 61-62). Yeni metinde böyle bir ifade yok.
Kısacası MB'nin hükümete söylediği şu: "Bütçeye ince ayar çekilerek mali disiplinin tekrar rayına oturtulması gerekiyor. Bunun yapılmaması işimi zorlaştıracak." Zorluk şuradan kaynaklanıyor:
Birincisi, faizlerin şu andaki düzeyinin 'sıkı bir para politikasına' karşı geldiği değerlendirmesini yapıyor MB. İkincisi, artık asıl önemli hedef olan 2008 hedefini de ulaşılır buluyor. Dolayısıyla, dışsal koşullar elverirse faiz indirimine gidebileceğini biliyoruz. Dördüncüsü, mali disiplin yolunda gerekli adımlar atılmazsa MB bu indirimi erteleyebilir. Beşincisi, 'dışsal koşullar elverirse' diye başlamıştım bu paragrafa; böyle bir ortamda küresel sermaye Türkiye'ye akmaya devam eder. Arkasındaki rasyonel kabaca şöyle:
Hükümet eninde sonunda bu adımları atacak, MB de faizleri indirecek, şu anda büyük kâr fırsatları var, bir an önce kullanalım. Altıncısı, bu durumda kur yine aşağıya doğru gider. MB her taraftan yaylım ateş altına alınır. Müdahale istekleri artar. Yedincisi, MB gerçekten müdahale ederse (döviz alıp lira verirse) de piyasaya çıkan yüklü likiditeyi çekmek zorunda kalır. Faiz indirimlerinin daha da erteleneceği bir ortam doğabilir.
Bir önceki raporla bu raporun bir diğer önemli farkı yine en başta yaptığım alıntıda var: İç talep koşullarının (faiz dışı harcamalardaki artışın önlenmemesi nedeniyle) enflasyonu artırıcı yönde gitmesi halinde, kısa vadeli faizler dışındaki araçlara (zorunlu karşılıklar ve benzeri) da başvurabileceğini belirtiyor MB. Burası çok önemli: Reel faiz zaten yüksek; daha artırmak yararlı olmayabilir, üstelik bu koşullar altında kurun daha da aşağıya gitmesi ihtimali var, hükümet gerekeni yapmazsa, ben de başka araçları devreye sokmak zorunda kalacağım diyor.
Kısacası MB'nin bu değerlendirmesini herkes iyi okumalı: Özellikle kurun düşüklüğünden şikâyet eden ihracatçıların, dengeleri sarsacak 4 puan gibi çok yüksek acil bir faiz indirimi peşinde koşacaklarına doğru adrese gitmelerinde yarar var.
Bu köşe yazısı 30.07.2007 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Burcu Aydın, Dr.
05/10/2024
Fatih Özatay, Dr.
04/10/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
03/10/2024
Fatih Özatay, Dr.
02/10/2024
Güven Sak, Dr.
01/10/2024