TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Bitcoin alım satımında, Türk Lirası cinsinden yapılan işlemlerin ilk 10’da olduğunu biliyor muydunuz? Ben de geçen gün coinhills.com sitesine bakarken öğrendim. Birileri Güney Kore Wonu cinsinden bitcoin işlemlerinin artış hızından bahsediyordu, ilgili siteye oradan gittim.
Liste şöyle: İşlemlerin yüzde 45’i Japon Yeni cinsinden ve Japonya’da oluyor. İkinci sırada, toplam işlemlerin yaklaşık yüzde 32’sini oluşturan Amerikan Doları cinsinden işlemler var. Üçüncü sırada ise Kore Wonu cinsinden yapılan işlemler var. İşlemlerdeki payı yüzde 12 civarında. Türk lirası cinsinden işlemler, Brezilya Reali cinsinden işlemlerin hemen ardından onuncu sırada yer alıyor. Real cinsi işlemler, toplamın binde 5’i. Türk lirası cinsinden işlemler ise toplam bitcoin alım satımının binde 3’ü dolaylarında. Ben baktığımda böyleydi. Rakamlar 12 Aralık saat 15:14 itibarıyla geçerli.
Bu aslında “Türkler, bitcoin ticaretinde ilk 10’da.” demek anlamına gelmiyor. Amerika’daki banka hesabınızdan, Amerikan Doları cinsinden bitcoin işlemleri yapmak da mümkün sonuçta. Kesin bizimkilerin bir bölümü de oradadır derim ben. Bu ne demektir? Şudur: Bitcoin işlemleri söz konusu olduğunda, Türkler o kadar da geride yer almıyorlar. Neye rağmen? Bilir bilmez, “Bitcoin işlemi yapmak caiz değildir.” diye laf edip, köşe yazısı yazanlara rağmen. İnsan bunlara bakınca matbaanın Osmanlı’ya gelişinin gecikmesine hiç şaşırmamak gerektiğine anında karar veriyor doğrusu. Rahmetli Uğur Mumcu’nun “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar” tanımlamasına fevkalade uyuyordu bitcoin konusunda okuduğum hüküm yazısı. Saklıyorum bu yazıyı doğrusu. İbretlik. Bir köşeye not ettim: Size, bir an önce bitcoin işlemi yapmak neden caizdir anlatacağım.
SPK’da bitcoin işlemlerinin yasak olduğuna hükmetti
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bitcoin işlemleri yapmayı kendi lisansladığı aracılara yasakladı. Bilmem onu gördünüz mü? SPK’nın açıklaması ise daha bir ilginçti doğrusu. “Memleketimizde sanal para konusunda bir düzenleme olmadığından ve Sermaye Piyasası Kanunu’nda düzenlenen türev araçlara dayanak teşkil edebilecek unsurlar içinde sanal para birimleri de yer almadığından” şifreli paralarla ilgili spot ve türev işlemler yapmamak gerekiyormuş. Duyurunun tarihi de güzel. Aralık ayının başı. Şifreli paraların piyasa kapitalizasyonunun 400 milyarı aşması ile birlikte konu gündeme gelmiş. Öncesi yok.
Ben buradaki değerlendirmenin de problemli olduğunu düşünüyorum doğrusu. Benim bildiğim SPK, kendi yetkilerini kendi sorumluluğunda kullanan bir kurum. Neden öyle? Piyasada finansal yeniliklerin önünü tıkamasın, tam tersine hızlandırsın diye. Piyasalara yol göstersin diye. Malum Türkiye, Kıta Avrupası hukuk sistemini benimsemiş bir ülke. Böyle bir ülkede aynı Fransa gibi kanun kitabında yazmayan işlemler, kontratlar, otomatik olarak yasak kabul ediliyor. Zaten bizim gibi ülkelerde tam da bu nedenle yenilik zor oluyor.
Halbuki Anglo Sakson hukuk sisteminde, kanun kitabında yazılı olmayan her işlem ve kontrat zaten serbest kabul ediliyor. Önce uygulama sonra gerekirse yasak geliyor. Bizde ise önce yasak sonra kanun dairesinde serbestlik ve ardından uygulama geliyor. Bizde uygulama, piyasanın değil bürokratın anlama kabiliyeti ile sınırlı olduğu için zaten problemli biçimde başlıyoruz işe. Ne oluyor? Amerika’da, İngiltere’de yenilik kolay oluyor. Türkiye’de, Fransa’da ise daha zor oluyor. Önce bürokrat işi anlayacak, ikna olacak sonra düzenleme gelecek ve serbestlik olacak. Uzun iş yani.
Bu nedenle şimdilerde Amerika’da Chicago Mercantile Exchange (CME), bitcoin’e dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin işlem göreceği pazarları daha kolay açabiliyor. Bizde ise şimdilik ancak “mümkün değildir” diye yazı yazılıyor.
Bitcoin piyasası, 32 Sayılı Karar öncesi İMKB günlerine benziyor.
Bitcoin’in hızlı fiyat yükselişini de izliyor musunuz? 0’dan 1.000 dolara çıkışı 1.789 gün sürmüş. Neredeyse 5 yıl. Sonra 6 binden 7 bine 13 günde, 7 binden 8 bine 14 günde, 8 binden 9 bine 9 günde, 9 binden 10 bine 2 günde, 10 binden 11 bine 1 günde, 11 binden 12 bine 6 günde, 12 binden 13 bine 17 saatte. 13 binden 14 bine 4 saatte, 14 binden 15 bine 10 saatte, 15 binden 16 bine ise 5 saatte ulaşmış. Sonra zaten 19 bine nasıl geldiğini anlayamadık. Derken geçen cumartesi günü yeniden 15 bine dönüverdi.
Neden? Bu son fiyat hareketi, CME bitcoin futures işlemlerinin başlayacak olması ile yakından alakalı, sanırım. Portföy yönetiminde kullanılabilecek yatırım araçları listesine bundan böyle daha bir güvenle bitcoin’i de ekleyebilmek mümkün olacak. Bitcoin, artık meşru portföy yönetim aracı olacak. Bu da yeni bir müşteri kitlesi demek sonuçta.
Doğrusu ya, ben bu hali, 1989 yılında Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu çerçevesinde 32 Sayılı hisse senedi piyasasında yabancıların portföy operasyonlarının serbest bırakılması dönemine benzetiyorum. Yabancılar memlekete gelip, o zaman ki İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda hisse senedi alıp satmaya başlayacaklar diye herkes birden hisse senedi almaya başlamıştı. O vakit daha adı Borsa İstanbul değildi. Nasıl olsa almaya istekli birileri gelecek diye birden bir hazırlık dönemi olmuştu İMKB’de. Hisse senedi piyasamızda volatilite tavan yapmış, fiyatlar en yukarı vurmuştu. Sonra normalleşti.
Şimdi bitcoin de normalleşiyor işte. Ankara akşamlarında muhabbet konusu olmaya başlaması, normalleşme alametiydi zaten. Şimdi normalleşme sürecinin fiyat hareketlerini izliyoruz gibi geliyor bana. Oluyor böyle işler. Daha önce de olmuştu.
Ne demiştim? Fiyat hareketini açıklayamıyorsanız balondur, açıklayabiliyorsanız fiyattır. Bana bitcoin fiyatı hala açıklanabiliyor gibi geliyor. Bitcoin neden caizdir diye anlatırken, bir daha bahsederim yakında.
Bu köşe yazısı 14.12.2017 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
13/11/2024
Güven Sak, Dr.
12/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
09/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
08/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
06/11/2024