Arşiv

  • Nisan 2024 (11)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    FED'in faiz kararı ve sonrası

    Hasan Ersel, Dr.20 Eylül 2007 - Okunma Sayısı: 1281

     

    FED'in federal fonların faiz oranını düşürmesi sanırım hiç kimse için sürpriz olmadı. Zaten merak edilen de kaç puan indireceğiydi. FED lafı uzatmadı, 50 baz puan indirdi. Galiba piyasa oyuncularının çoğunluğu 25 baz puanlık bir indirim bekliyorlardı. Sevinmiş olmalılar ki, borsalar yükseldi. Aynı gün Dow Jones Endüstri Endeksi yüzde 2,51 arttı. Öte yandan FED, birincil iskonto penceresine uyguladığı faiz oranını da 50 baz puan indirdi. Bu da beklenmesi gereken bir hareketti.

    FED'in Açık Piyasa Komitesi'nin yaptığı açıklama kısa, özlü ve iyi anlaşılıyor. Üzerinde durulan ana sorun büyümenin tökezlemesi olasılığı. FED mali piyasalardaki gelişmelerin ekonominin geleceğine yönelik belirsizliği artırdığı kanısında. Açıklamada yılın ilk yarısında ekonominin makul bir hızla büyüdüğü belirtildikten sonra kredi piyasasındaki sorunların bunu bozabileceğine dikkat çekiliyor. Buradaki gelişmelerin bir yandan konut kesimindeki düzeltmeyi şiddetlendirme, öte yandan da ekonomik büyümeyi olumsuz etkileme potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor. Alınan karar ise iki nedene bağlanıyor:

    I) Mali piyasalardaki bozulmaların genel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinden bazılarının önüne geçmek.

    II) Ilımlı büyümenin sürmesini desteklemek.

    FED Açık Piyasa Komitesi yıl boyunca çekirdek enflasyondaki hareketlerin olumlu yönde seyrettiğini belirtiyor. Ancak enflasyon riskinin devam ettiğinin altı çiziliyor ve ileriye yönelik olarak da "bu faiz indirimlerinin devam edeceğine" ilişkin bir izlenim oluşmamasına dikkat ediliyor.

    FED'in enflasyonu artırma riskini alıp Wall Street yatırımcılarını kurtarıyor konumunda olmak istemediği açık. Ancak mali piyasalarda böyle bir çalkalanmanın ekonomiyi duraklatabileceğini de pekâlâ biliyor. Enflasyona ilişkin gelişmelerin genelde olumlu yönde (aslında ağustos ayı çekirdek enflasyonu beklenenin üzerinde çıktı; yüzde 0,1 bekleniyordu, yüzde 0,2 oldu) olması FED'in kararını kolaylaştırmış gibi görünüyor. Buna karşılık, ekonominin şu andaki büyümesine ilişkin kaygıları destekleyecek son ayda istihdamdaki şaşırtıcı düşüş dışında pek bir gösterge yok. İhracat (bir yıl öncenin aynı ayına oranla yüzde 14 arttı) ve tüketici harcamaları gibi göstergeler ılımlı bir büyümenin devam etmekte olduğu izlenimini veriyor. FED, bu göstergelere değil, mali sistemdeki çalkantının büyüklüğü ve niteliğine ilişkin değerlendirmelerine dayanarak ve ileriye dönük bir bakışla bu kararı almış. "İhtiyatlı" olmak uğruna etkisiz bir indirim yapıp ekonominin duraklamasına yol vermektense, "yatırımcıların hatalarının faturalarını düşürmesine yardımcı olmak"la itham edilme riskini üstlenmiş. Demek ki FED, ABD ekonomisinin önümüzdeki dönemde ciddi bir duraklamaya girmesi olasılığını ciddi görüyor. Bu kararın oybirliği ile alınmış olması da ayrıca önemli.

    Görüldüğü üzere FED, rahatsızlığı tedavi edecek bir şey yapmış değil. Sadece bulaşmasını ve ekonomiyi duraklatmasını önlemeye yönelik bazı önlemler almış durumda. Sistemin kendini toparlayabilmesine olanak sağlamaya çalışılıyor. Sistem bunu becerebilecek mi? Bu sorunun yanıtı o kadar belli değil. Çünkü, mali kuruluşların bu koşullara kendilerini uyarlayacak yapısal önlemleri yürürlüğe koymaları gerekecek. Bu önlemler, bazı kredilerin kısılmasından bazı çalışanların işlerine son verilmesine kadar yayılan geniş bir yelpazeyi içerecek. Eğer bir mucize olmazsa, bunun sancısız geçmesi pek de olası değil.

     

    Bu köşe yazısı 20.09.2007 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır