Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Küresel iklim değişikliği ve G8 toplantısı

    Hasan Ersel, Dr.14 Haziran 2007 - Okunma Sayısı: 1856

     

    Geçen hafta Almanya'da G-8 toplantısı yapıldı. BBC bir Avrupalı siyasal danışmana atfen G-8 toplantısının "başarısını" ABD Devlet Başkanı George Bush'un, somurtarak da olsa, küresel iklim değişikliği konusunda bir şeyler yapılmasını savunan diğerlerine katılması olarak sunuyor. Sayın Bush'un katılmak lütfunda bulunduğu görüş şu: "Karbondioksit salınımlarının önce durdurulup sonra da önemli ölçüde azaltılması konusunda... anlaştık." Bu görüşü iktisatçı gözüyle değerlendirmeye çalışayım.

    Geçen yazımda, küresel iklim değişikliğini, bir toplumsal "kötü mal" olarak tanımlamıştım. Yani bu malın varlığı herkese, yarar yerine, zarar veriyor; herhangi bir kişinin zarar görmesini engellemek de olanaksız. Dolayısıyla küresel iklim değişikliğinin "insan yapısı" olan kısmını gideren faaliyetler de bunun tersini yapıyor. Birleşmiş Milletler'in bir önceki genel sekreteri Kofi Annan da bu nedenle bu tür faaliyetleri küresel toplumsal mal olarak nitelendirmişti. Geçen yazımda bu tür küresel toplumsal malları (küresel barış gibi) etkin bir biçimde sağlayacak bir mekanizma oluşturmanın zorluğundan söz etmiştim. Zaten Kofi Annan'ın da sorunu buydu. Bu malları (hizmetleri) etkin bir biçimde sunabilmek için küresel işbirliği olanakları arıyordu. "İşte bulundu" diyeceksiniz, "dünyanın en güçlü 8 ülkesi bu konuda anlaştılar". Acaba?

    Akım ve stok değişkenler


    İktisatta çok önemli bir ayırım akım ve stok değişkenler arasındadır. Örneğin tasarruf bir akım değişkendir. Bir zaman dönemine gönderme yapılarak tanımlanır. "Yılda 2500 YTL tasarruf yapıyorum" gibi. Mevduat ise bir stok değişkendir. Zamanın herhangi bir noktası için (örneğin 22.6.2007 günündeki toplam mevduat) tanımlanır. Ekonomide bazı olaylar akım, bazıları ise stok değişkenler tarafından etkilenir. Konumuza dönersek: "Sel" bir akım değişkendir. Belli bir zaman aralığında etkili olur. Sonra etkisi kaybolur. Yağmur yağdığında sel oluşmasını önleyecek önlemler alınırsa, zarar önlenmiş ya da hafifletilmiş olur. Buna karşılık insan yapımı küresel iklim değişikliği bir stok değişkendir. "Sanayi Devrimi"nden bu yana atmosfere salınan zararlı gazlar birikmiş, belli bir düzeye varmış ve şimdi de yaşam için tehlikeli bir duruma gelmiştir. Bugün atmosfere zararlı gaz salınımını düşürecek bir önlem almak atmosferdeki bu tür gazların birikim hızını düşürür ama atmosferde mevcut stoku düşürmez.

    Mevcut durumun düzelmesi için ise atmosferde biriken zararlı gazların azalması gereklidir. Oysa bu stokun aşınma (amortisman) hızı çok düşüktür. Bir benzetme yapayım: Plutonyum-239'un radyoaktif etkinliğinin yarıya inmesi 24 bin 110 yıl gerektiriyormuş. Atmosferimizdeki kirlenmenin kendiliğinden kaybolması bu kadar uzun olmasa da çok uzun süre alacakmış.

    Peki ne demiş G-8'ler:

    i) "Bir süre" her yıl atmosfere verdiğimiz zararlı gaz miktarını değiştirmeyeceğiz,

    ii) Bu "bir süre" sonrasında atmosfere daha az zararlı gaz vereceğiz!

    Bu karardaki "bir süre" ve "daha az" ifadelerinin ne anlama geldiği ise belli değil. Çünkü G-8 üyeleri bu konularda anlaşamamışlar...

    Yukarıda ele alınan çerçeve içinde olay ele alındığında G-8 üyelerinin, sıkı pazarlıklar sonunda, bizlere atmosferdeki zararlı gaz miktarını artırmaya devam edeceklerini müjdeledikleri(!) ortaya çıkıyor. Bu da konuyu çok iyi bilen ve yakından izleyen iki dostumun, (Ömer Madra ve Mikdat Kadıoğlu) geçen hafta Açık Radyo'daki söyleşilerinde, bu karara niçin hiç sevinmediklerini açıklamaya yeter sanırım.


    Bu köşe yazısı 14.06.2007 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır