Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Biraz iç gelişmelere dönelim

    Fatih Özatay, Dr.21 Şubat 2008 - Okunma Sayısı: 1196

     

    Para politikası uzunca bir süredir bir dizi güçlükle karşı karşıya, bazılarını ele alıp incelemek istiyorum birkaç yazı. Sayın Hasan Ersel'in Referans gazetesinde pazartesi günü çıkan yazısından esinlenerek şirketler kesiminin yurtdışından sağladığı kaynakların para politikası üzerindeki etkilerine değineceğim bugün.Yapılan çalışmalar, kredi miktarının hem şirketlerin yatırım harcamaları hem de tüketicilerin tüketim kararları üzerinde önemli etkileri olduğunu gösteriyor. Bu çerçevede, iç talep gelişmelerini enflasyon hedefine uyumlu hale getirmek isteyen bir merkez bankasının aldığı faiz kararlarıyla kredi faizlerini de etkilemek istemesi çok doğal. Kredi faizleri etkilenmeli ki para otoritesi şirketlerin ve hane halkının aldıkları kredilerin koşullarını değiştirebilsin, böylelikle onların kredi alma iştahlarını artırabilsin ya da azaltabilsin.Merkez Bankası (MB) araştırmacılarından Halil İbrahim Aydın'ın MB'nin internet sitesinde yer alan bir çalışması (Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliği no:07/05), MB politika faizleriyle kredi faizleri arasında önemli bir ilişki bulunduğunu gösteriyor. Bu ilişki otomobil, konut ve nakit kredileri için çok daha belirgin. Buna karşın, şirketler kesimine açılan kredi faizlerinin MB faizlerine duyarlılığı daha az.Bu bulgular MB için hem iyi hem de kötü haber. İyi, çünkü tüketici kredilerinin koşullarını etkileme şansı var. Kötü, çünkü şirketler kesimine yönelik kredilerin koşulları bir ölçüye kadar kontrolünde değil.Bu soruna farklı bir biçimde işaret eden başka bir gösterge daha var: Şirketler kesiminin yurtdışından kullandığı kaynakların gelişimi. Tablo 1'de milli gelire oran olarak 1997'den bu yana bu kaynakların gelişimi gösteriliyor. Uzun vadeli krediler 'kullanım' ve 'geri ödeme' olarak ve bir de bunların 'net'i olarak tabloda yer alıyor. Ayrıca net kısa vadeli krediler ile toplam kredilerin neti (kulanım eksi geri ödeme) de tabloda gösteriliyor.Son iki yılda dışarıdan kullanılan kredi miktarında önemli bir artış var. Net kredi miktarını şirketler kesiminin yurtiçinden sağladığı net kredi tutarı (milli gelirin yüzde 25'ine yakın) ile karşılaştırdığımızda, yurtiçinden sağlananın dörtte birine ulaştığını görüyoruz. 'Fazla' ya da 'az', nereden baktığınıza bağlı olarak değişir, ancak benim bu yazıda baktığım açıdan 'az' değil bu oran. Bu gelişme MB'nin işini zorlaştırıyor.Moda oldu; yine yurtdışındaki gelişmelere bağlayayım: Yurtdışında yeni bir deprem olma olasılığının doğurduğu belirsizlik sadece yatırım kararlarını olumsuz etkilemeyecek. Şirketler kesiminin dışarıdan sağlayabileceği fon miktarını da azaltma eğilimi gösterecek. İşsizliğin, hem de tarım dışı işsizliğin arttığı bir ortamda bu iyi haber değil.

     

     

    Bu yazı 21.02.2008 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır