Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Tam sayfa ilan yerine ne yapılabilir?

    Fatih Özatay, Dr.04 Kasım 2007 - Okunma Sayısı: 1205

     

    Eylül ayı için açıklanan enflasyon değeri olumlu yönde yorumlanmıştı. Muhtemelen cuma günü açıklanan ekim ayı enflasyonu olumsuz olarak değerlendirilecek. Geçtiğimiz yıla kıyasla neredeyse yarı yarıya yükseldi ekim ayındaki enflasyon. Dolayısıyla da yıllık enflasyonda bir yükselme gerçekleşti ve tekrar yüzde 8'e yaklaşan bir değer gördük (yüzde 7.7).9 Eylül tarihinden başlayarak art arda üç yazı yazmıştım enflasyon ve Merkez Bankası'nın olası faiz kararı üzerine. O yazıların temelindeki vurgu yılın son üç ayının enflasyon açısından zorlu geçeğiydi. Özellikle de ekim ayı enflasyonunun. 2004 ve 2005 yıllarında yıllık enflasyon oranlarının ortalaması sırasıyla yüzde 8.6 ve 8.2 düzeyinde gerçekleşti. Buna karşılık 2006 yılında bir yükselme oldu ve bu oran yüzde 9.6'ya çıktı. Bu nedenle, bir ön analiz olarak açıklanan aylık enflasyon rakamlarını, enflasyonun genelde daha düşük bir düzeyde seyrettiği 2004-2005 yıllarının ortalamaları ile karşılaştırmak yararlı oluyor (Tablo 1).Bu tür basit bir analiz yapılınca da şu nokta ortaya çıkıyordu: Daha önceki ayların tersine, 2006 yılının son üç ayında enflasyonda bir azalma gerçeklemiş olması, bu yılın son çeyreğinde yıllık enflasyonun düşüyor olduğu 'izlenimini' vermesini daha zorlu bir hale getirecekti. Öyle de oldu.Ayrıntıya inilmeden bakılınca cuma günü açıklanan rakamlardaki tek olumlu nokta, çekirdek enflasyonun mart ayından bu yana gösterdiği düşüş eğilimini bu ay da sürdürmüş olması (yüzde 10'dan yüzde 6'ya). Bir ay öncesine göre düşüş miktarı azaldı, ama yine de bir düşüş var.Sonuçta çekirdek enflasyon göstergesine neden bakıyoruz? Uygulanan politikaların etkilerini daha iyi görebilmek için bakıyoruz. Uygulanan politikalarla kısa dönemde fiyatlarını etkileyemediğimiz mal ve hizmet gruplarını endeksten dışlıyoruz çekirdek göstergeyi hesaplamak için. Arka planda, bir ölçüde, bu tür dışsal unsurlarca belirlenen fiyat hareketlerinin etkileri geçince, ana enflasyonun uygulanan politikalar çerçevesinde belirleneceği varsayımı var.


    Büyütmek için tıklayınız

     

    Ama asıl can sıkıcı olan tam da bu: Çok uzun bir süredir yıllık olarak ölçülen ana enflasyon belirgin bir katılık gösteriyor. Gıda fiyatları aldı başını gidiyor. Enerji fiyatları tüm dünyada rekor kırıyor. Bugün bunlar var, dün başka unsurlar vardı. Sonuçta bu tür dışsal unsurların ana enflasyon üzerindeki olumsuz etkileri bir türlü geçmiyor. Grafik 1'den bu sevimsiz gerçeği saptamak çok kolay. Yıllık enflasyon çok büyük ölçüde (iki yatay çizgiyle gösterilen) yüzde 10 ila yüzde 7.6 bandında dalgalanıyor. O bandın dışına çıksa da, sonra yine geri dönüyor.Enerji ve gıda fiyatlarındaki gelişmeler bu kadar olumsuz olmasa, çekirdek enflasyon bize, ana enflasyonun geri dönmemek üzere çizilen bandın alt sınırının altına ineceğini söylüyor. Ama söz konusu olumsuzluk da sürüyor. Sonuçta yüzde 8'e yaklaşan bir fiyat artış hızımız var. 2004'te de öyleydi, 2005'te de. Kaldı ki yüzde 6 düzeyine düşen çekirdek enflasyonumuzun indiği en düşük değer değil bu. 2006'nın mart ayında yüzde 5.1'i görmüştük.Bunlar, dertlerinin tek dermanı olarak faiz indirimini gören ihracatçılar için 'çok kötü haber'. am sayfa ilanlara harcayacakları kaynakları rekabet gücümüzü artıracak reformların tasarlanmasına yönelik çalışmalara aktarmalarında yarar var.

     

    Bu köşe yazısı 04.11.2007 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır